Ne saçmalığı yahu diye, hemen aklınıza soru işaretleri geldiğini görür gibi oluyorum. Saçmalığı söyleyince aklınıza ünlem işaretleri de gelecek adım gibi eminim... Siz hiç şahsınıza ait, o muhteşem, harika, yokluğunda kahrolacağımız, varlığında koltuklarınız kabarmasa da yine de vazgeçemediğiniz, ekonominin bel kemiği aracı olan kredi kartınızı kendi isteğiniz ile saflık yaparak başkasına verdiniz mi? Duyamadım. Veren de vardır, vermeyende mutlaka... Sıkı durun ben verdim. Bir kere verdim, verdikten sonrada, iki yıldır mabadımı kurtarmaya çalışıyorum hararetle, sabrederek, gayretle, çoğu zamanda bankacılara yalvararak...


Ya arkadaşım canım ciğerim Remzi Kardeşim ben sana kredi kartımı verdiysem sana verdim. Sıkışmış idin, senin kredi kartı limitinde dolmuştu, geldin yalvardın bana, ''Elini ayağını öpeyim İsmail Ağabey benim limitim dolu, cepte parada yok, ver şu kredi kartını da azıcık bir şeyler alacağım.'' dedin mi demedin mi? Ben de sana çıkardım verdim, can arkadaşım, can dostum dedim de verdim. Kendin kullandın kullanmaya da benim çok az tanıdığım o otoparkçı ve de üç kağıtçı, beş kağıtçı, hatta on kağıtçı arkadaşın Halim'e niye verip de kullandırıyorsun benim kredi kartımı? Beni de harbiden kıllandırıyorsun...


Ekstre gelince neredeyse dişlileri sıyıracaktım. Adama vermişsin benim kredi kartımı adamda gitmiş kuyumcuda cırt cırt çekmiş, sen de mal gibi bakmışsın... Şimdi de benim kredi kartım dibe vurdu, hadi bakalım Remzi ''Ben nasıl ödeyeceğim şimdi bu paraları, asgarisini bile ödemem zor görünüyor.'' hatta görünmüyor, ufukta hiç umut verici bir şey yok...


Dingil Remzi, ulan hıyar, ulan geri zekalı, hatta geri zekalı bile olamayan adam, sana geri zekalı diyerek iltifat ediyorum farkında mısın? Direk zekasız demem lazım sana, çünkü geri zekalı da geri de olsa bir zeka vardır, sen de ne akıl ne zeka nato kafa nato mermer... Elli kere de tembih ettim sana kredi kartımı verirken, ne dedim? '' Bak Remzi bu kredi kartımı başkasına verme yoksa külahları değişiriz.'' dedim mi demedim mi? Bu Halim denen zibidi senden kredi kartını, yani benim sana verdiğim kredi kartını isterken on beş yirmi liralık bir şey alacağım diye sena ayak atmış sen de yemişsin bu ayakları... O ayakları yedikten sonra benim de ayaklarımı yemeye hazırlan tabi ki uçan tekme olarak gelecek sana o ayaklar da aslında kıyamıyorum ne de olsa eski arkadaşımsın...


Halim denen zibidi bir de beni görünce pişmiş kelle gibi sırıtıyor. Ne zaman ödeyeceksin bu parayı dediğimde ''Nooolcek Aaaabi yaaaa öderiz öderiz sen hiç dert etme devede kulak bu para bana.'' deyip dalga geçiyor adeta benim ilen... Devede kulak da ödemez isen devenin kulağı kı...mıza kaçacak oğlum...


Şimdilerde rüyalarıma da girmeye başladı artık. Öyle bir iki seferde değil hemen hemen her gece rüyalarımda beni ziyaret ediyor. Halim geliyor cırt cırt benim kredi kartımı çekiyor sonrada kaçıyor kaçarken de bana nanik bir de el kol hareketi yapıyor. ''Ödemiyorum oğlum ver mahkemeye diyor.'' O ödemeyince bankalar beni sıkıştırıyor. Hep rüyada oluyor bunlar. Mahkemeye çıkıyorum, sonra hakim, hakim de bayan ha, önce benim idamımı istiyor, şaşkınlıktan küçük dilimi yutuyorum. Sonra kravat taktığım için müebbete çeviriyor, takım elbise giydiğim için bir daha yirmi yıla indiriyor. Ayakkabım boyalı diye bir on yıl daha düşürüyor. Sayın Hakimim dedim diye beş yıl daha düşüyor. Beş yıl ile yırtıyorum. Jandarmalar tam bileklerime kelepçe takarken ter içinde uyanıyorum. Derin bir oh çekiyorum. Sonrada rüya olduğuna şükür ediyorum...


İşte böyleyken böyle... Hayatta saçmaladığınız zaman gördüğünüz rüyalarda bile saçmalıyorsunuz. Rüya da haliyle kabusa dönüşüyor. Aman ha aman benim yaptığım bu saflıkları siz sakın yapmayın. Kredi Kartınızı istedi mi birisi, ''Hiç işim olmaz ben hep nakit alış veriş yaparım.'' deyip işin içinden sıyrılmaya bakın... 

( Siz De Yaptınız Mı Böyle Bir Saçmalık başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 6.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.