say ki



 

az önce çocukluğumdan arta kalan son gülümseyişi de katıksızca içtim

 


tetikçisi oldum

uyumadan biten masalların ve bu masallardan firar eden tüm kahramanların

 


ağaran saçlarımdan tel tel döküldü sabrımın son selameti

her bir yere saçılan tespih tanelerimdi parmak uçlarımdaki telaş

ve çizemeden mürekkebi dağılan ömrümdü yüzümdeki siluetin

 


kadermiş dedikçe sevişti acılarımız

acılarımız seviştikçe  gebe kaldık yarınlarımıza

yarındık ama bir o kadar da yarımdık hiç başlamamışlığımıza

 


tenime değen her yaban ateşinde

bir dumanlı dağ daha çektim içime

 


bana ağaç demeyin bir zamanlar bende köktüm

bende göktüm bir zamanlar bana bulutta demeyin

 


ben

gözyaşlarıma adını öğreten  yağmuru affedemedim

affedemedim ciğerlerimi yakan kokuna müptela nefesimi

 


say ki şimdi

çekiştireceğim güneşi eteklerinden

ve içimde buz tutmuş ne kadar ölüm varsa süreceğim sarı saçlarına

 


say ki

susuzluğumdaki bütün nehirlere yön vereceğim

belki tutarsa diye sen ekip biz biçeceğim toprağımın koynunda

vesırf solmasınlar diye gökkuşağındaki tüm renkleri süreceğim gözlerine

 


saymadın

sayamadın değil mi

 


bende sayamamıştım zaten

 


sensiz doğan her güne ne kadar zehir ekip

sensiz doğan her geceme de kadar ölüm biçtiğimi….

 

 






ilhanaşıcıaralıkikibinonbeş

 

 


( Say Ki başlıklı yazı ilhanaşıcı tarafından 19.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.