Uçuşan öbek öbek…

Ve infilakı ruhun:

Bayat ve asılsız bir nida,

Aşkın nedameti mi ilk ilke?

 

Şimdi yandan yana dizmeli isyanları

Derken soyut bir terennüm istiflenmeli

Bol şen bol şatafat bol nakarat

Yüklü bir söylemden alıp da intikamını

Kocaman bir delik açmalı gökyüzünde

Bir de aklın derinlerini imha etmeli:

Kök hücresi ne ise şiirin

Aslını da inkâr etmeden şair

Ölümü denemeli,

En az bir kez ömründe.

 

Ölümüne sevip de ölümüne hakaret

Yüklenen benlikten kalan bir delik daha

Yamalarken göğün deliğini

Bol sitemli bir küfür savurup da havaya

Hava atan imgelerin derdine düşmeden

İnsan önce içini görmeli.

İçinde ya da içimde

Aslında tek içimde,

Gereksiz kelime tüketmeden

İnanıp da sihrine öbür dünyanın

Nallarını diken bir şiiri canlandırmasını

Dileyip Tanrıdan…

 

Hayır, hayır, tok sesi bu iblisin:

Şiir olmayı üstelik ben dilemedim.

Teyellediğim hangi dize ise

Tokatladığım bunca şiiri ayırıp da bir kenara

Sonra da giymeli cüppesini bilinmez:

Sefahati diriltip hece hece

Bir de çengel attı mı derine…

Ya da bir ünlem

Ve inanç

Ve aykırı bir rota bile

Ediminde noksan aşkın,

Ritüelinde hayatın

Sonlanmayı dileyen hangi hikâye olduğu bile

Yalan.

Tıpkı ufkun rengi dönmeden karaya

Ya da yüreğin batılı dinmeden

Tek içimlik olmalı her şiir

Tek nakarat

Teke teke işte şiir ve hayat.

 

Hadi yüklen derdini,

Sonlandır öfkeni,

Giy gizemini de gel kadın:

Neyse adın, varsın unut

Hatta unutulduğunu da unut

Ve uyumadığının kanıtını göz ardı etmeden

Uyruğun ne ise

Ayır onu bir köşeye:

Dik acılarını tümle

Bir üçgeni de

Mimle hatta vakti gelince.

 

Unut her şeyi

Yeri geldi mi dene son bir kez

İçindeki efkârı soluyup günbegün

Varsın evren de yok saysın

Kondurduğun buseyi

Ölümüne sevdiğin

Ya da öldürmeyi dilediğin için için

Ama önce kendini

Sonra da yüreğin ateşini söndür.

Söndür ki

Sonlansın acı ve umut

Sorsalar bile

Kimlerdesin?

Kiminlesin?

 

Sormayı lav et

İnkâr edip adını, yürüyen namını

Bir gölge kadar hafif ve uçuk varlığınla

Dilemma aslında yüreğinin kefeni,

Dertlendiğinle yaşlan

Yaşlandığınla yalan diyenlere inat

Yaşadığına dair hangi beyansa

Yüreğin sunumuna biat

Dile içinden geçeni.

Varsın soyut bir terennüm yerleşsin yüreğine

Kon sadece dalına ağacın,

Baba bildiğin

Annenin nurlu yüzüne sinen aşkı da

Unutma sen

Unutulduğun olsa da unutulmayacak

Son yalan.


( Ünlem başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 15.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.