PEKMEZ'E MEKTUP


  Sabahları o çıkardığın sesle uyanmaya alıştım artık.
Saate bakıyorum hep ayni zamanda kurulu bir saat gibisin.
Zaman kavramını bilmediğin halde bunu nasıl beceriyorsun .
Evde başkaları varken hep beni kaldırıyorsun.
Yufka yürekli olduğumun nasıl vardın farkına.
Sende faydalanıyorsun bununla.
Bugün hava yağmurlu biraz uyuyayım diyorum.
Kalkmadıkça artıyor sesin o sesleri nasıl çıkartıyorsun?
Havlama desen değil, kızma moduna mı giriyorsun.
O iç yakan gözlerinle bir bakıyorsun insanın içine işliyor.
Kalkıyorum artık sıcak yatağımdan,
Kalktığımı görünce zafer kazanmış komutan gibi kuyruk sallaman.
Beraber banyoya doğru yöneliyoruz
Kaçacakmışım gibi sıkı takiptesin.
Tasmanın olduğu yere giderken keyfine değme gitsin.
Geçirirken boynuna inadına geciktirdiğimde o çıkardığın sese bayılıyorum.
Artık hazırsın dışarı çıkmaya.
Çöpleri alayım diye mutfağa yöneldiğimde çabuk ol diye ayaklarımda dolanırsın.
Kapıdan çıkmada sanki yarış edersin benimle,
Bilmezsin ki ben kibarımdır önce bayanlar derim.
Sokak kapısından cezası biten mahkum gibi bir gidişin var arkana bakmadan.
Oysa ev mutluluktur benim için. İçinde sevdiklerim var.


( Pekmeze Mektup başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 9.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.