Ben ve köyüm


Çaresizlik içindeydi Gülsüm kendi çaresizliği yetmez gibi Hüseyin de çaresizdi Kader Kollarımı makas gibi açmış hem Gülsüm'ü hem Hüseyinin umutlarını birer birer kesmiş Gülsüm kendi kendine konuşuyordu kendi gönlüne diyordu ki Uyan Gönlüm Uyan gelenleri gördüm Hepsi Anadan Üryan.

belki kaderin Gülsüm ve Hüseyin'e sunduğu bu son kadeh son mey, ama işte Ne kadar garip Ne acı değil mi bu hayat dedikleri şey .

Kader insanına ya bir tarlaya  ya Bir Harman  bırakır' ya Ağlatır gözünde bir kaç Duman bırakır .

koşarsın Ardın sıra tutamazsın bitmeyen Koskoca ömrüne ne leman nede Selman bırakır .

sillesini boynuna öyle bir vurur ki bu hayatta seni Yaman bırakır .

Hüseyin oturdu kafasını avuçlarını aldı bir iki yetim gözyaşı düştü gözünden ne bir ağaç ne bir Doruk ne bir  meşe kaldı özünden.

şöyle Kafasını kaldırıp karşıya baktığında bir kertenkele tarlası gibiydi Kayalar o kayalardan yüzün aşağı düşmüş idi Bütün Anılar Hatıralar rüyalar. Hüseyin silkelenip kendine gelmeliy di kendini toparlamalıydı. O an aklından gençlik yıllarını geçirdi. Hani o ilk aşkını hala unutamamıştı ama kaderin hırçın yeli onu bambaşa bir dünyaya atmıştı işte şimdi o dünyadan çıkma zamanıydı .düşünüyordu taaaa ilk günlere gitti kapattı gözlerini anılara daldı .peki Hüseyinin geçmişi neydi kimdi o sevgili bir bakalım . o zaman 


2
( Hüseyin köyün en yakışıklı genciydi akranların biraz uzun boylu ve köyün kızları ona aşıktı ama onun da gönlünde bir sultanı vardı. onun sultanım o kadar da güzel olmasa da o Hüseyin'in gönlünü fethetmişti o güzelin ismi Menekşe idi öylesine çok seviyorlardı ki birbirlerini deli Taylar gibi Deli poyraz gibi ne zaman birbirlerini görsellerGönüller neşelenir çiçek açardıHüseyin ne kadar yakışıklı selvi boylu olsa da köyün en fakir iyiydi.bir defasında Menekşe ile buluştuklarında ona verecek bir hediye bulamamıştıama o ne yaptı köyün en yüksek Dağı'na çıkarakona dağdan kayaların içinden Sümbül topladı geldiÖnemli olan hediyenin maddi değeri değildi oraya gidip o sümbülü toplayan manevi yattı Sevdiğini ispat eden sevgilisine  sevgiye mühür vuranbir hediyeydi.köydeki yaşam biçiminde yıllar böyle akıp gitmişti 4-5 yıl böyle geçmişti İkisi de ergenlik çağlarını gelmiş hüseyin bir delikanlı olmuştu. ve Birgün Menekşe ile buluştuklarında ikiside arzularına yenilmişti beraber olmuşlardı. İkisi de pişman değildi çünkü bu işin sonu evlilik idi evliye gidecek diye düşünmüşlerdi .ve birkaç ay içinde birkaç defa da beraber olmuşlardı 3 ay sonra Menekşe hamileydi.hep demişti Hüseyin sana tatlı bir haber vereceğim diye ama bir türlü haberi veremedi artık bütün köy biliyordu Menekşenin Hüseyin'in birbirlerini sevdiğini Beraber olduklarını ama aşağı köydeki gelen o kız Fadimenin  bir gün o köye geleceği kimsenin aklında yoktu fadime  oraya gelmişti Hüseyin'i görür ve der ki bu benim olacak.
ne bilir ki Fadime Hüseyin ayrı bir hayalleri olduğunu Fadime paranın gücüne inanmıştır paranın her şey olacağına inanmıştır artık Fadime o köye gelmiyi sıklaştırmıştır Hüseyin'i görmektir Hüseyin'in durumunu tamamıyla inceler kimin nesi olduğunu Annesini babasını inceler köyün bir fakiri olduklarını bilmiştir her defasında her gelişinde Hüseyin annesi de değişik değişik hediyeler babasına elbiseler getirmeye başlar Fadime'nin niyeti Hüseyin'i almaktır ama Hüseyin içinde hiçbir şey yokturonun gözü gönlü Menekşe nedir.

