Altı saatlik yolculuğun ardından otobüsün tekerleri birden yavaşlıyor , kapılar ardına kadar açılırken esir kampında ömür çürütmüş mahkûmlar gibi ağır adımlarla gözlerimi zemindeki desenleri incelerken buluyorum.
Minareden yükselen sese kulak veremiyorum , duyduğum halde ben onu kılmak istiyorum (!)
İçeride ve dışarıda müthiş bir uğultu , sanki kulaklarımın derinlerine inercesine etkili ve baskın bir tonda sesleri işitiyorum.
Etraf soyut bir aydınlanma telaşı içerisinde , gözlerine baktığım an 1945'te Hiroşima'ya atılan uranyum-235 tipi atom bombası sanki kafamın içerisinde nüksetmeye başlıyor , ona okuduğum şiirlerde nasıl ki nefes almayı unuttuysam yine aynı his hatta daha fazlası..
İrtifâ kaybı..
Gökyüzünden arş'a yükseliyorum , bulutlar ayaklarıma kapanıyor.
Bana öyle bir sarılıyor ki böyle nasıl anlatılır sırtımın terini silip atamıyorum yüzüm kızarmış sanki namib çölünde kalmışımda aniden peydâh olan tsunamiye bırakmışım kendimi gözlerim ıslak , edebi makalelerde anlatılan kadın figürlerini elimin tersiyle itip , burun kıvırıyorum.
Bu aşk soyut bir vandalizm içeriyor birazda , insanlar birbirlerine bu denli sevgi biriktirince açığa çıkacak yangının gökyüzünü ağlatacağını hiç mi hesaba katmaz ?
Bir sussanız anlayacağım nedir bunca gürültüye sebebiyet veren.
Hiç susmuyorsunuz içim ürperiyor , dünya bir yavaşlasa size hiç yaşayamamış 25 yaşında bir adamın silüetini göstereceğim ama ne siz susuyorsunuz nede rüzgâr izin veriyor kendimi ifade etmeme ..
Susuyorum , konuşsam anın büyüsü bozulup onlar gibi olmaktan korkuyorum.
Anlatmaya mecalim kalmıyor bir anda yerleyeksan olacakken ellerimi tutuyor ..
Ellerimi sımsıkı tutuyor, içimde inşa edilen huzur akvaryumunda yüzen discus'lar etrafta dolaşıyor ama benden başka kimse farkında değil galiba..
Adımı duyuyorum sesinden , adımı her telâffuzunda biraz daha azalıyor uğultu , fırsat bilip sana kendimden bahsetmek istiyorum.
Ellerimi hiç bırakmıyor , hüzünlü bir portreyi andıran bir biçimde etraftaki herkes yavaşlıyor yavaşlıyor ve sessizlik.
Hani herkesi sustuyor adımı söyleyişin , etrafta bizden başka birbirinin gözlerinin içine bakan kimse yok.
Sen yanımda oturuyorsun nasılsa , tüm köşelerim tutulmuş oluyor böylece , köşelerim ne çok ?
Hiç bilmediğim bir dilden şarkılar başlıyor aniden ama siz ve uğultunuz neden buradasınız !
Kulaklarımı , konuşmasını istediğim sesle size kapatıyorum.
Artık herkes üçüncü tekil şahıslara dönüşüyor , sen ve nâcizane ben varız ahir zamanda süzülen.
..
Sen ve nâcizane ben olacağız her zaman.
Hazırlan diyor bana ..
Hazırlan ..
Geleceğe gidiyoruz..
( Geleceğe Gitmek başlıklı yazı Okan B tarafından 14.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.