Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 23.05.2018
Okunma Sayısı : 1461
Yorum Sayısı : 2
Günün Yazısı

Bu Yazı 24.05.2018 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.

ALLAHIN İKİ DEFA ÖLDÜRMESİ VE İKİ DEFA DİRİLTMESİ

 

          Allah’ın insanları “iki defa öldürmesi ve iki defa diriltmesi” nedir? Kur’an’ı Kerim’de bahsi geçen bu ölüm  ve dirilme ne anlama geliyor.?

          Allahütealâ buyuruyor:

40/MU’MIN-11: Kâlû rabbenâ emettenesneteyni ve ahyeytenesneteyni, fa’terafnâ bi zunûbinâ fe hel ilâ hurûcin min sebîlin.
Dediler ki: “Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Bundan sonra (buradan) çıkmaya bir yol var mı?”

 

          İki defa ölüm, iki defa dirilme... Herkes normal standartlarda eceli geldiği zaman ölür, ölüm melekleri gelirler ve o kişinin ruhunu kabzederler. Evvelâ mitekondrilerin elektrik üretimini durdururlar, kontağı kapatırlar. Elektrik enerjisi üretilmeyince, beyinden başlayan bir ölüm bütün vücuda yayılır, kişi ölür. Ruhu ve nefsi bünyesinde tutamaz. Artık o vücut, ruhun ve nefsin o vücudun içine girmesine müsait bir mekân olma vasfını kaybetmiştir. Sadece ruha da nefse de mekân olamayacak bir görüntü haline gelmiştir. Bu sebeple nefs de ruh da vücudu terkederler. Bu terkin sonunda ruh, Azrail (A.S) veya onun yardımcıları olan ölüm melekleri tarafından 7 gök katının kapıları açılarak Sidretül Münteha'ya kadar yolculuk eder. Ve Sidretül Münteha'dan sonra melekler yukarı çıkamazlar; ruhun kendisi Allah'a ulaşır. Bu ulaşma ölümden sonra ruhun Allah'a ulaşmasıdır. Ölüm olayında ruh, vücuttan ayrılır. Bu, dünya üzerindeki birinci ölümdür.

          Kıyâmet günü ise bütün âlemlerde yaşamakta olan insanlar sur'a birinci defa üfürüldüğünde ölürler. Kıyâmetten evvel yaşayıp ölenler zaten ölmüşlerdir. Kıyâmet günü yaşayanlar da o gün ölürler. Âdem (A.S)'a kadar herkes, zaman geriye doğru giderken dirilir (birinci ölüm ve birinci dirilme). Zaman geriye doğru hareket eder ve başa, sıfır noktasına dönünceye kadar yaşamakta olan, vaktiyle yaşamış olan bütün insanlar, zaman kendilerine ulaştığında tekrar hayata geri dönerler; çünkü o zaman onlar zaten hayattaydılar. Sonra bulundukları noktada yerçekimi kuvveti olmadığı için, mahşer meydanı'na doğru yerden yükselirler, oraya ulaşırlar.

          Sur'a ikinci defa üfürüldüğünde dirilmiş olan kişilerin hepsi yeniden ölür. Bu, Mahşer Meydanı'nda olur.

          Sur'a üçüncü defa üfürüldüğünde insanların hepsi aynı yaşta olmak üzere, cennet ve cehennem hayatını yaşayacak olan enerji bedenlerle yeniden yaratılırlar. Cinler ve şeytanlar enerji bedenle yaratılmışlardır ama insan, topraktan yaratılmıştır. Kişiler ikinci defa diriltilmişlerdir. İki defa ölmüşler ve iki defa diriltilmişlerdir. Sonra nefsler fizik vücutlara girerler.

          Ondan sonra İndi İlâhiye ulaşılır, herkes amel defterini görür. Kazandıkları derecelere göre kitaplar insanlara sağlarından veya sollarından verilir. Herkes önce cehenneme gider sonra, cennete gidecekler oradan ayrılarak cennete ulaşırlar.

          Allahütealâ insanları vakti gelince öldürür. Ölüm melekleri gelirler, insanları öldürürler. Hepimiz öleceğiz. Ölüm geldiğinde şu dünyada yaşamakta olan herkes ölecektir. Bu, birinci ölümdür.

 

2/BAKARA-28: Keyfe tekfurûne billâhi ve kuntum emvâten fe ahyâkum, summe yumîtukum summe yuhyîkum summe ileyhi turceûn(turceûne).

Allah'ı nasıl inkâr edersiniz? (Kıyamet günü sur'a üfürüldükten sonra) siz ölü idiniz. Sonra sizi (kıyamet günü) diriltti. Sonra sizi (sur'a ikinci defa üfürüldüğünde) öldürecek. Sonra sizi (sur'a üçüncü defa üfürüldüğünde) diriltecek. Sonra (İndi İlâhi'de) O'na döndürüleceksiniz.

