Dere boyu ağaçların gölgesinde, yalnızlığıma dolanmış
Dolambaçlı gözlerinin,
Böğürtlen çalılığından gelen hışırtısı ile irkildim…
Yalın ayak, güneşin tepe sıcağında,
Kum tanecikleri tabanlarımı közlerken
Bir kelam dahi sızlanmadan eriştim…

Erişmek ikindi çayının kıtlamasız tadında buruktu oysa…

Kan toplar, bal bakışlarını incitmek istemeyen benliğimin şah damarı,
Kan içe içe akar…
Taneciklerine bürünmüş tozu tek tek ayıklarken bulanır mor kurusu karaya.
Sulara dokunmamak temennisindeyken tenim,
Asi köpükleri kabarır yine söz dinlemez Karadeniz’in;
Dolanır bir parça umut ile uzak adımlarımıza…

Uzaklık hoşça sohbetlerin göz temasında abartısızdı oysa…

Kağıttan gemilerimiz vardı ya bizim
Yapmacık gülücüklerle yüzdürürdük.
Sazlıkların dibinden süzülen yılana,
‘Yaklaşma’ diyebilmekten öte gidebilmek de zordu
Arkadaş eylemlerine yapışırdık, bilirdim
Savunmasız sözcüklere gebe, beklerdim…

Beklemek saatler süren final sınavının bitiş heyecanında kaçınılmazdı oysa…

Karayollarımızın kesiştiği noktada
Karşılıksız katışımlarla dalardım ilkyaz semalarına; fısıldardı…
Karanlık Bursa, gece limanı Yalova-İstanbul Otoyolu,
Balıkesir kıyılarına yanaşmak isteyen küçük tekneler
Gibi göz kırpan evlerin ışıkları…
Birazdan attığımız ağları toplamaya gidecek ruhum, birazdan…

Ruhum ayak sesinin yaklaştığı noktada hareketsizdi oysa…

Dalların suya değdiği yerde küreksiz sandal,
Boşa çekilmekten bitap yüreğim…
Kefallerin bir görünüp bir kaybolduğu
Su dalgaları hayal gözlerim…
Hoş bir alaturka mırıldanıyor yine karşı ki kıyıda
Eşlik ettiğimiz neşe değil kederimden bir parça aslında…

Asıl olan, belli belirsiz bir hissin ilkyaz dostuna yakarışıydı oysa…

Çok hayal, az gerçek olur olmazlar arasında
Ne çok sen kalmışsın,
Hala…
Birazdan okunacak sabah ezanın son duasında
Bir kez daha hatırlanabilmek ümidi saklı
Gençliğin hoyrat anılarının sayfa arasında…

Her ezan sesinde ilkyazım, ilk duam sendin,
Bildiğinde yazlar bitmiş, ben sana yazılamamıştım oysa…

Uyan artık deli yüreğim
Uyan!!!
Her sarıldığında engebeli sevdanın köşe başlarında saklanma
Söküp at artık,
Söküp at yüreğindeki ilkyaz fısıltılarını
At ki içine içine kanama…




04/25 Şubat 2009/İstanbul
( İlkyaz Fısıltıları… (1) başlıklı yazı asli-kaya tarafından 22.03.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu