Hey sen gümüşi koca Göknar
Dökülse ya bu kez yaprağın
0 bir tanesiyse benim düşesim
Hemen tanırdı ya eski çınar
,
Ya gerçekse siyahı kınadığın
Ah uçabilsem beyazın zorunda
Nedir ki bu vefasızı düşleyesim
,
Acelesi neyse toprağın
Daha Eylüle pek çok var
Bu kuş çaresiz anladığın
,
Sanki bir tek onun umurunda
Böyle ortalık yerde üşüyesim
Haklıymış aziz dostum rüzgar
Zemheriyeymiş üşenesim
,
Sen denize çalan Ladin
Buluta bükülmesin dudağın
Yağmuru bilirim az çok özledin
,
Ne güne duruyor mısralar
Dizelerde kırık dala özenesim
Salınsa o biri kuruduğunda
Hani ayazayken titreyesim
,
Bu serçe belki el kadar
Hakikat hazanı çok dinledin
Melteme dönüktü ya mavi yanağın
,
Dere kenarına kim konar
Aklım daim kışın koruduğunda
Unutulsa ya o sakladığın
Nasıl olsun ki kara küsesim
,
Bu güze sen gökteki mübaşir
Doğruysa adımı usulen andığın
Kaç dizem birden endişelenir
Gökyüzüne varmışçasına değesim
Bu aşk kalbimi yorduğunda
Hele ki o hüzülne darmadağın
Öylecedir kadere boyun eğesim
,
Sonbahara hazırsa teneşir
Haberi olsa ne ki o dağın
Şahikasına kalmaz hevesim
O kardeleni sorduğunda
Güç bela dumanım yetişir
Bulunsa boş artık aradığın
Zaten tükenir son nefesim