BOŞUNAMI YAZMIŞLAR

Ahmet Ayaz

 Gaziantep Eksperes Gazetesi 12 Haziran 2018

 

 

Rahmetli babam Halaf Ayaz, doğruyu inkar  edenlerin dininde şüphe var derdi. Allah bizi doğruyu görüp de,  inkar edenlerden  etmesin diyorum. Ayrıca, Bahaeddin Karakoç’un dediği gibi; Allahım beni yazdıklarımla yargılama, yazdıklarımdan utandırma diyerek, yazmaya başlıyorum.

         Boşuna mı yazmışlar parklara?   “Vatan anamız, Recep Tayyip  Erdoğan babamız” Sözünü. Ne mutlu Cumhurbaşkanımıza.  Böyle güzel sözleri yazdırabiliyor. İnsanlarımızın kalbinde yaşamak kolay iş değil. Ama bu zat’ı muhterem yaşıyor. İnsanlarımızın kalbinde. Ben desem de, demesem de. Aşağıya, işte şimdi bayramlar bayram oldu dedimse, bu yazıyı sadece emekliye verdikleri 1.000 TL için yazmıyorum. Bunun da bilinmesi gerekir.  Ülkemize ve ülkemiz insanlarına büyük ve inkar edilmez hizmetlerinin olduğu için yazıyorum.Yanlış yapmayan bir kimse, hayatta hiç bir şey yapmayan kimselerdir. İş üretenin yanlışı da muhakkak olacaktır. Cumhurbaşkanımız  Erdoğan, ülkemizin huzuru ve  güveni için son hızı ile çalışan bir devlet adamıdır. Elbette ufak tefek yanlışı olacaktır. Ama artıları, eksilerini unutturuyor. Belki de, bizim yanlış gördükleriniz doğrudur. Şunu da  bilmek gerekir, Yanılmayan bir tek Allah’tır. İyi niyet önemlidir. Gelelim bayram konusuna.

        İşte  şimdi emekliye bayramlar bayram oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan sayesinde. Benim bayram hakkında birkaç tane şiirim var. Şunu da bütün samimiyetim ile söylüyorum. Ben hep bayramlarda ağladım çocukken.  Bu şiirlerimi  antoloji com da bulup okumanız mümkündür. 07 Haziran 2018 günü saat 14.00 sıralarında banka hesabıma baktığımda 1.000. TL nin hesabıma yattığını gördüm ve biraz olsun huzura kavuştum. Aklımdan  geçen şu  oldu. “Ya Rabbim hükümetimize  zeval verme. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip  Erdoğan’ı  da bir yanlışa düşürme” Dedim ve dua ettim. İnşallah, Yüce Allah iyi niyetli insanlarımızın, iyi niyeti ile ettiği duaları kabul eder diye düşünüyorum.

       06 Haziran 2018 günü saat 13.30 sıraları Gaziantep  Öğretmen Evi Bahçesinde emekli öğretmen Hacı Demir Bey  ile otururken, yanıma “HABER AJANSI” Gazetesinin imtiyaz sahibi Halil EYÜBOĞLU gelip oturmakta olsun, benim için Hacı  Demir Hocadan izin istedi. Öğretmen evinin bahçesinden çıkmış giden bir genç bayanın arkasından acelece yürüyüp kadına yetiştik. Bayanın çöpten ekmek alıp, bir parçasını da  yanındaki kız çocuğuna  verdiğini  görmüş Halil Eyuboğlu kardeşimiz. Ben bayandan soru sormaya başladım. Kısacası eşinin kendisini 4  çocuk ile bırakıp,  birisini kaçırdığını  söyleyince, Halil Eyüboğlu yüzünü bana çevirerek “Arabamda bayram paketi var. Birisini bu bayana vereyim mi?”  Dedi. Ben “Daha ne  duruyorsun? Bu bayana vermeyip de  kime vereceksin? Dedim. Halil Eyüboğlu 10 Kğ.lık paketlerden birisini arabasının arkasından alıp,  bayana takdim  etti, ve arabasına binip yoluna devam etti. Ben arkadaşımız Halil  Eyüboğlu’na  ve Eyüboğlu’na o paketleri verenlere,  Allah çok versin diye dua ettim. Kendi kendime de “İşte gazetecilik böyle olur” Dedim. Kolay mı demişler. “Basın halkın gözü kulağı ve sesidir” Sözünü. Ben buradan hayır severlere sesleniyorum. Hayır yaparken, dilenemeyen,  insanları bulsunlar. Dilenemeyenlere versinler vereceklerini.

       Ben kendimi bildim bileli bayramları fakirin başına bir sıkıntı, bir dert olarak gördüm ve yaşadım. Niçin? Yoksulluktan.  Maddi durumu  iyi olmayanlar için. Bugün de öyledir. Ben emekli memurum. Dini bayramlar yine sıkıntı, yine dert. Maddi durumları iyi olmayanlar için. Emeklilerinde 90 nı,  anlattığım  gibidir.   Şükürler olsun.  Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan emeklilere bir çözüm getirdi. Yine söylüyorum.  Allah kendisinden razı olsun ve bir

yanlışa düşürmez inşallah  diyorum. Ne güzel demiş.

Cahit Sıtkı Tarancı;

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

 

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

 Saygıdeğer okurlarım şimdi size 23.05.2006 tarihinde yazıp antoloji com’a attığım bir şiiri takdim ediyorum. Buyurun bu şiirimi sizler ile beraber okuyalım diyorum.

 

BAYRAM

 

Gelişin fakirin bağrına taştır,

Yokluğun kökünü kaz da gel bayram.

Bana dostlarımdan selam ulaştır,

Bütün düşmanlığı boz da gel bayram.

Bayramlar Bosna'da kanlı savaştır,

Kerkük'te, Musul'da gözlerde yaştır.

Halbu ki her yerde insan gardaştır,

Bütün gönüllere yaz da gel bayram.

Kadın, yaşlı, çocuk büsbütün yasta,

Titreyip dururlar yağmurda pusta.

Aç çıplak gezerler hepside hasta,

Şifa dağıtarak toz da gel bayram.

Ayaz'ım sevdanın sırrına erdim,

Muhabbet bağından goncalar derdim.

Karda kışta geçen ne günler gördüm,

Bir gün de baharda yazda gel bayram

Ahmet AYAZ

       Saygıdeğer okurlarım; İşte bu şiir böyledir. 2006 yılının bir ürünüdür. Her zamanki dediğim gibi. Beni unutmayın, bir başka sohbet yazımda, bir başka zaman, sizler ile yeniden buluşalım diyorum. En  güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepimizin olsun. Hoşça ve dostça kalınız.

 

 

 

 

( Boşunamı Yazmışlar başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 11.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.