Dayanamam firakına!
Firakında, sudaki şeker gibi erir
biterim
Bir anlık visalin için, koşa koşa
gelirim.
Nur cemalinden mahrum kalmamak için,
Varım yoğum neyim varsa, düşünmeden
veririm.
Dayanamam firakına!
Firakında, aklıselim düşünemem.
Sana ulaşmak için, hiçbir zorluktan
üşenmem.
Firak hasretinle çok keskin bilerim
sevda kılıcını
Her şeye eyvallah derim ama yar visalinden vazgeçmem.
Dayanamam firakına!
Firakında, bülbül misali şakıyan dilim
lal olur
Sevda vazosundaki Muhammedi güllerim
solar kurur.
Meşakkatlerin hiç biri beni yolumdan
döndürmez,
Yar firakı ile sevdalı gönlüm yanar
yanar yanar.
Dayanamam firakına!
Firakında, kaçar ağzımın tadı tuzu
sarar solar benzim betim.
Varlıklar içinde yoklukları yaşarım,
olurum analı babalı yetim.
Yabancı olurum kendi kendime, çekilirim
kendi kabuğuma,
Azalır an be an gönül hanemde sevgi ve
muhabbetim.
Dayanamam firakına!
Firakında, pazılı güçlü bileklerimde
kalmaz güç kuvvet,
Sevenleri ayıranlara karşı artar
gönlümde kin ve adavet.
Şanı yüce Allah’ın Vedud esmasına canı
gönülden inananları,
Ağırlamak isterim onları her daim gönül
otağımda çoğalır muhabbet.
Dayanamam firakına!
Firakında, gönül ağacıma bülbüller
yerine baykuşlar tüner.
Aşkın mandalındaki sevda kıvılcımları küllenir
söner.
İçin için ağlamaktan, kalmaz didelerimde
gözyaşım,
Biter bilgeliğim, her daim onu
sayıklayan aklım, deliye döner.
18/Ocak/2018