Öykündüğüm kadarım…
Biraz reçel biraz sabır
Ve katıksız donduğum yer değil
Doyduğuma nazire eden
Evren siluetinde
Üç beş zincirlik söylem.
Yine ve yeniden
Ahkâm kestiğim yıllardan
Arakladığım kısacık
Beyitler
Hatta mısrası kayıp şiirlerde
Evrilen
Her biri küçük şehirler:
Yine her biri sevgi şeklinde
Seçimler aykırı nizamda
Yanlı yansız ne çok manevra.
Belli ki; içimi hapsettiğim duvarlara
Nispeten
Dar açılı sevgiler nazarında
İnsandan öte ön sözü olmayan
Soyut romanlarda saklı
Mukadderat.
Telaşı yürek yürek;
Zannı hece hece;
Aşkı çok derinden bir coşkuya
Tutsak kılan edimler
En açık ifade ile
Hayat dilinde keskin beyanlar;
Temenni edip ölüp gitmeyi
Şeceresine yüklendikçe dünün
Hayli hoyrat
Belki hayta
Beylik deyimler.
Kutsandıkça evren ve insan;
Susadıkça doğa ve toprak
Biraz da alt geçidi olmayan
Bir lehçenin
En doyumsuz alt yazısı
Sadece sevgi dilinde,
Öykündükçe dününe.