Tik tak tik tak…. Çalar saatten her bir saniyede gelen “tik” ev “Tak” sesi. Sigaranı içine çekerken çıkan yanma sesi ve durmak bilmeyen düşüncelerin. Geçmişin, geleceğin şimdi hariç tüm zamanlar; 4 duvarın içinde. Bembeyaz boş duvarlar, yerde kirli kıyafetler, dolmuş taşmış bir çöp torbası. Tik tak tik tak. Kaç saniye ilerledim acaba bunu yazarken? Ya da belki de kaç saniye geriledim. Bu gün günlerden ne? “Salı” Neden Perşembe değil? Ne fark eder ki ha Salı, ha Perşembe. Kitabımın sayfası kaybolmuş, dün uyuya kalmışım okurken. Kitabın konusu neydi ki acaba? Arzularını kaybetmiş bir adam vardı sanırım. Tam bir geri zekalı, dur bir dakka o kitap karakteri değil bendim. Ben kitap okudum mu acaba dün yoksa o birkaç gün önce miydi? Daha dün sakallarımı kesmiştim, ne ara kirli sakal oldular. Bir dakka o da 2 hafta önceydi. Saat 5 olmuş. Öğleden önce mi sonra mı? Sonra. 4 de buluşmam vardı! Hazırlanmam lazım 1 saat geç kaldım. Bir dakka, sanırım bir saat ve birkaç gün geç kaldım. Tik tak tik tak. Bir şey etkisinde olsaydım keşke. O zaman durumun ne olduğunu ve ortalama ne kadar süreceğini bilebilirdim. Geçeceğinden de emin olurdum tabi. Tik tak tik tak…..

( Zamansız başlıklı yazı atakan tarafından 17.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.