Makale / Eleştri Makaleleri

Eklenme Tarihi : 7.03.2018
Okunma Sayısı : 2877
Yorum Sayısı : 9


Ülkemizde  pek  bilinen  bir  sözdür  ''Şecaat  arzeylerken  merd-i  kıpti,  sirakatin  söyler''  Yani  'Çingenenin  mert  olanı  yiğitliğinden  bahsederken   hırsız  olduğunu  söyler.''

Evet,  böylece  bilmeyen  dostlar  ''Sirkat'' kelimesinin  hırsız  anlamına  geldiğini öğrenmiş  oldular.  

Peki  bir  insana  '' Sirkat''  Diye  isim  konur  mu?  Yani  hırsız... 

Bir  soru  daha.  Bir  insan  hem  hırsız  hem  de  hacı  olabilir  mi?

Öncelikle  birinci  sorudan  başlayalım.

Bir  insana  elbette  hırsız  diye  isim  konmaz. Nitekim  yazımın  konusu  olan  kişinin  asıl  adı  da  Sirkat  değil  Yusuf  Çelik'tir.  Ancak  öylesine  yüzsüz,  öylesine  pişkin  bir  hırsızdır  ki  Sirkat  ismi  onun  için  en  uygun  isimdir.  Kendisi  bu  konuda  fenafilsirkat  mertebesine  erişmiş  çok  nadir  şahsiyetlerden,  pardon,  şahsiyetsizlerden  birisidir.   İşte  bu  bakımdan  bu  kişiye  rahatlıkla  Sirkat denilebilir.

İkinci sorunun  cevabına  gelince:  Eğer  merkep    Mekke'ye  gitmekle  hacı  oluyorsa  evet  bir  insan  Mekke'ye  gitmekle  hacı  olur.  Bir  hırsız  da  Mekke'ye  gitmekle  hacı  olur. 

Efendim,ben  bu  Hacı Sirkat  Efendi  ile  şahsen  tanışmam.  Bir  ya  da  iki  sene önce  face  booktan  arkadaşlık  teklifi  göndermişti.  Ben  de  her  kim  arkadaşlık  teklif  ederse  etsin  ''  Madem  beni  adam  yerine  koymuş  arkadaşlık  teklif  etmiş o  halde  kabul  edeyim''  der  kabul  ederim  tüm  teklifleri.  Daha  sonra  bir  yamuğunu  görürsem  de  engeli  basarım.

Hacı  Sirkat  Efendi  ile  böylece  tanıştıktan  sonra  2017  Yılının  27  Ekiminde  onun  sayfasında  yayınlanmış  harika  bir  şiir  gördüm.  Lakin  şiir  bana  hiç  yabancı  değildi. O  şiiri  bir  başka  kalemden  okumuştum  daha  önce...  Araştırdım,  evet  şiiri  daha  önce  Kadir  Orakçı adlı  arkadaşımın  kaleminden  okumuştum.  Nitekim  Kadir  Orakçı  ile  bağlantıya  geçtiğimde  şiirin  ona  ait  olduğunu  resmen  kanıtladı. Bunun  üzerine  bizim  Hacı  Sirkat  Efendiyi  (  Face booktaki  adıyla  KT  yusuf celik ) önce  face  bookta  deşifre ettim  sonra  da  engelledim.

Hacı  Sirkat  Efendiyi  böylece  deşifre  edince  baktım  bu  kişiden  pek  çok  şair  arkadaşım  muzdarip.  Neredeyse  ben  hariç  herkesin  şiirini çalmış  ve  kendi  sayfasında  kendi  adıyla yayınlamış. Belki  benim  şiirlerimden  de  çaldığı  olmuştur  ama  Allah  için  rastlamadım  böyle  bir  şeye.

Engelledim  ya  artık  bir  daha  KT  yusuf celik  namında herhangi  bir  kişinin  paylaşımları  bana  gelmiyor  haliyle.

Bu  arada  Edebiyat  Evi  sitesinde  ''Serdarıekrem''  Rumuzuyla  bir  vatandaş  oldukça  güzel  şiirler  yayınlamaya başladı.  İşin  doğrusu  bayılıyorum  bu  zatın  şiirlerine.  Şiirlerin  altına  Yusuf  Çelik  diye  adını  yazıyor  ama  kesinlikle  bu  Yusuf  Çelik'in,  Hacı  Sirkat  Efendi  olduğu  aklımın  ucundan  dahi  geçmiyor.  Ta  ki  04.03.2018  Tarihine  kadar.

04.03.2018  Tarihinde  Edebiyat  Evi  sitesinde  Serdarıekrem  rumuzlu  üye  '' Arz-ı Hal''   adlı  bir  şiir  yayınlıyor. Altında  isim  olarak  Yusuf  Çelik...  Gözlerim  faltaşı  gibi  açılıyor.  Çünkü  Arz-ı Hal  adlı   bir  şiir  bir  gün  önce 03.03.2018 Tarihinde   ''  Hamdi''  Rumuzlu  Mustafa Gül  tarafından  da  yayınlanmıştı.  Şiirlere  bakıyorum,  Başlık  dahil  noktası  virgülüne  kadar  her  ikisi  de  aynı.  Yani  Hacı  Sirkat  efendi  bir  gün  önce  Mustafa  Gül'ün  yayınladığı ve  Mustafa  Gül'e  ait  şiiri  aynen  kopyalayıp  kendi  sayfasında  kendi  adıyla  paylaşmış.  O  zaman  jeton  düşüyor:  Bu  Yusuf  Çelik  daha  önceki  KT yusuf celik. 