Menekşe hamiledir ama üzerine bir türlü söyleyemez Fadime'nin artık sık sık geldiğini görür duyar bunu Hüseyin'e söyleyemezMenekşe Ne yapabilirdi ki 3 ay geçmiş karnı hafiften hafiften kabarmaya başlamışkomşu kızı bunu fark etmiştir komşu kızınaMenekşe derdini döker her şeyi anlatır hamile olduğunu ikisi de çaresizdirkomşusunun kızı menekşenin en sağlam kendini anlatabilecek ifade edebildiği tek arkadaşıdırFadime Hüseyin annesine babasına gözüne girebilmek için çeşit çeşit hediyeler her gün gelir ve oğlununaTalip olduğunu anlatır Tabii Hüseyin anne ve babası bu duruma Hayır demezlerElbette Hüseyin'le evlenebilirsin derler ama Hüseyin buna razı değildirNe yapıp edip Hüseyin'e oyun oynarlar ve bir oyunla Hüseyin'le fadimeye verirlerBunu duyan Menekşe yıkılmıştırMenekşe kapı dışarı çıkamaz komşulara gidemez sadece bir tek arkadaşı vardır komşusunun kızıBahar sadece O biliyordur bu durumuDavullar çalar halaylar çekilir oranlar kurulur Hüseyin Fadime ile evlenir ve o köyden aşağı köye giderMenekşe yapayalnız kalmıştır Aradan zaman geçerve doğum zamanı geliyorMenekşe doğum esnasında ölür ama nur topu gibi bir oğlu olurartık durumdan menekşenin annesi babası haberdardır.Hüseyin Erden hep gitmiş ardında bir oğlu kalmış yıllar geçmiş büyümüşMenekşe ölünceDoğan çocuğunun köyden birine evlatlık veriracılarla Kedilerle büyümüştürve evlatlık verdiği adamla bir gün o köyden göçer yıllar sonra Fadime'nin olduğu köye taşınıro taşındı Ama artık Hüseyin o köye geri dönme hayallerini kurmaktadırHüseyin olan oğlundan habersizdiryıllar sonra Hüseyin dönecek Amma Menekşe o köyde midir acaba ya evlendiyse Menekşe Hüseyin bunlardan habersizdir) 


tam böyle Hayaller Kurarken Gülsüm gelir yanınayine dokunur ve şöyle bir sirkeler Hüseyin Kendine gelirHüseyin artık bu köyden gitmek istediğini eski köye dönmek istediğini Gülsüm'e anlatırTabii ki Gülsüm de buna Saygı gösterir en iyisini yaparsın derHüseyin oradan kalktığı gibi yavaş yavaş artık köyüm yolunu tutarHüseyin yolda giderken Menekşe'nin hayallerini kurar yaşadığı günlerin hayallerini kurarama yıllar olmuştur o köyden Ayrılalı Zaman akıp geçmiş Köyü değişmiştirve köye yaklaşmıştır usul usul adımlarla yürürkenmenekşenin video sokaklara bakar menekşenin ona el salladığı köşelere bakar o kişilerden hiç kimse çıkmazHüseyin kendi kendine konuşur.


Bu köye bir ölü geldi Kalkın ayağa Kalkın ve ahali.

Bu gördüğünüz Adam bir ateşin Duman hali.

bu  kırlangıçların uçtuğu bizim sokaklarımız.

her yağmur yağışında Gül açardı şakaklarımız.

Sen gözden akan yaş mısın kalmasın Damla mısın menekşem yoksa ka nayan irinmi .

Sen Leyla Mısın Aslı mısın ey güzeller güzeli yoksa Şirinmi.

Hüseyin böyle kendi kendine konuşurken Menekşe'nin komşu kızı bahat bunu Duyar ve kapıya çıkar.

Hayrola Hüseyin Hayrola günah çıkartmayamı geldin der bahar  öyle ağır laflar konuşur ki Hüseyin yerin dibine geçmiştir.fil hatalıdır Bahar'ın yüzüne bakamaz Hüseyin hatalıdır Elbette bir şey hatalıdır hatasını biliyordurhafifçe boynunu kaldırırsabah güne doğan güneş gibi mahsun mahsun boynunu kaldırır bahara doğru. Bahar senden Allah rızası için bir şey istiyorum derMenekşe neredemenekşenin Hali vakti iyi midir derBahar'ın gözleri dolar Hüseyin'e bakarkenbir şelaleden düşen taş parçası gibi Bahar'ın gözlerinden damla damla yaşlar düşmeye başlar.Bahar menekşeyi Anlatmak ister Hüseyin yüzüne vura vura vura Anlatmak isterHüseyin bahara Buharkent olur Ne oldu Bahar Ne oldu der Menekşe nerededirAnlat susma Menekşe nerede bir Menekşe nasıldır anlat derBahar hafifçe başını kaldırır sağ elinde kaldırırişaret parmağını ileMezarlığı işaret ederişte Menekşe orada bir bak Menekşe huzur içinde rahat kaygısız düşüncesiz yatıyor işte orada derHüseyin uğraşırız Hüseyin koşar mezarlığa doğru Adım Adım Adım Adım şahlanmış bir Küheylan gibi koşarmenekşenin mezarını bulurkapanır üstüne kapanır bulutlar Yağmur dökmeye başlar ışıl ışıl gökyüzü kararmıştır.

