Nasıl anlatılır
bilmiyorum
İçimizde kanarken
sevda sözcükleri
Kırk düşün bir söyle
makamındayım
İğneden geçiriyorum
kelimeleri…
Uzaktan hoş geliyor
Yandan çarklı
vapurların sesleri
Ha bre sancak tarafına
koşuyorum
Nereden çıkacaksın
karşıma diye…
Sana karanlıktan
korkan hayaller anlatabilirim
Rüzgâr içimizi delip
geçerken
Tuza karışmış yosun
kokularında
Sanma şikayet ediyorum
Sevmeseydik maviyi bu
kadar
Diyorum ki
Birkaç kelamı siyaha
boyayabilirim
Sadece sen istersen…
Bu kadar sevmeseydik
hayatı
Bu kadar küsmeseydi
kelimeler
Yolunu kaybetmişlere
rehber olmasaydı
İhtiyar bilge
İçimde inzivadaydım
Korkma hayallerim
benimle beraber…
Sesini duymadan geçen
geceleri
Eksik yazıyorum hesaba
Kahveyi tek şekerli
içiyorum bu sıralar
Nedense beyaz gülleri
kokluyorum
Çaktırmadan…
Akşamların ayaza
vurduğunu söylemeliyim
Yarım bir düş gibi
sarılıyor ay bile
Üstümde bin yıllık
manzume
Yanıyor muyum
Anlatılmayan her hikâyede
Bilmiyorum…
Kendini sever
Ve kendine sırdır
insan
İçimdeki sırdasın
Sırrını ele verme…
Âdem Efiloğlu