Bu kadar çaresiz olmadım hiç
Senden umudumu yine de kesmedim
Bekliyorum aynı yer ve saatte
Sahilde çay içtiğimiz
O köhne balıkçı kulübesinde
Zaman geçmiyor sensiz .
Gözlerimden yağmur gibi yaşlar dökülüyor
Ağlarmış gülerken içten içe sevenlerde
Öyle bir yer ettin ki içimde
Kaç kez sokağından geçtim
Evlerin ışıkları birbir sönerken .
Sen yoktun
Perdeleri yarı aralık
Pembe panjurlu pencerende
Kim bilir
Hangi rüyayı görüyorsun düşlerinde
Havanın soğuk olması üşütmedi beni
Yağmur damlaları her vurduğunda yüzüme
Sen akıyordun içime
Dalgalar kayaları dövüyor intikam alır gibi
Bir şeyler anlatıyor
Verdiğini geri alıyor belkide
Her geriye dönüşte .
Çok şey mi istedim senden
İyi günde kötü günde yanımda ol dedim
Başımı dayayacak bir omuza
Çok ihtiyacım vardı
Zor günlerimde üzüldüğümde
Teselli etmeni sımsıkı sarılmanı bekledim .
Kendimi yalnız hissettirdin çoğu zaman
İçime kapanık biri oldum
Etle tırnak gibi birbirimize yakınken
Şimdi iki yabancıyız
Neydi bizi ayrı koyan bilmek istiyorum .
Kaç gece daha böyle uykusuz geçecek
Çık gel artık
Topla tüm cesaretini
Sevmediğini haykır yüzüme
Sonu değil dünyanın
Gerçeklerle yüzleşelim ikimizde
Seni sahiplenmekten vazgeçeyim artık
Kim bilir
Belki bir gün hayallerim gerçek olur
Bu sevda kalmaz yarım ...
Refik
23 . 02 . 2018
İstanbul
(
Çık Gel Artık başlıklı yazı
keskin2011 tarafından
23.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.