Derhal   Edebiyat Evi Site  yönetimine  bildirdim durumu  ve  bildirmem  üzerinden  beş  dakika  geçmeden  bu  kişinin  üyeliği  iptal  edildi. 

Ancak...

Aynı  kişi  ''yusufcelik 1071 '' Rumuzuyla  Edebiyat  Defteri  sitesinde  de  paylaşıyor ''Arz-ı  Hal''  adlı  şiiri  ve  sonuç  ne  oluyor  biliyor  musunuz?

Şiir  günün  şiiri  seçiliyor.  Evet,  bir  gün  önce  Mustafa  Gül yayınlandığında  böcek  bile  almayan  şiir  bir  gün  sonra  bir  hırsız  tarafından  yayınlanıyor  ve  günün  şiiri  seçiliyor. Gerek  Mustafa  Gül,  gerekse  daha  pek  çok  arkadaşın  durumu  site yönetimine  bildirmesine  rağmen  ne  Yusuf  Çelik denen  hırsız  siteden  kovuluyor  ne  de  çalıntı şiir  siliniyor.  Arz-ı  Hal  adlı  şiir  halen  sitede  yusufcelik1071  Mahlaslı  hırsızın  şiiri  ve  günün  seçkisi  olarak  öylece  duruyor. ( Ben  bu  yazıyı  yayına  hazırlayıncaya  kadar  duruyordu.) 

Ha  unutmadan.  Bu  hırsız  o  kadar  yüzsüz  ki  onun  yüzsüzlüğünün  boyutlarını  anlatabilmek  adına  Fatma  Şimşek (  Sivaslı  Deruni  )  adlı  arkadaşımın  şiirini  çaldıktan sonra  Fatma  arkadaşım  bu konuda  Face  booktan  kendisini  uyardığında  verdiği  cevapları  okuyalım  isterseniz. (  Yukarıdaki  2.  ve  3. Resimler. )

YUSUF  ÇELİK-  Cidden çok  üzgünüm. Ben  Biriz Edebiyat  Grubu üyesiyim. Ordaki  şiirleri  Word  olarak  kaydettim. Benim  şiirlerim  arasına  girmişler. O  yüzden  yayınlamışım.Gerçekten  çok  üzgünüm. Çok özür  dilerim.  Affedebilecek misiniz?

FATMA  ŞİMŞEK- Gümbürtüye gitmiş  maşallah.  Nasıl  karışmış. Altında  yazarın  değil,  sizin  adınız  yazılı. Pes  doğrusu

YUSUF  ÇELİK - Şu  an  okuldayım.  Daha  sonra  konuşsak.

FATMA  ŞİMŞEK- Dersin  konusu  hırsızlık  mı?

YUSUF  ÇELİK- Çok  ayıp.

Evet,  gördüğünüz  gibi hırsız  olan  kendisi olduğu  halde şiirini  çaldığı kişiyi  ayıplayacak  kadar  pişkin  ve  yüzsüz. 

Peki neden  bu  kadar  yüzsüz  olabiliyor  bu  ve  bunun  gibiler?

Onu  da  izah  edeyim.

Bu  ve  bunun gibilerden  herkes  rahatsız  ama  iş  bu  kişi  ile  kanun  önünde  hesaplaşmaya  gelince  millet  ''  Sami  Hocam !  Bu  adamı  dava edin''  Diye  topu  bana  atıyor.

Be  hey  muhteremler !

Şiirleri  çalınan  sizlersiniz.  Bu  herifin  şu  ana  kadar  bana  verdiği  en  küçük  bir  zarar  yok.  Mahkemeye  verdim  diyelim.  Hakime  ''  Hakim  bey!  bu  adam  falanca  kadının  ya  da  falanca  adamın  şiirini  çaldi.  Davacıyım''  mı  diyeceğim ?  Diyelilm  ki  dedim.  Hakim  bana  ''  Sen  falancanın  avukatı  mısın?''Diye  sorarsa  ne  cevap  vereyim  dersiniz? 

Sizler  elinizi  taşın  altına  koymadıkça  bu  kişi  çalmaya  devam  edecektir.  Onu  edebiyat  sitelerinden  kovdurmak,  çaldığı  şiirleri  sildirmek  çözüm  değil.  Bir  başka  rumuzla  tekrar  girecek  ve  tekrar  çalacaktır.  

Ben  ancak  yakaladığım  takdirde  deşifre  ediyorum  ki  aslında  bunu  bile  ben  değil  şiirleri  çalınan  ve  bundan  ciddi  rahatsızlık  duyanlar  yapmalı.  

Velhasılıkelam  benden  ancak  bu  kadar.  Gerisi  şiirleri  çalınan  tüm  arkadaşlara  kalıyor. Edebiyat  dünyasında  Hacı  Sirkat  Efendiler  istemiyorsanız  elinizi  taşın  altına  koyacaksınız.    

( Bir Hırsızı Deşifre Ediyorum - Hacı Sirkat Efendi başlıklı yazı Sami Biber tarafından 7.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.