Çekiliyordu işte ceremesi
Ayrılık aşka mı üşenir
Mevsim külliyen sonbahar
Bin yapraktı mazinin seceresi
,
Öyle demişti bir şair
Çok önümüzde o bahar
Çay kahve arasıydı
Artık düşmezdi cemresi
,
Nisana bir geç kalasıydı
Her dize hazana dair
Az buçuk kalem becerisi
Güzlerden ilham alasıydı
,

Hüzünlüydü mısralar
Hani özlem yarasıydı
Koltuk benim teneşir
Bir ayağı kırılasıydı
,

Doluyor ya insanın vadesi
Bir çizik daha attı tebeşir
Sahteydi ayaza gülüşüm
Çerçevesizdi yine duvar
,
Aklımda gözlerine ölüşüm
Tövbesiz bir şiir
Adamı günaha sokar
O akşam da üşümüşüm
,
Eski bir radyo var
Yeri epeydir şark köşesidir
Malum ucuza düşürmüşüm
Biraz hüzün kovar

,
O şarkı diline düşesidir
Usulen iki notayla görüşürüm
Ruhuma gölgesi bir sızar
Mum dediğin aleve dönüşesidir

,
Perdede ılık bir rüzgar
Baktım beyhude endişelenir
Kapandı odanın penceresi
Halden bir tek o anlar
,
Yollarken gece yarısıydı
Uzatsak şimdi eşelenir
Hep eylülden laf edesi
Oturup kalırdı hatıralar

( Tövbesiz Şiir başlıklı yazı burak1907 tarafından 15.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.