           İnsan 2 defa bu dünya üzerinde doğmaz, 2 defa ölmez. Bu dünyada insanlar bir defa doğar ve bir defa ölürler. Bir doğum, bir ölüm. İkinci bir doğum ve ikinci bir ölüm bu dünya üzerinde vücuda gelmez. Birinci ölüm ve birinci dirilme dünya üzerindedir. İkinci ölüm ve ikinci dirilme mahşer meydanı'ndadır. Allah'ın bütün partiküllere, gezegenlere verdiği itiş enerjisi sona erdiğinde, sur'a birinci defa üfürülür. kâinatın büyümesi duracak, büyük kütleler küçük kütleleri kendilerine çekeceklerdir (gravitasyon). Bu üfürmede, kâinatın neresinde olursa olsun bütün insanlar ölür. Daha evvel yaşamış olan insanların hepsi zaten ölmüşlerdir. O anda zaman geçmişten geleceğe doğru giderken durur. İşte bu hususu Allahütealâ anlatıyor:

 

36/YÂSÎN-51: Ve nufiha fîs sûri fe izâ hum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn(yensilûne).

Ve sur'a üfürülmüştür. İşte o zaman onlar, mezarlarından Rab'lerine koşarlar (uçarlar, yükselirler).

 

          Allahütealâ, kıyâmet gününden bahsetmektedir. Sur'a 1. kere üfürüldüğünde mezarlarından Rab'lerine koşarlar yani uçarlar, yükselirler. Arz üzerindeki bir koşma onları Rab'lerine ulaştırmaz, uçarak yükselmeleri lâzımdır.

          Kıyâmet günü Allahütealâ'nın bütün gezegenlerini birbirinden ayıran ve kâinatı büyüten kinetik enerjisi sona erer. Kâinatın büyümesi durur. Ama oradaki enerji bitimi sebebiyle, hünnes ve künnes kanunları çalışmaz olur. Bu sebeple Ay, Dünya ile birleşir. Dünya, Güneş ile birleşir. Zaman durduktan sonra geriye döner. Bu geriye dönüşün tabii sonucu olarak da denge bozulduğu için Güneş'in Dünya'yı, Dünya'nın da Ay'ı çekmesi söz konusudur. Sonra güneş sistemleri'nin, sonra galaksilerin birbirini çekmesi söz konusudur. Böylece bütün kâinat bir noktaya doğru küçülür. Zaman başlangıçta nasıl bir noktadan ayrılan bütün parçacıkların hareketiyle başlamışsa tekrar aynı noktaya kâinatın geri dönmesi, zamanın geriye doğru gitmesini ifade eder. Hayat olan gezegenlerdeki bütün insanlar, zaman kendi yaşadıkları, doğdukları güne geri döndüğünde hayatta olurlar. Mezarlarından çıkmış olurlar ve yerçekimi kuvveti bulunmadığı için bulundukları noktada yerçekiminin mevcut olduğu tek yere; Mahşer Meydanı'na doğru yükselirler.

 

74/MUDDESSİR-8: Fe izâ nukıre fîn nâkû(nâkûri).

Artık Nâkûr'a (Sur Borusu'na) üflendiği zaman.

 

          Kıyâmet gününde Sur'a İsrafil (A.S) tarafından üfürülecek ve herkes ölecektir.

 

79/NÂZİÂT-7: Tetbeuher râdifeh(râdifetu).

Arkasından gelen (ikinci sarsıntı), onu (1. sarsıntıyı) takip edecek.

 

          Dünya'ya Ay'ın çarpmasından ve Dünya'ya yamanmasından sonra ikisinin birden Güneş tarafından çekilerek Güneş'e çarpması ilk sarsıntıdan sonraki ikinci sarsıntıyı oluşturacaktır.

 

39/ZUMER-68: Ve nufiha fîs sûri fe saıka men fîs semâvâti ve men fîl ardı illâ men şâallâh(şâallâhu), summe nufiha fîhi uhrâ fe izâhum kıyâmun yanzurûn(yanzurûne).

Ve sur'a üfürülmüş, Allah'ın diledikleri hariç, göklerde ve yerde olanlar ölmüşlerdir. Sonra ona (sur'a) bir defa daha üfürüldüğü zaman onlar ayağa kalkarak bakınırlar.

 

          Burada Allahütealâ ikinci ölümü ve ikinci dirilmeyi ifade etmektedir. Birinci ölüm bu dünyada gerçekleşir. Birinci dirilme de bu dünyada ölümden sonra kıyâmet günü herkesin dirilmesi şeklinde gerçekleşir. Mahşer meydanı'nda sur'a ikinci defa üfürüldüğü zaman ikinci defa ölünür. Sur'a üçüncü defa üfürüldüğünde bu ölenler tekrar dirilirler.

 

54/KAMER-7: Huşşe’an ebsâruhum yahrucûne minel ecdâsi keennehum cerâdun munteşir(munteşirun).

Kabirlerden, gözleri dehşete düşmüş olarak çıkarlar. Sanki onlar, etrafa yayılan çekirgeler gibidir.

 

          Kıyâmet günü, zaman geriye dönüp geçmişte yaşamış olan insanların hayatta oldukları günlere ulaştığında, dirilenler kabirlerinden gözleri dehşetten büyümüş olarak çekirge sürüleri gibi etrafa yayılırlar.