Ey Menekşe yüzlüm Toprak dibinde saklım.

Ey benim kara Talihim yaprak dudaklım.

Hey benim kefene bürünmüş Güzel Yüzlüm sende aklım.

kahvaltı Cennet Gözlüm kalk ben geldim uyuyalım da bir bak.

daha neler nelerdir Hüseyin ağlaya ağlaya mezar taşına baka baka hıçkıra hıçkıra Ağlaya Ağlaya dağları inleten hıçkırıklar Kim diyor artık


hıçkırıklar içinde Ağlarken bir ayak sesi duyarşöyle kafasını kaldırır yaşlı gözlerini de Şelale gözleriyle karşıya doğru bakargelen bahardırHüseyin ağladığını görür  koşa koşa bahara gider anlat Bahar anlat Allah aşkına nasıl oldu denir O benim Cennet bakışlım Menekşe yüzlüm Sümbül vakti Gül vaktin nasıl öldülerBahar yaşların hafifçe silerve Hüseyin'e bakarak anlatacağım Hüseyin anlatacağımı gel otur şuraya derve Bahar başından her şey anlatırmenekşenin hamile olduğunu birnur topu gibi bir oğlu olduğunu doğum esnasında Menekşe'nin öldüğünü anlatırHüseyin ne yapabilir şimdi ağlasın mı Veya bir oğlu olduğuna inansın mık sevinsin mail Hüseyin Çıldırır bunla hikmettir bu nasıl bir iştir ya Arap diyerek ellerini  açar koşar bahara oğlum nerede der oğlum nerededir oğlum nerede derBahar bir daha boynunu Büker oğlunun köyümüz deki sarı Mehmed'e evlatlık verildiğini söyler sarı Mehmet de o köyden gitmiştirHüseyin Sarı Mehmet aramaya başlar nereye gittiğini nerede kaldın öğrenmeye çalışıyor Bahar der ki sarı Mehmet Senin geldiğin köye gittiler oraya taşındı derEvet Sarımehmetli evlatlık aldıranda Fadime dir Bu işin altından da Fadimçıkarve ve o köye taşınmasında Fadime sağlamıştır Fadime istemiştirHüseyin koşa koşa döndüğü köye geri döner soluk soluga kalır nefes nefese gidiyor Hüseyin oğlunu aramaya  gelmiştir Canpare Sini menekşesinin hatırası olan oğlunu aramaya gelmiştirGülsüm camları silerken bir bakar ki Karşıdan gelen koşa koşa nefes nefese kalan biri vardır ama Hüseyin gitmişti o köyden Neden mi koşa koşa geriye geliyordu Hüseyin bunun bir sebebi olmalıydı Gülsüm hemen iner camdandır Hüseyine doğru yürür bakar ki Hüseyin ile nefes nefese kalmıştır Hayırdır Hüseyin Hayırdır Hüseyin ne oldu Ne bu telaş böyle Ne oldu ki geri geldin derHüseyin Gülsüm'e her şeyi anlatır bu köye yeni bir kişinin taşındığını isminin sarımehmet olduğunu ve menekşe'den bir oğlu olduğunu sarı Mehmet'e evlatlık aldıgını Gülsüm anlatır.
Gülsüm Aman yarabbim Aman yarabbim derİnanılacak gibi değil Derde Düştüm hayretler içinde edip üstünde bir telaş vardır üstümde panik vardır Bunu gören Hüseyin Hayırdır Gülsüm Ne  oldu der.
Gülsüm hala şaşkındır panikler içindedir  gülsüm  sarımehmet bizim komşu der yeni taşındı buraya Evet doğrudur der.ama olamaz olamaz olamaz der Gülsüm hala panik lemiştir şaşkınlık için dedirHüseyin ne olamaz Gülsüm söyle ne olamaz diye gülsümü silkeler Onun bir övey oğlu vardı biliyorum der hüseyin şaşkınlıkla Gülsüme bakar Kim o Kim o da Hüseyin şaşırmıştır kim o der. Gülsüm durgun suskun yorgun bitkin bir sesle gözündeki yaşlarla Osman Osman Osman der.
Evet o yetim Osman Hüseyin'in öz ve öz oğludurHüseyin'in karısının işlemiş olduğu cinayeti üstüne alan o yetim Osman Hüseyin'in Öz oğludur...

Devam edecek
( Ben Ve Köyüm11 başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 6.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.