URFALI
OLSUN
Başımıza
gelenler hep Hak’tan olsun
İster büyük,
isterse; ufaktan olsun
Fark yok,
akraba veya uzaktan olsun
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Şu fani âlemdeki,
ahret kardaşım
Her türlü
zorluklarda, ömür yoldaşım
Dünya dönüp durdukça,
tek bir sırdaşım
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Denk olmasın
ne mühim, benimle yaşta
Akıl yaşta
değildir; baştadır, başta!
Beni bırakacaksa,
biri ataşta
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Zor günlerimde
beni, toplayıp deren
Gözlerini
kırpmadan, canını veren
Yanlış yola
sapsam da, yanımda yâren
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Tuğladan
değilse de, kerpiçten evim
Urfalıdır
tüm soyum, Urfalı nev’im
Uğrunda öl diyerek,
veren görevim
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Hiç olmazsa
yanıma, giden gelenim
Birisi olsun
yeter yaşım silenim
Üç beş
günlük ömürde, kıymet bilenim
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Hiçbir zaman
bıkmadan, hatrımı soran
Dert,
cefalar çeksem de; yanımda duran
Bu memleket
uğruna, kendini yoran
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Gurbet elden
yükselen, bu ses duyulsun!
Naçizane
arzuma, n’olur uyulsun
Sesime kulak
veren, yola koyulsun
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Sabahın
seherinde, sessizlik bozan
Mahallemde
müezzin, okusun ezan
Hamdi der: ölsem
şayet, mezarım kazan
Urfalı
olsun; taştan, topraktan olsun!
Mustafa GÜL (Hamdi)
(07.02.2017)