GELDİM GİDİYORUM...

On beş Ocak bindokuzyüz doksan dan
Onbeş Ocak ikibin onsekize' e kadar
Yıllar geldi geçti, geldim yolun sonuna
Bazen geçen yıllar da zaman su olup aksa da
Yüreğimi deldi geçti, dertten derde koydu
Binbir cefayı omuzuma şelek yaptı,
Gün yoktu ki sıkıntısız, sorunsuz geçsin,
Tek tesellim oldu vicdanımın çıkarsız sesi
Yollar tükendi ben tükendim de
Uzanan diller türlü türlü oldu da tükenmedi 
Çıkarlar için masumu ezene, makamı kuklananlara...
Sizi tanıdığım güne, ne yazıķ ki  lanet olsun dedirtti..
Öyle yıllar oldu ki nice nice dost yürekler edindim
Muhabbetleri, gönül gözleri..bir ömre bedel oldu
Yüzümü/ yüzleri güldürüp, yüreğime/yüreklere dokundu
Yaralara merhem olup, sarıp sarmaladılar, örnek oldular
İyi ki varsınız iyi ki tanıdım Allah razı olsun dedirtti..

Tek bir hedef edindim yıllarca kendime 
Ne yaşarsan yaşa ne kadar sıkıntın olsa da
Kendini ihmal edecek Devletin işini ihmal etmeyecek, 
Vatandaşa bugün git yarın gel ...  demeyeceksin.
Özel ilişkilerini,  Devletin işine karıştırmayacaksın
Haklıyı haksızı ayırt edecek, haklının yanında olacaksın.
Yaranamasam da çoğu kişiye ödün vermedim kişilikten
Gel gör ki anlamdılar, uğraşıp durdular yıllarca
Kimi kavgacı,  asi memur dedi, 
Kimi  yerime göz koydu, kimi ufacık memur dedi
Kimi ahlakımı, namusumu diline doladı durdu da durdu
Gene de yıkamadılar onca sene dimdik duruşumu
Meyve veren ağaç taşlanırmış unuttular..
Doğru yolda olduğumu her yaptıklarında kanıtladılar..
Aslını sorarsanız yoktu bir beklentim
Ne yaptımsa Devlet için, kul hakkı için yaptım, 
Pişman değilim yaptığım hiçbir şeyden biline...

Tek hedefleri mevki makam, yer edinmek olanlar...
Bu sözlerim acizane benden size gelsin..
İnsan değilsen mevki, makam, var olmak boşa
Onca yükün altında ezilsenizde, mağdur olsanızda... 
Mağdur edip, ezmeyin mevkiniz, makamınızla..
Unutmayın ki en büyük güç kişiliğiniz, insanlığınız...
Ha bir de çalışmayıp yalakalık, riyakarlıkla geçinenlerle,
Gücün, insanlığın okul bitirmekte, lisans yapmakta sananlar
Kavgacı, bilgisayar işletmeni, lise mezunundan size gelsin
Nice insanlar gördüm okumasa da insan adam olan
Mevkisi ise hak, adalet, kişilik, onur olup bunlarla unutulmayan...
Yalakalıkta ki yüze gülüp arkadan kuyu kazmakta ki Marifetlerinizi, çabalarınızı, emeklerinizi, zekanızı...  
Çalışıp, işinizle var olmakta, adaletli olma da gösterebilseniz di
Yaşamaz/ yaşatmazdınız 
Onca haksızlıkları, onca huzursuzlukları, onca vebali....

