Mücbir sebepler sevgili Lal…
Aşkın kıyamında ince bir çizgide
yürüyorum:
Önceme ihanet ettiğim bir dünya
Ne de olsa dünde kaldı mantıkla olan
Ömürlük kavgam.
İhlal ediyorum tüm kuralları, tüm
düzeni:
Kayıtsız ve kayıpsız sevgiler
diliyorum Tanrı’dan
Baş aşağı edilmişken düzenim
Şerh düşüyorum kâh güne kâh geceye:
Ama ne için?
Bilir misin Lal?
Aşkın hümayunu tüm olup biten
Gecenin de zikri
Ve ömrün yongası.
Az evvel tahliye ettim içimdeki
Kayıp yıldızı.
Bir haleyim ben
Ve ismimle hemhal
Gülmeyi arzu ettiğim bir deli fişek!
Cahil cesareti ile sevdiğim yetmedi
ki Lal.
Sevilmeyi özümseyip
Sevmeden geçen günüme lanet yağdıran
Ve habisli nefret yüklü urları
Karıp da hazin kabrinde şeytanın
Aman vermediğim devran
Sor bakalım; kim için?
Dengimden yoksunum madem
Matemimle örtüştüğüm halemde…
Derdimle iştigalim hem…
Sustum ben sen zaten hiç konuşmadın
Lal:
Söylemeni dilerdim yürekten
Hangi med-cezire yüklendiğin
Hangi yüreksizlerle hasbıhal ettiğin…
Cereyan eden dokusunda ölümün
Kundaklandım Lal.
Bilip bilmediğim ne ise sınandım da.
Serlerime ortak ettim
Sırlarımı da hibe.
Sevgiden sönen gözlerin ferinde
Gördüm ben laneti ve ölümü.
Ölümü bile sever mi insan?
Hadi düşler kuralım seninle:
İkiden bir dünya ediyorsa inan
Ben de varım bu savaşın ta içinde:
Kendimle iştigal
Kimsesizlikle hemhal zaman zaman.
Zaman tükeniyor sevgili Lal:
Tüketildiğim kadar tüketmeyi sevmedim
ben.
Sevdiğim kadar sevilmeyi ise…
Asla talep etmedim inan.
Gidelim el ele
Unutalım
Biz bize şiirlerle yaşayalım Lal.
Yaşadığımız kadar da yaşatalım:
Bir düş’ten ne çıkar?