Online Üye
Online Ziyaretçi
Kaldığımız yerden devam edeyim izniniz olursa. Bugünde zalimlerin “çırpınmalarından söz edelim… Zalim olan vicdansız zalimler, sömürerek ülkelerin yer altı yer üstü zenginliğini ele geçirerek, masum insanların malına zenginliğine göz dikerek yaptığı bir “çırpınma” var, birde benim dediğim olsun diyerekten yaptığı ”çırpınma” var. Önce göz dikerek yaptığı “çırpınma”dan başlayalım. Kendi tarihlerini karanlık kalemle yazdıkları ülkeleri ele geçirerek içine düştükleri ”çırpınma” ile kendi çıkarları için, kazanmadan alın teri dökmeden aç gözlülükle, masumların hakkını gerekirse içinde var olan insanı ile gözünü kırpmadan dünyanın yanmasına seyirci kalacak izin verecek bir zihniyetle ele geçirmek için “çırpınma” ile insanların ölmesine seyirci kalan zihniyetin üstün gayreti ile dünyayı inşa etmek yerine, yıkmak için harcadıkları eforla çırpınması ve çırpınarak kazandığını daha sonra benim dediğim olsun diyerek ayrı bir” çırpınma” içinde hakkı olmayan bu kazançları harcamalarının “ “çırpınması” vardır.
Sömürerek elde ettikleri insanların kazancını ele geçirerek harcayan bu zalim ve sömürgeci zihniyet, daha sonra elinde olan siyaha beyazdır bu diyerek, herkesin beyaz demesi benim dediğim olacak saçmalığı öküzlüğü salaklığı içinde çırpınması var. Sen kıçını da yırtsan siyah beyaz olmaz. Lakin onca ülkelere siyahın beyaz olması için, haksızca beyaz denilmesi için para harcaması ayrı bir salaklıkla öküzlükle “ kazanmadıkları gasp ettikleri parayı harcayarak “ çırpınma”ları ve bu çırpınmalarının sonunda yenik düşerek,”çırpına çırpına çırpınarak” batmalarının hazin sonucu vardır. Böylesine salakların; doğada ancak çok güçlü olanların parasının olanların yaşayabileceği, söylediği her sözün bir kuracakları her türlü sistemin geçerli olacağı savı aptallığıyla “çırpınarak” hayatlarına geçirmek isterken, hem haksız kazancı haksız yerde hakkı olmayanlara harcayarak,”çırpınma”larının öküzlüğü var. Hala bu öküzlükleri ile bu zihniyet doğrudan doğruya hakları olmadığı halde günümüzde de devam eden ”çırpınma”larıyla başkalarına ait her türlü kaynakların zorla gasp ederek, bu haksızlığı meşru kılan bir zemini hazırlamak için, onca hakkı olmayanı hakkı olmayan bir yolda harcayarak ”çırpınarak” can vermektedirler.
Oysa en güzel “çırpınma” Başkalarının var olan kaynaklarını, değerlerini değiştirmek için mi yola çıkanları yollarında geri döndürmek, başkalarının imkânlarını sömürmek için sömürmeye çalışanlara karşı çıkmak, çırpınma vardır, bizde bunun için mi varız âlemde? İnsan olarak vicdanımızla baş başa onur duyulacak bir erdem olarak bu “çırpınışlarımızın” insanlara bir yarar sağladığını görmek hissetmek o zalim sömürgeci insanların “çırpınışıyla” aynı olmadığı da bir gerçek. Bizim yaptığımız bu “ çırpınış” emek- ekmek- hak özgürlük adına bir “çırpınıştır ki” bu bir onurdur. Zalim olanların ki ise bir yok oluşa etrafı bataklığa çevirerek ilk önce kendilerinin battığı bir “çırpınış” olacaktır ki, “çırpındıkça” battıkları bir çırpınış olacaktır.
Son olarak bir kısım dangalak öküz olanların ve bunlarla olan işbirlikçilerinin kurulacak yenidünya düzeni“çırpınarak”beyaz perdeye aktarılmak üzere çekilen filmi gibi o aptalların, el birliği ile aynı şekilde dillendirip insan hayatını kendi elleriyle düzenleyerek senaryo yazmak gibi bir filimmiş gibi şekil verilecek bir hayat olduğu saçmalığı içinde “çırpınarak” can vermelerini, ben izlerken her filmlerin de hissedebiliyorum, bu düşünce ve yolun izini takip ettiğim müddetçe, sizlerde doğru olanı doğru gördükten sonra her seyrettiğiniz filimler de “özgürlük-Barış-Hürriyet” adı altında sömürerek can vermelerinin “çırpınışlarını” görecek ve hissedeceksiniz, şöyle dikkatle etrafınıza bakın ezilmiş coğrafyanın insanları yeniden yanmış sönmek üzere olan ateşlerinin küllerinden yeni bir fikir bakış hareketiyle, kendilerine “Hürriyet-Barış-diyerek gelen batılı sömürücü o zalimlerin sözlerine kanarak yıkıldıkları yerde, yıkımlarını dirilişle harekete geçiren onurlu” çırpınışlarını” var olmak adına yeniden yürümek, kendilerini yıkanları yıkmak için kendilerine sancak ettiler ve yürümeye başladılar. Bu yürüyüşle asıl o zalimlerin “ çırpınışları” boğulmaları için -kolay kolay bırakmayız- diyen o zalimleri boğmaya başlamıştır o “çırpınışlar”,vesselam.
Mehmet Aluç