Noktası olan bir hüzün
olmalı…
Sağ/alttığım
Hayır, hayır, sağ
kaldığım.
İçime çemkiren bir
bilmece,
Bir beyit belki bir
dilekçe
Pazarı pazartesiye de
bağlamamalı gece.
Bağcıklar…
Soldan sağa hüzün
balyaları
Kör sitemler
Sağır yürekler
Dehlizde iri karıncalar
Hayalet sevdamın nankör
hitabesi
Sonra da serildiğim
lahit
Belli ki görkemi
Belki buğusu üzerinde:
Derinleri çimdiklerken
Devasa aşkları yok
sayarken
Aslında dünü ömre
bağlayan
Bağları çözülürken
diz/e/lerin…
Kalburüstü bir sevgiyi
de men etmeli
Şehla girizgâhında
ölümün
Oynak bir hece kadar
Kayıtsız olmayı
dilediğim…
Yanlış kelime yanlış
hece:
Sevmeyi özledim sevgili:
Sevilmediğim ayan beyan
Yüreğimi büyüten
hüznümü özledim
Ama bir başıma
yaşamalıyım:
Tıpkı ömrün tekerinde
Tıknaz bir lehçe
Adı olmayan sanı varsın
yok sayılsın
Sevdası lime lime.
Artık hangi kayıtta
Şerh düşülmüşse:
Meleklerin sihri
Gizemin titri:
Yakalamayı değil
Yakalanmayı seçtim
Bilinmezin aymazında
Bilindik bir sevgiden
Haraç mezat;
Tefekkürü olmayan bir
yürekten hallice
Ölümü özledim belki de.
Ne de olsa
kursağımdasın
Kurduğum hayallerin
Başkahramanı
Hangi piyes değil
Hangi perde olduğu/n
önemli:
Dünümü örten kara gece
Aşkıma sahip çıkan
Sonramı bile öncemden
çalan
Çaldığım değil
çaldırdığım;
Haznemde kör bir düş
Tehir ettiğimi
Teyit ettiğim
Temin ettiğim değil
asla
Temiz ve saf kalmayı en
sevdiğim/sin.
Sevildik sevilmedik
hükmüne varan
Sırasız ölümlerin geldi
gitti kaygısına aldırmadan
Andığım, ar bildiğim;
Arzım değil asla
Bilakis hicvindeyim
metruk ömrün
Deli fermanım
Kanla yazdığım her
dize.
Serpildiğim ömrün
yokuşlarında
Nöbet tutan
baykuşlarından bile alacaklıyım:
Sihrimi yok say,
dilersen
Sevgimi mimlesin
eşrafım
Kinlerini solurken her
kara delikte
Umurumda olmasa dediğim
Ama yoksunluğuna
sövdüğüm.
Bir name bir satır bir
yatır
Ah’larıma düştü yolum
Sana düştü yolum
Yana düştü başım:
Hala başladığım
yerdeyim, demedim inan ki
Başladığım günkü ile
özdeş benliğim
Hacmine sığar da taşar
tecellisi sevdanın
Sevmekle bozdum aklımı
bir de unutulmak…
En mahremi mi matem?
İrili ufaklı kaç şiir
ise iç içe geçtiğim
Karanın zikrine tapınan
iblisin bile men ettiği
Ölümden alacaklıyım bu
gece:
Sivri dili hangi
kalemin değil
Sevi dili yüreğin içime
çektiğim
Zararından neresine
düştü ki yolum
Yolsuz bir kıyım
Yansız bir selam
Sevmeyi özledim.