.

Hayallerini yakma vefasıza kırılıp.
Sadağını bırakma hayırsıza darılıp.
Masum seken ceylanın nazarına vurulup,
Hak okunu yayına gerersin belki bir gün.
 
Sapaya düşmeye gör ayak boşa yol alır.
Tırnak düşer, et kanar, dil ağızda lal olur.
Tükenip bittim derken çölde vahanı bulur,
Derde deva suyuna erersin belki bir gün.
 
Kim dedi kolay diye aslan payını almak,
Dize kadar batmışken arınıp nurla dolmak?
Kısmetinde var ise Mısır’a malik olmak,
Yusuf gibi kuyuna girersin belki bir gün.
 
Hep mi bozuk gidecek, denk düşür uyarında.
Senet sadakat bekler hakikat diyarında.
Mizanın kefeleri durmazken ayarında,
Kazancını zayine kararsın belki bir gün.
 
Ah çektikçe gönüller, zalim ateşte pişer.
Semirir haram ile, günahı kadar şişer.
Ne kadar kabarsa da süngüsü elbet düşer,
Hesabını dayına sorarsın belki bir gün.
 
Seni yiyip bitiren tasaların yiter de,
Ter içinde bırakan kâbusların biter de,
Günahsız sabahlarda şen bülbüller öter de,
Düşlerini iyine yorarsın belki bir gün.
 
Hatırla dostlarının mazideki resmini.
Anarlarsa ne mutlu hayır ile ismini.
Şol cennet ırmağının kenarına cismini,
Şöyle boylu boyunca serersin belki bir gün.
 
 
Mücella Pakdemir


05.04.1998

( Belki Bir Gün başlıklı yazı M.Pakdemir tarafından 28.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.