Bugün günlerden Cuma… Cuma gün ismi, sıradan değil mi? Eğer Müslümansanız, size göre bu sıradanlıktan çıkar, bir bayram gününün adı olur. Öğlen namazı yerine Cuma namazı kılınır, camilerde diğer günlerde üç beş kişi cemaat olarak varken, cuma günü tıka basa dolar. Herkes bir araya gelir ve dertleşir. O haftaya özel ve güncel konu hutbede işlenir.

İşte böyle bir Cuma gününün sabahında, gazete sayfalarını geziyorum. Falan şarkıcının hanımının yarı çıplak resimlerinin yer aldığı bir haber. Evine, evinin ederinden kat kat fazla para harcadığı yüklü meblağdan söz ediyor. SPA bile yaptırmış. Okuduğu şarkı ile kazandığı, iki gün dinlenince unutulan şarkılar, lüks yaşamı veren. Bu kadar lüks yaşamasına rağmen, mutlu olamayan ve yuvalarının yıkıldığını okuyorum. Her ne olursa olsun, bir evliliğin bitmesi çok üzüyor beni. Mutluluk adına birleşen iki kişinin bir yabancıya dönüşmesini anlamakta zorlanıyorum da…

Başka haberde, Amerikalı bir bayan artistin evinden bahsediyor. Milyonlarca dolar değerinde, lüks kelimesinin bile fakir kaldığı kelimler sarf ediliyor. O artistin hayat hikâyesi, çevirdiği filmlerde ki bazen afişte rollerini hatırlıyorum. Bir gün öldüğünde sanatıyla değil, bu afişte rolleri konuşulacaktır, eminim. 1950lerde ölen Marilyn Monroe gibi… Ölmüş ama tövbe haşa, “Tanrıça…” kelimesi ile başlayan şuh bir anlatım ile hatırlanıyor, hala… Gençlere İslam dışı ve yanlış örnek olduğu kesin bir şekilde… Yani o lüks evin bir bedeli var... Bu kadının ölüm nedeni bile korkunç, Allah hayırlı ölüm versin, Âmin… O bedeli ödersen burada yaşıyorsun.

Bizim kültürümüze güzel aynadan yansıyan bir söz vardır, “Fazla malın içinde haram da vardır!” o evlerde, haramın katkıları ile yaşanılan kısa bir dünya yaşamı işte… O afişte güzelliğini yitirdiğinde, eğer yaşarsa yaşlandığında, unutulmaya yüz tutmuş, sevgisiz ve belki de alkol ve uyuşturucu ile sonlanan bir çekilmez dünya hayatını yaşayarak şu emanet dünyaya veda ediyor. Geride miras olarak bıraktığı,  gençliğinde tenini sergilediği görselleri kalıyor.

Şu dünyada, gelecek nesillerin konuşması gerek konuları, iyi örnekler olmalı. Konuşulan kişinin ne parasından, ne teninden, ne de ahlaksızlığından, ne de zalim iktidarından değil, kişinin ilminden, güzel örnek oluşundan, vatan sevdasından, güzelliği tavsiye eden yiğit kaleminden örnekler olmalıdır. Her dünya hali, elden ele dolaşır,  ten bile emanettir. Ben bu günü kurtardım, herkes beni sevdi ön yargısı ile yaşamamak gerekiyor. Ölmemize rağmen yaşarken, dillerde ve örneklerde güzelliğin devamını yaşatmak… Ormanı yakan değil, ormana su olan, fidan diken olmak…

Her hafta cuma günü haftaya yansıyan bir tefekkür bahçesidir. Koltuğunuzdan, rahatınızdan vaz geçip, o bahçede dolaşın lütfen! Toprağa cemre düşmüş, onu koklayın. Bahar, yeniden doğacak yeşile kucak açan toprağa müjde veriyor. O müjdeye kulak verin. Sizde içinizdeki sıkıntıyı atın. Her şeyin hayırlısını isteyin. Güzeli seçin, güzelleşin.

 

Saffet Kuramaz

( Cuma Ya Yansıyan Yeniden Doğuş başlıklı yazı safdeha tarafından 9.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.