Delikanlý elinde bayrak eþikte hýzla ayakkabýlarýný giyiyordu. Arkasýndan telaþla ihtiyar kadýn yetiþti. Kollarýndan tuttu. Gözleri yaþlý sesi kederli “Gitme oðlum! Vururlar seni, gitme!” Delikanlý son teki de giyip kadýnýn ellerinden kurtuldu. “Boðaz köprüsünden geçemeyen sýrattan nasýl geçer anne!”

Apartman kapýsýnda araba beklemekteydi. Erkek þoför yalnýzdý. Merdivenlerden soluk soluða delikanlý indi. Oyalanmadan arabaya bindi. “Tarýk çabukkk, askerler köprüyü tutmuþ!” Araba patinaj çekerek hareket etti. Evlerin ýþýklarý yanmakta ikiþer, üçer kiþilik bayraklý gruplar sokaða iniyordu.

Askeri araç hareketliliði trafikte yoðundu. Tarýk paniklemiþ gözleri fýldýr fýldýr þeritlerde geziyordu. “Mehmet, herkes ayaklanmýþ.” Karþýlýk alamayýnca baþýný arkadaþýna çevirdi. “Yer yerinden oynuyor sen de týk yok týk!” Mehmet giþeleri iþaret etti. “Yakýn bir yere çekersin.” “Ýyi güzel de HGS yükledin mi? Ceza yemeyelim!” Mehmet gülümsedi. “Senin kafa iyice gitmiþ.”