-Kralınız nerde beni onun yanına götürün.?
-Aradığın kişi benim,ben Tanrı Veddin oğlu kral Yeuk. Söyle nasıl yardım edeceksin?
-Dışarıda konuşalım burası çok karanlık?
-Sen bilmez misin? Tanrılar görünmezdir.
De çabuk ne diyeceksen.
Nuh bu sert tutumu yumuşatmak için ,
Size yardıma geldim.Sizi bu karanlıktan kurtarmaya diyecekti,birden sustu.
-Neler oldugunu anlatırsanız size yardım ederim . 
-Kral Demong geliyor. Her zaman ayın aynı vaktinde gelir. Güneş solmaya yakın burada olurlar,Neyimiz var elimizden alır,yarımızı öldürür,sonra ceker giderler ,
Nuh biran düşündü,birşey sormak icin elini kaldırdı ..
 Yeuk hararetle anlatmaya devam ediyordu. "Bağlar üzüme durduğunda gelmişlerdi .Bütün şarabımızı aldılar,kadın ve kızlarımızı götürdüler,güçlü erkekleri öldürdüler ,bu sefer cok zayıfız. 
-Dediğimi yaparsanız bu sefer size birşey yapamaz  .
Dışardan bir anda kopan çığlığı duyunca,Kral'ın cevabını bile beklemeden hemen dışarı koştu. Çamurdan yapılmış kafası bedeninin üç katı büyük dev bir putun önüne yatırılmış kızın başında duran yaşlı adam,elinde ki taşla kızın kafasına durmadan vuruyordu.
Nuh yerinden fırlayıp yaşlı adamın bileğine sarılıp taşı elinden alarak fırlattı.
Etrafına yığılmış kalabalık arkaya dogru çekildi. Kızı yerden kaldırıp başına sardığı yünden dokunmuş örtüyü  kanayan yere bastırdı.Böyle bir durumla ilk kez karşılaşan halk derin bir Sensizliğe gömüldü 
Korkunç uğultu,kalabalık sus pus olunca daha iyi duyuluyordu.Nuh 
yerinden fırladı Veddin üstüne çıktı. Herkes  bir anda bağırmaya başlayınca
- İn ordan ,Tanrı'nın lanetine uğrayacağız yoksa. 
Nuh var  gücüyle; 
-Kurtulmak isteyen benimle gelsin ve sakin korkmasın,kadınlar ve çocukların burdan hemen uzaklaşması gerek.
Kalabalıktan biri bağırdı?
-Nereye ? Bir tarafta nehir var diğer yanda Demong, bak gördüğün gibi iki tarafında da koca dağlar. Sen Demong'u hiç görmedin o iblisin soyudur.
-Nehir tarafına gidin çabuk,bakın yaklaşıyorlar ,sizi nehirden karşıya geçireceğim! 
-Nehirden bunca insan  nasıl geçelim,koca develeri filleri yutar su.Demong'un canavarları bile geçemez o nehiri biz nasıl geçelim.
-Ben sizlere yüce Allah'ın huzurunda söz veriyorum lakin geçirirsem benim her söylediğime inanacak mısınız?
Hala aynı yerde oturan yaşlı kadın bastonuna dayanarak ayağa kalktı.
-Sen Allah'ın elçisi misin? 
Nuh duyduğu soru karşında çok şaşırdı,yaşlıkadına doğru baktı,gülümseyerek;
-Hamd alemlerin Rabb'inedir ben O'nun elçisiyim.
Yaslı kadın bastonlu elini havaya kaldırdı.
-Bu adama inanın ve güvenin,ben onun dediğini yapacağım.Bu Allah'ın nebisi İdris soyundan olmalı . Hadi oğul bizi götür.
Içerden sesleri Kral'da işitmiş olacak ki,
Öfkeyle dışarı fırladı.
-Seni Demong'dan önce ben öldüreceğim.buranın Tanrı'sı ve Kral'ı benim.
Nuh bir hamlede putun üstünden yere zipladı,Krala doğru yürüdü.
-Eğer gercekten Tanrı isen korkma Demong'u yenersin,sen burda kal o zaman,
Yaşlı kadın,iki eliyle bastonuna dayanarak,
-Ey Allah'ın Resul'u biz hazırız. 
-Nehire doğru,canını kurtarmak isteyen nehire doğru koşsun.
Kral Yeuk "kimse bir yere gidemez, herkesi lanetlerim" diye bağırsa da kalabalık nehre doğru koşmaya başladı .
Kral Yeuk,yalnız kaldığını anlayınca ailesine;
-Hazırlanın çabuk,burdan gitmek zorundayız ,diye bağırdı.
Kalabalık bir toz bulutuyla uzaklaşırken, Nuh arkada kalan başı yaralı kızı kucaklayarak kalabalığın arkasından yetişti.
Nehrin kenarında toplanan kalabalık dev asma köprüye şaşkın şaşkın bakıyordu.
Nuh kızı kucağından yere indirdi,köprünün ağzında durdu.
-Ilk önce çocuklar,yaşlılar ve kadınlar geçecek,hadi bakalım.
Herkes korkmuştu,Hayatları boyunca böyle birşey görmemişlerdi.Kimse geçmek istemiyordu.
Yaşlı kadın,sezsizce kalabalıktan sıyrılıp köprünün ağzına  geldi. -"Bismillah" deyip kenarlarına tutuna tutuna karşıya geçmeye başladı,Köprüyü yarılamasına rağmen,suya düşmediğini gören herkes hücum etti.
Nuh kollarını iki yana gerdi;
-Sakin,önce cocuk ve kadınlar.
Kral Yeuk hiddetlenerek;
- Önce Tanrılar ,deyip köprüye adımını attı.
Karşı tarafta Nuh'un babası köprünün diğer ucunda bekliyordu. Olup biteni anlamaya çalışıyordu.
( Nuhun Gemisi başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 2.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.