Yaşam ve ölüm, hayatın iki büyük
inkar edilemez gerçeği... Zaman içinde akıp gidiyoruz gerçek mekanımız ahirete
doğru... Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. ''Ahiret için azık
hazırlayın.'' demiştir. En basit bir yolculuğa bile çıkarken, yanımıza, ekmek,
peynir, domates gibi atıştırmalık bir şeyler alırız. Ahiret yolculuğu da zor ve
meşakkatli bir yolculuktur, onun azıkları tabi ki maddi varlıklar değil.
Nelerdir o zaman inceleyelim. Bunu da şöyle açıklıyor Sevgili Peygamberimiz
Hazreti Muhammed sav. Birincisi, sıcak günlerde oruç tutmak ki aslında çok
sabır da gerektiren zor bir ibadettir. Buna güç yetirebilenlere ne mutlu...
Peygamber Efendimizin (sav) ahiret azığı olarak beyan buyurduğu ikinci amel ise
gece kılınan teheccüd namazıdır. Bu namaz kişiyi kabrin vahşetinden kurtaracak
ve kabrinde sahibine munis bir dost olacaktır. Peygamber Efendimizin (sav)
ahiret azığı olarak beyan buyurduğu üçüncü amel ise hacdır. Hac, bizleri
bekleyen büyük hadiseler için çok güzel bir azıktır. Peygamber Efendimizin
(sav) ahiret azığı olarak beyan buyurduğu dördüncü amel miskinlere sadaka
vermektir. Hz. Ali ra. efendimiz sadakanın kıymetine şöyle dikkat çekmişlerdir:
Sadaka sahibinin elinden çıkıp fakirin eline girdiğinde beş şey söyler:
1- Ben az idim sen beni çoğalttın.
2- Ben küçük idim sen beni büyüttün.
3- Ben sana düşman idim sen beni kendine dost yaptın.
4- Ben fani idim seni ben baki yaptım.
5- Sen beni beklerdin, şimdi ise ben seni bekleyeceğim.
Peygamber Efendimizin (sav) ahiret azığı olarak beyan buyurduğu beşinci amel
hakkı söylemek ve gıybet, yalan, dedikodu ve malayani gibi kötü sözleri
söylememektir. Bu konu hakkında da Efendimizin birçok hadis-i şerifleri
vardır.
Hz. Enes'ten (r.a.) rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) şöyle buyurdu:
'İnsanlar üç kısımdır. Kârda olan, selamette olan ve zararda olan. Allah'ı
zikreden kârdadır. Susan selamettedir. Batıla dalan ise zarardadır.
Evet, ahiret hayatı inkar edilemez bir gerçektir. O nedenle ruhunu yüce yaratıcımız
Allah'a teslim edenleri sonsuzluğa değil de ahirete uğurluyoruz. Ölen insanı
sonsuzluğa uğurluyoruz dediniz mi kavramların içini boşaltmış oluyoruz, buna
dikkat etmemiz lazım... Ahiret hayatı ebedi hayattır, sonsuzdur, bunu inkar
etmiyoruz, ancak orada ki tekrar ölümün olmadığı hayatın adı ahiret hayatıdır,
bunu akıldan çıkartmayalım...
Bir de şu alkış meselesi var ki o da rahmetli Cem Karaca'nın ölmeden önce beyan
ettiği gibi ''Beni alkışlarla değil tekbirlerle kabrime götürün.'' beyanından
sonra yok olmasa da epey azaldı diyebiliriz. Eğer ki ölen kişi, sanatçı bile
olsa, Müslüman ise, Yüce Dinimiz, neyi, nasıl emrediyorsa öyle defnedilmeli
mevta... Başka başka şekiller yanlış ve dahi Allah korusun küfre götürür, imanı
zedeler...