Tozlu raflarda köşeye sıkışmış kitabım.
Ağırlığım ; okurun kapasitesine doğru orantılı , ahvalim tavan arası.
Belirli zamanlarda üzerime düşen ışık hüzmesine minnettarım.
Kırgınlığımı boğazıma düğümledim ucu paslı.
Farkımdadır muhakkak aklına gelmek pahalı değil , ama karşılaşmak bedelli.
Ağırım , yerimden oynayamam.
Bitâp düşmüş keskin mürekkep , parşömen kağıdına nakşedilmiş duygular , popülaritesi azalmayan ilmek ilmek dokunmuş aşk şiirleri , zifiri karanlık hicâz makamı güfteleri , hepsi.
Hepsi zihnimde uyur , uyurda kıyamam günyüzüne çıkarmaya.
Hasretinin kıyısına cam şişe içinde umut mektupları yollamışım nasılsa , rüzgârına inat.
Nede olsa atılmışım , ne idüğü belirsiz hikâyeler arşivinin gizemine.
İmitasyon dertlerden de kurtulamadık gece yarıları ne garip.
Ne garip azaldığı kadar dolabilseydi keşke , kalbinin sesi kısık gibi sanki ..
İçimden bağırmak geliyor keşkelere , gözü kapalı canavar yalnızlığın resmini buruşturup mutlu papatyalar asmak geliyor içimden bi içim gönlünün duvarlarına içinde bi yerlerde.
Çiçekler kurudu içimde sen taze kaldın ...
( Bitap başlıklı yazı Okan B tarafından 12.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.