Arkasından
koştuğum arabaları hatırlıyorum
Emsalsiz
gülüşlerimize yapışan
O tarifsiz
mutluluğu
Şimdi
sadece hatıralarda arıyorum…
Biliyordum
Cumaları
çok severiz öteden beri
Yalıkaçkını
tebessümlerle çıkarken okuldan
İki yüzyıl
bize ait gibi gelirdi
Cumartesiyi
okşar
Pazarı pamuklara
belerdik
Ama yine de
severdik pazartesiyi…
İnsan
büyüdükçe anlıyor
Başlamayan
hiçbir iş bitmezmiş
Budanmazsa
üzüm vermezmiş bağlar
Ve biri neşteri
vurmazsa
Değişmezmiş
çağlar…
Sabahları
çok özlüyorum şimdilerde
Somun
kokulu fırınları
Postalların
altında kazanılmış zaferleri
Bayrak oluyor
yüreğim her defasında
Dalgalanıyorum…
İçime seğirttiğimi
düşünmeyin
Ruhunu
ateşe atmışlığımdan
Önüme
çocukluğumu katmışlığımdan geçiyorum
Kitap
içiyorum geçmişimden
Gökyüzünü
sevinçlere boyuyorum
Topladığımız
yıldızları hediye ediyorum semaya…
Ey can;
Bütün
sevinçlerimi sana hediye ediyorum
Ben can
dediğimde
Biliyorsun
vatan derim
Şu aciz
canımı da
Bayrağıma
hediye ediyorum…
Âdem
Efiloğlu