-Sayın Gülveren bugün isterseniz başka bir konu hakkında
tartışalım açıklık getirelim isterseniz. Dünyamız girmeye hazır olan Robotlar
ve yapay zekâ hakkında konuşalım. İnsan ırkının sonunu yok edecek, ekmeğini
aşını işini elinden alacak olan robotlar ile baş başa kalacak olan insanımızı
hangi tehlikeler bekliyor acaba?
-Bu konuda uzman olmasam da sizinle birlikte bir fikir alış
verişinde bulunarak, bu konuya dokunalım açıklık getirelim. Filimler de
izlediğimiz robotların insan dünyasını ele geçirerek, hayatlarına müdahale
ederek ele geçirmesi hakkında birçok film izledik. Yapay zekâ konusunda alıntı
ile devam edelim” Yapay zekâ, bir bilgisayarın veya bilgisayar
kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde
yerine getirme kabiliyeti olarak tanımlanmaktadır. Bilgisayar teknolojilerinin
yeni ortaya çıktığı dönemde, "Makineler düşünebilir mi?"
sorusunun Mathison Turing tarafından sorulması ile hakkında ilk
adımların atılmaya başlandığı yapay zekâ, 2. Dünya Savaşı döneminde çeşitli
askeri silah teknolojilerin ortaya çıkmasına ve bilgisayarların gelişmesindeki
en önemli etkenlerden biridir”.
Bana sorarsanız insan beyninin aynısını robotlara yüklemekle
hem kendi hem de insanlığın sonunu getirecekler. İnsana akıl veren Yüce Allah,
kulun verdiği kendi aklı gibi bir akıl ile bir şeyler üreterek yaparak –hâşâ-tıpkı
cahil Ebu Cehil gibi onun yolunda gidenler gibi -hâşâ sümme hâşâ-Yüce Allah’a
isyan şirk içinde, sen dünya işine karışma ahiret işine karış dercesine
sapıklık şirk işine girerek Cehennemde alevlerini odunlarını kalınlaştırarak,
şeytanın kulaklarına fısıldadığı ile kendilerini güçlü bir sapıklık içinde oluşumla,
önemli bir şey yaptıklarını sanarak yok olmaya doğru gidiyorlar. Hiç –Hâşâ sünme
hâşâ-Âlemleri yaratan gibi olabilir mi aciz zavallı ölümlü olan insan? Allah’ın
öğrettiğinden başka ne bilebilir ki insan? Varlıkları bir anlam ifade etmezken
sadece dua ederek acizliğimizle bir insan olurken, Furkan Suresi : (Ey
Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! …
Ayeti açık açık bunu söylerken, sapıklıkla insan ırkını bitirmek için çalışan
insanın ne değeri olacak dünyada? Size bu konuda bir alıntı yaparak cevap
vereyim.” Facebook yapay zekâ birimleri, özellikle pazarlama konularında bu
ilerleyen teknolojiden yararlanmak adına Chat-botlar geliştirdi. Fakat
pazarlama yapması için eğitilen iki Chat-bot, insanları bir kenara bırakıp
kendi aralarında iletişim kurmaya başlayınca, geçtiğimiz günlerde ekip
botlardan birine müdahale etmek zorunda kaldı ve robotu kapattı. Aslında iki
robotun çeşitli ürünleri alıp satmayı öğrenmesi, eşyalara değer ataması ve
ardından bunları kendi aralarında takas etmesi gerekiyordu. Buna rağmen
aralarındaki muhabbet ise şöyle gelişti:
Bob: Ben her şeyi ben ben ……….
Alice: Toplar sıfır bana bana bana bana bana bana bana
bana bana bana
Bob: Sen ben her şey ………
Alice: Topların bir topu var bana bana bana bana bana
bana bana bana
Bob: Ben ben her şeyi ben ben ben ………
Alice: Topların bir topu var bana bana bana bana bana
bana
Bob: Ben ……..
Buradaki sıkıntı ise bu karmaşık kelimelerin bir araya
getirilmesiyle oluşan tümce bize bir anlam ifade etmezken, robotlara etmesi.
Yani muhtemelen siz okudukça “anlamsızca konuşmuşlar, ne var ki şimdi bunda?”
diyebilirsiniz fakat Facebook mühendisleri, bu yazışmaları botların gayet iyi
anlayabildiğini fark etmişler ve çareyi sistemin fişini çekmekte bulmuşlar.
90 Saniyede Bilim’in sonu geldiğimizde yaşayan en ünlü
fizikçilerden biri olan Stephen Hawking’in şu sözünü hatırlatmak isterim.
"Yapay zekâlar insanlığın başına gelen ya en iyi şey ya
da en kötü şey olacaklar.”
- Stephen Hawking”
Şimdi insan aklı sadece ben ben derken nefsi ile insanın
nefsini duygu ve hislerini imanla dizayn etmemiz için gönderen Âlemlerin Rabbi
sayesinde bu benliği yıkarak, beni biz yaparken, robotlara imanı edebi ahlakı
nasıl yükleyeceğiz his duygu ruh olmadan bunlarında bir anlamı olmayacak,
birbirini öldüren insan yine birbirini öldürecek robot yapmaktan öteye mi
geçecek? Hayır… Âlemleri yaratan yüce Allah kuluna akıl verirken dünyasını
dizayn etsin, merhameti imanla alsın diye din göndermiş, bunu bilmeyen insanın
yapacağı robotun insanlığa ne faydası olacak ki, kendisinin savaşla ölümle
inançsızlıkla kimseye bir faydası yok iken! Bunu az salim kafayla düşününce ne
demek istediğimi zorda olsa anlayanlar çıkacaktır, daha ilerisine gitmeyelim isterseniz,
gönüllerde yer etmiş ozan âşık Neşet Ertaş’ın bir türküsünün sözleri ile son
verelim ne demek istediğimiz belki böyle anlaşılır, vesselam.
Ahirim
Sensin
Cahildim Dünyanın Rengine Kandım
Hayale Aldandım Boşuna Yandım
Seni İlelebet Benimsin Sandım
Ölürüm Sevdiğim Zehirim Sensin
Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin
Sözüm Yok Şu Benden Kırıldığına
Gidip Başka Dala Sarıldığıma
Gönülüm İnanmıyor Ayrıldığına
Gözyaşım Sen Oldun Kahirim Sensin
Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin
Garibim Can Yıkıp Gönül Kırmadım
Senden Ayrı Ben Bir Mekân Kurmadım
Daha Bir Gönüle İkrar Vermedim
Batınım Sen Oldun Zahirim Sensin
Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin
Her ne kadar Ozanımız
aşığımız burada sevdiğine hitap etse de, âşık sözleriyle herkese seslenendir
ozan, bunu dünyamıza hitap ettiğini düşünün ve hayal edin…
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren