Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 30.04.2018
Okunma Sayısı : 1451
Yorum Sayısı : 0

HELAL VE HARAM KOYMA YETKİSİ SADECE ALLAH’INDIR.

     Allah’ın Kur’an’da bildirmesine rağmen, bu helaldir, bu haramdır demek Allah’a yalanla iftira atmaktır.

     Takva mı yoksa fetva mı?

     Takva Allah’ın Kuran’da bildirdikleridir.

     Fetva ise insanların zanlarıdır.

     Allah helal kıldığı rızıkların bir kısmını haram bir kısmını da helal kılmak için kimseye izin ve yetki vermemiştir. Bunu yapanlar Allah’a yalanla iftira atmaktadırlar;

     Meselâ aşağıda hak mezhep kabul edilen sünni dört mezhep imamının bile aynı konu ile ilgili koyduğu taban, tabana zıt haram ve helallerden Allah’ın koymadığı birkaç ilginç örnek görüyorsunuz. Sünni hak kabul edilen dört mezhep arasında bile birisinin helal kabul ettiğini diğerinin haram kabul ettiği bir ortamda Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olmaları mümkün müdür? Kur’an’da Allah’ın koymadığı helal ve haramları koymaya kimin hakkı vardır. Kur’an’da Allah haram ve helalleri koymuştur. Allah’ın koymadığı helal ve haramları koymak Allah’ın yerine hüküm koymaktır ve ilahlık iddia etmektir. Haşa Allah bu helal ve haramları koymayı unutmuş mudur? Bu nasıl bir din anlayışıdır. İşte Kur’an’dan uzaklaşmanın, insanların zanları ve uydurma hadislerle yazdığı kitaplardan din öğrenmenin Müslümanları getirdiği yazdığı acınacak durum.

 

Konular

Hanefi

Maliki

Şafii

Hanbeli

4

Erkeğin kırmızı elbise giymesinin hükmü nedir?

Mekruh

Helal

Haram

Mekruh

5

Erkeğin sarı elbise giymesinin hükmü nedir?

Haram

Helal

Haram

Haram

6

Ud, zurna, dümbelek, boru davul çalmak nedir?

Mekruh

helal

Helal

Haram

7

Karga eti yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

Haram

Haram

8

At eti yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

9

Midye yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

10

İstiridye yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

11

Istakoz yemenin hükmü nedir?

Haram

Helal

12

Kırlangıç eti yemenin hükmü nedir?

Helal

Helal

Haram

Haram

 

     Kur’an’ı Kerimde deniz hayvanları ile ilgili hiçbir kısıtlama ve haram olmadığı halde mezhep imamları zanlarına göre haram ve helal ihdas etmişlerdir. Kara avı ise sadece ihramlı iken avlanmak yasaklanmıştır. Yine normal şartlarda bu konuda da hiçbir yasaklanma yoktur.

5/MÂİDE-96: Uhille lekum saydul bahri ve taâmuhu metâan lekum ve lis seyyârah(seyyârati), ve hurrime aleykum saydul berri mâ dumtum hurumâ(hurumen) vettekullâhellezî ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).                                                                                                Sizin için ve yolcular için, deniz avı ve onun yenmesi bir meta olarak (fayda sağlamak üzere) helâl kılındı. Ve kara avı ise, ihramda olduğunuz süre içerisinde size haram kılındı (yasaklandı). Ve huzurunda haşrolunacağınız Allah'a karşı takva sahibi olun.

     Allahütealâ buyuruyor ki: “Sizler ve yolcular için deniz hayvanının avlanması helâl kılındı. Ama eğer ihramda bulunduğunuz süre içerisinde kara avı yapmaya kalkarsanız Allahütealâ'nın buna müsaadesi yok. Onun için bu alanda sakın ihramdayken avlanmayın.”

10/YÛNUS-59: Kul e reeytum mâ enzelâllâhu lekum min rızkın fe cealtum minhu harâmen ve halâlâ(halâlen), kul allâhu ezine lekum em alallâhi tefterûn(tefterûne).                          De ki: “Allah'ın sizin için rızık olarak indirdiği şeyleri gördünüz mü? Sonra da onlardan (bir kısmını) haram ve (bir kısmını) helâl kıldınız.” De ki: “Allah size izin mi verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”

     Allahütealâ burada diyor ki: “Allah'ın helâl ettiklerini helâl, haram ettiklerini haram değil; siz kendinize göre bir değerlendirme yaptınız ve onların bir kısmının helâl, bir kısmının da haram standartlarda olduğunu söylediniz.”

     Allahütealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V) için: “Sizin helâl sandığınız şeylerin bir kısmını size haram edecek; sizin haram saydığınız şeylerin bir kısmını size helâl edecek. Onlar için vazifelendi.” diyor. Bunun için başlangıçta iç yağı haramdı, Peygamber Efendimiz (S.A.V), onu helâl kıldı. Hristiyanlar için domuz eti helâl sayılırken, Peygamber Efendimiz (S.A.V), açık bir şekilde onu haram kıldı. Aslında tabii ki helâl, haram kılan Peygamber Efendimiz (S.A.V) değil, Allahütealâ'dır. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in görevi, tebliğdir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), açıklamasını yapıyor, onlara Allah'ın neyi haram, neyi helâl kıldığını açıklıyor. Demek ki onlar kendi kendilerine: “Allah bize bunu haram kıldı, bunu helâl kıldı.” diye uydurmuşlar.

5/MÂİDE-87: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tuharrimû tayyibâti mâ ehallallâhu lekum ve lâ ta’tedû innallâhe lâ yuhibbul mu’tedîn(mu’tedîne).                                                                         Ey âmenû olanlar! Allah'ın size helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri haram etmeyin. Aşırı gitmeyin. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.

     Allahütealâ âmenû olanlara (Allah'a ulaşmayı dileyenlere) “Allah'ın size helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri haram etmeyin, aşırı gitmeyin. Muhakkak ki Allah aşırı gidenleri sevmez.” buyuruyor. Allahütealâ Nahl Suresinin 115. ayet-i kerimesinde Allah'ın haram kıldıklarını belirtiyor:

16/NAHL-115: İnnemâ harreme aleykumul meytete veddeme ve lahmel hınzîri ve mâ uhılle li gayrillâhi bih(bihî), fe menıdturra gayre bâgın ve lâ âdin fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).                                                                                                                                  Size sadece ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kurban edileni haram kıldı. Artık kim zarurette (yemek zorunda) kalırsa, haddi aşmadığı ve hakka tecavüz etmediği taktirde muhakkak ki Allah, Gafur'dur (mağfiret edendir, affedendir), Rahîm (rahmet nuru gönderen)'dir.

     Allahütealâ: “Size haram kıldıklarımın ötesine geçerek (helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri kendinize haram kılmayın) aşırı gitmeyin.” buyuruyor. Allahütealâ, helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri haram kılanları Nahl Suresinin 116. ayet-i kerimesinde yeriyor.

16/NAHL-116: Ve lâ tekûlû limâ tesıfu elsinetukumul kezibe hâzâ halâlun ve hâzâ harâmun li tefterû alâllâhil kezib(kezibe), innellezîne yefterûne alâllâhil kezibe lâ yuflihûn(yuflihûne).                                                                                                                                        Allah'a yalanla iftira etmek için dillerinizin vasıflandırması ile “bu helâldir, bu haramdır” diye yalan söylemeyin. Muhakkak ki Allah'a yalanla iftira edenler, felâha (kurtuluşa) eremezler.

     İnsanlarda bir genel eğilim var. Kendilerine göre Allah'ın yasak ettiği şeylerin üzerine ilâveler yapmışlar. Burada yasak ettiklerini yasak değilmiş hüviyetinde anlamak istikametinde bir aşırılığa kaçıyor. Her ikisinin de uygun olmadığını Allahütealâ kaydetmiş oluyor.

Allah razı olsun

Burhan AKSU

 

( Helal Ve Haram Koyma Yetkisi Sadece Allah’ındır. başlıklı yazı mihrimah tarafından 30.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.