 

75/KIYÂME-8: Ve hasefel kamer(kameru).

Ve Ay karardığı (zaman).

          Ay'ın kararması Ay'ın Dünya'ya çarpması ve ikisi birlikte Güneş'e çarptıkları zaman gerçekleşir.

75/KIYÂME-9: Ve cumiaş şemsu vel kamer(kameru).

Ve Güneş ve Ay birleştirildiği (zaman).

 

          Böylece Güneş ve kendisine çarpan Ay'la birlikte Dünya birleşecektir.

 

21/ENBİYÂ-104: Yevme natvis semâe ke tayyis sicilli lil kutub(kutubi), kemâ bede’nâ evvele halkın nuîduh(nuîduhu), va’den aleynâ, innâ kunnâ fâılîn(fâılîne).

O gün, kitapların yazılı sayfalarını dürer gibi semayı düreceğiz. Onu ilk defa halketmeye başladığımız gibi (eski durumuna) iade edeceğiz (geri döndüreceğiz). Bizim üzerimizde bir vaaddir. Muhakkak ki (bunu) yapacak olan, Biziz.

 

          Allahütealâ kıyâmetten sonra ne olacağını ifade etmektedir. Allahütealâ nasıl kâinatı bir noktayı patlatarak oluşturmuşsa, tekrar o noktaya geri döndürecektir. Kâinatın yaratılışı gibi zamanın başlaması, geçmişten geleceğe uzanan kâinatın büyümesi ve büyümenin durarak tekrar büzülmeye, başlangıç noktasına geri dönmeye başlaması olayından bahsedilmektedir.

          Allahütealâ'nın her şeyi en güzel bir standartta vücuda getirdiğini, başlangıçtan sona kadar nereden nereye ulaştığını ayet-i kerimeler çok net olarak açıklamaktadır:

  • Önce bir tek noktayı patlatarak kâinatı yaratmak üzere dağıtması,
  • Sonsuz bir hızla nötrinoların ait oldukları yerlere ulaşması,
  • Orada kâinatın her parçasını vücuda getirmesi,
  • He rbir çift nötrinodan bir çift elektron oluşması,
  • Her bir çift karşıt nötrinodan da bir çift karşıt elektron oluşması,
  • Atomların teşekkül etmesi ve maddenin vücuda gelmesiyle, üç asıl üç karşıt altı tane âlemin Allahütealâ tarafından yaratılması,
  • Ve zamanın devam edebilmesi için bütün gezegenlere kinetik (itici) enerji vererek kâinatı büyütmesi,
  • Kâinatın hâlâ büyümeye devam etmesi olayları gerçekleşir. Allahütealâ'nın kâinatı yaratmadan evvelki hüviyetine geri döndürecek olması O'nun vaadidir. Yani bütün kâinat neticede bir tek noktada yeniden toplanacak, geriye cennet ve cehennem kalacaktır.

 

         Sonra bütün bu insanlar kıyâmetin kopmasını müteakiben evvelâ Mahşer Meydanı’nda toplanacaklardır. Mezarlarından yükselenler, dünyada yerçekimi kuvveti olmadığı için yerçekimi sadece Mahşer Meydanı’nda olduğu için bütün kâinattaki insanlar oraya ulaşacaklardır.

 

14/İBRÂHÎM-48: Yevme tubeddelul ardu gayrel ardı ves semâvâtu ve berezû lillâhil vâhıdil kahhâr(kahhâri).

O gün arz (yeryüzü) ve semalar, başka bir hale döndürülür (döndürülmüş olur). Ve onlar, Vahid (bir) ve Kahhar olan Allah'ın huzuruna çıkmış olurlar.

 

81/TEKVÎR-7: Ve izen nufûsu zuvvicet.

Ve nefsler eşleştirildiği (fizik vücutla birleştiği) zaman.

 

          Kainatlar tamamen yok olmuştur ve berzah alemi de yok olduğu için nefsler mahşer meydanında ikinci defa dirilen fizik vücutlara gelerek, her vücut dünyada sevva edildiği ve  birlikte bir ömür yaşadığı kendi bedenine otomatikman tekrar gireceklerdir.

 

Ruhlar mı?

 

78/NEBE-39: Zâlikel yevmul hakk(hakku), femen şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ (meâben).

İşte o gün (mürşidin eli Hakk'a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün), Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaşmayı dileyen) kişi, kendisine Rabbine ulaştıran (yolu, Sıratı Mustakîm'i) yol ittihaz eder. (Allah'a ulaşan kişiye Allah) meab (sığınak, melce) olur.

 

          O yaşarken Allaha ulaştırıldı veya öldükten sonra ölüm melekleri tarafından Allah’a götürüldü.ve Allah ruha meab yani sığınak oldu.



Allah razı olsun.

 

BURHAN AKSU

( Allahın İki Defa Öldürmesi Ve İki Defa Diriltmesi başlıklı yazı mihrimah tarafından 23.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.