Gecemi gündüzüme, gündüzümü geceme kattım
Ne hastalık gördü gözüm, ne evlat, ne aş, ne ev
Vebali büyüktü kul hakkı yemenin aldığım maaşta
Yetimin, fakirin, fukaranın, şehitin vardı hakkı
Ne iş verdilerse yaptım laiğiyle getirdim tüm görevleri
Ona buna göre yapmadım görev,  
Kim gelirse gelsin başa, çalışıp, didinip durdum, 
Katmadım aşıma haram, işime dalevera, ego, riya
Alnım ak, yüzüm pak, başım dik oldu yirmi sekiz sene
Her haksızlıkta piştim, Kanunu, Mevzuatı yaladım yuttum
Çıkarlarına ters düşünce ordan oraya savursalarda
Bükülmedi bileğim, eğilmedi başım, dimdik durdum
Gözüm kör, kulağım sağır olmadı hiçbir zaman
Alamasam da takdir teşekkür, mükafatım oldu dürüstlük

O yerden  bu   yere diyar diyar geźsemde her sene
Vageçmedim kişiliğimden, insanlığımdan, iyi niyetimden
Bilen bildi Allah razı olsun dedi yetti bana 
Bilmeyen de bilmedi aldı durdu günahımı
Çakıl taşlarını Hakka havale edip yoluma devam ettim 
Hak tealanın ikrarıdır vicdan denen terazinin kefesi
Kime kaldı bu dünya, sırası gelen göçtü gitti 
Gözünüz aydın bir Pınar geldi geçti, 
Sanmayın ki yaşananlar, yaşattıklarımız silinip gidecek Gün gelecek herkes  hesap verecek bir şekilde
Eğrisiyle doğrusuyla mükafatını/cezasını bulacak..

Beş senedir aman vermedi hastalıklar..
Onca çilenin elbet bir gün çıkacaktı harcı
Sonun da yakama yapıştı bir sürü hastalık...
Sanmayın ki Pınar kaçtı gitti, ayrılık günü geldi çattı
Söyleyecek bir çift lafım var dosta, düşmana
Dosta anamın ak sütü gibi hakkım helal hoş olsun
Arkamdan gıybetimi yapıp yargılayana haram olsun
Hepimiz yolcuyuz elbet birgün buluşacağız son durakta 
Bilesiniz değmez hiçbir makam mevki para pul
Eğer yoksa içinizde bir parça hak/hukuk, vicdan..
Devletin işini yapan bulunsa da her an 
Çalışana düşen görev, laiyle yapmaktır  verilen her işi
Katsanızda her işinize haram, katmayın Devletin işine

Duyurulur dosta/düşmana, sevene/sevmeyene..
Dört gözle beklediğim/niz emeklilik günüm
Yirmi sekiz sonra geldi çattı..
Onaltı Şubat ikibin onsekizden sonra her an
Abbas yolcu bağlasanız da durmaz
Siz ne derseniz diyin Ben ne dersem diyeyim bu yolda
Bu son dua ve dileğimdir Benden Size 
Gönül gözüyle bakmasını başarırsınız inşallah 
Rabbim her daim gönlünüze göre versin...
Bu ise son vedamdır size eğrisiyle doğrusuyla
Hafızalardan silinmeyecek izim
Kiminiz de iyi, kiminizde kötü iz bıraktım
Tıpkı Sizin Ben de bıraktığı iz gibi
Bir Kara Kız geldi gidiyor, gözüm/nüz aydın olsun
Darısı isteyen herkesin başına 
Hoş bir seda kalın, bu yalan dünya da


Not: Bugün benim için çok önemli.. Devlet dairesinde yirmisekiz yılımı doldurdum. Acısıyla tatlısıyla ve emekliliğimi çok şükür hakettim. Yirmisekiz yılı ve özelde çalıştığım iki yıl olmak üzere toplam 30 yıllık çalısma hayatımda ki duygularımı, yaşananları kendimce anlatarak iş hayatına bir iki ay içinde elvada diyeceğım. Bu  şiirimle seslenmek istedim kendime, iş hayatında yaşananlara, yaşattıklarımıza kendi tecrübemle kendımi ele alarak...Sürcü lisan eylediysem affola...
( Geldim Gidiyorum başlıklı yazı Kara kız tarafından 15.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.