İNSANIN SERENCAMI

İnsan bu ihtiyacı dağılmış tüm dünyaya,
Küçücük bahçesinde; özlem duyar cennete.
Nasibe göz kırparak, dalar gider hülyaya,
Gönül aşkı bulunca; aldırmıyor mihnete.


Ten’dir maddi binası, kalbin yönü manadır,
Beslenmesi gerekir, her damla meşk canadır.
Mide gıda ister de; iman kalpten yanadır,
Miski Ceylanda bulan, sığdırmaz ki nispete.


İnsanoğlu çabalar, açar gider arayı,
Sağlığını kaybeder! Sonra döker parayı.
İşte o an göz görmez, ne köşkü ne sarayı,
Gün gelir de yaşlanır! Ah eder o servete.


Rabbim İhsan edici, aciz insan işleyen,
Sayısız nimetlerle, kâinatı süsleyen.
Kara taşın içinde karıncayı besleyen
Zenginliktir kanaat, yüz çevir muhannete.


Sırtındaki ağır yük dağların almadığı,
Gizli hiçbir yönü yok; Rabbimin bilmediği.
Kâinatı çözmede yoz kalır dalmadığı.
Dua arşa yükselir; boyun eğer heybete.


İnsan bedende acı, ruhunda elem duyar,
Baht yeline kapılır âlem rengine uyar,
Yedisinde ne ise; yetmişinde o miyar.
Düşe kalka yürür de; aldırmaz ki töhmete.

Mehmet Demirel 07.05.2018


( İnsanın Serencamı başlıklı yazı Mecali tarafından 8.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.