Zaman yalpalıyor

Ve o alçak düşüş.

İstikamet aşkın sunumunda huzur

Densizliğin de mihrabı

Hele ki özlemin tefekkürü

Bir demde bir de neminde yüreğin

Asalet dolu rahlesi

Ne ise öykündüğün.

 

Şimdi tut ellerini yalnızlığımın

Boyumdan büyük bu aşka

Kıyarken densiz gidişat

Hakkın nezdinde

Var mı ki sureti hüznün?

Deli fişek yürekler cumhuriyeti,

Taban tabana zıt

Aşk ve ölüm

Oysaki dirildiğime kaniiydim

Her yoklukta varlığa

Tamah ederken zulüm.

 

Şimdimi mimledi kader

Dünüme kefilim ezelden

Yarına Allah kerim.

Sure tadınaymış aşkın nüansı

Yoklukmuş vazifesi

Karaladığım altı üstü şu üç beş şiir.

 

Derledim yüreği

Kardım da ömrün hicvini

Düne tebessüm bıraktım

Yarına ümidimi

Sonlarını tehir ettim ayrılığın

Kayda değer ne mi kaldı,

Demenin zikri bile aykırı

Hele ki; kanayan yaranın tutuklu kaldığı.

 

Külliyen yalanmış aşk demenin meali

Aslında sevmenin şaşası

Gidip de dönmeyenlere

Söyleyeceğim ne ilk ne de son

Hele ki yüklenmişsem bunca acıyı.

Yadigâr dünümden bunca kıta

Başını bağladım ne de olsa ömrümün

Hem de ne için?

Meziyet bildim bileli sevmeyi,

Ağlayıp durduğum bozduğum her yemini

Gel de bana sor

Dervişin fikrine tamah eden zikrini.

 

Ölü notalarım var

Şarkıdan damlayan;

Söylenmedik cümlelerim var

Hem de muhatabı çok yakınımda

Yine de korkularımla yaşamaktayım

Bir de baş koymuşsa insan

Mutluluğun çalıntı kastına.

Ayrık otlarından en sefil çiçeğim

Gülüp gülmediğim ne malum

Hele ki içimi titreten varlığın.

 

Kopup geldim dalımdan bir bahar vakti,

Dikenimle ihya ettim içimdeki

Derbeder elemi

Varlığım yokluğunun muradı

Yokluğun kadar yoksun bırakıldığım

Her günü işlerim de bir bir

Sadece bir şafak vakti

Gelse de alsa beni dediğim

O hoyrat zikir.

 

Tokadın deminde gemlediğim arzuları

Notaların kahrına kapıldım yine

Bir gece vakti:

Ne doyduğum ne duyduğum;

Ne sorduğum ne de yanıldığım;

Ölümün perdesini çekmeden

Ben çoktan temaşa ettim

Mahşerin kapısında

Kundaklanırken mutluluğum

Gelip de gitmeyi şerh düşenlere

Aslında söylenecek son sözüm.

 

Bir geceyi bir de yürekte açan çiçeği

Yok sayan ahvalime niyazım

Dedim ya;

Mahzun dalından koparılmış

Bir çiçeğim;

Gülüp gülmediğim değil sadece

Gülümsememe bile sensin sebep

Ölümüne sevmeyi öğrendiğim

Aşkın tabusuna yasladım başımı

Gözlerimi alamazken meçhulün resminden

Ne de olsa fıtratımda

Saklıyım:

Hem de gizemin ta kendisi.


( En Sefil Çiçeğim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 16.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.