Allah bunaltmasýn önce diyelim ne ülkeleri ne de insanlarý... Ýlla bunalým takýlmak istiyorsanýz, kolayý var, bir sürü de yolu var. Gidin bir saunaya, girin terlenen yere, ama öyle beþ dakikada da çýkmayýn, en az yarým saat kýrkbeþ dakika kalmanýz lazým, nasýl bunalýrsýnýz hem de nasýl...


Kýz arkadaþýnýz mý terk etti? Olabilir ya, ilk terk edilen siz misiniz sanki? Öyle hap map içip da sakýn canýnýza kýymaya filan kalkmayýn, hem ilaçlar ne kadar sizin haberiniz var mý? Alýn Gencebay kaseti ya da Ferdi Baba kaseti, yanýna da bol acýlý bir adana söyleyin, bir de ufak raký... Arada bir de þiir okuyun ünlü þairlerden, acýmtýrak... Ha burada durup durup göðsünüzü yumruklamayý da ihmal etmeyin sakýn. Göðsünüzü yumruklarken de ''Vay ben ne edeeem vay ben nerelere gideeeem ah ulan Nalaaaan ah ki ah vah ki vahhhh!'' Her ne kadar Nalan duymasa da kurtlarýnýzý dökersiniz...


Zaman zaman gazetelerin magazin sayfalarýna Gözüm Abla, Haydar Abi'nin sayaflarý var, oralara bir dolu insan dertlerini yazýyor, onlarý da okumamazlýk etmeyin. Hatta siz de elinize bir kalem kaðýt alýn ya da bilgisayarýn baþýna geçip Sevgili Gözüm Abla diye baþlayýn yazmaya, gerisi de gelir nasýl olsa... Gözüm Ablacým ve Haydar Abim bunalým uzmanýdýrlar... Bir bakýma bunalalog da diyebilirsiniz onlara... Þak diye yazarsýnýz, tak diye cevap verirler, þýp diye çözerler...


Geçin bir aynanýn karþýsýna, baþlayýn kendinize saydýrmaya... ''Ulan sen ne biçim herifsin, hiç mi sen de kafa yok, nasýl bir insansýn sen, arkadaþlarýný da aramýyorsun, onlarda seni aramýyor durmadan içiyorsun,'' Aaa bir de bakmýþsýnýz aynada ki adam da size yaný þeyi söylüyor. Ýþte böyle bunalýmýn hasosu buradan çýkar... Sonra kendinize, bir kaþ göz iþaret yapýn, o da mý yapýyor size? Durun, durun aynayý kýrmayýn hemen, o sizsiniz zaten...


Gidin bir parti merkezinin önüne, iktidar ya da muhalefet fark etmez. Verin veriþtirin, kýyasýya eleþtirin... Sizi gördüler mi içeridekiler hemen sizi yaka paça alaþaðý etmeye çalýþacaklar, belki de üstünüzü baþýnýzý hýrpalamaya çalýþacaklardýr. Üstünüz baþýnýz parçalandý mý, açýn bir mendil ''Abi memlekete gideceðim de param yok, hem de açým, az biraz beni görün.'' diye, baþlayýn gariban edebiyatýna...


Yine bunalamýyorsanýz, gidin bir matematik kitabý alýn ve içinde ki en zor, en anlaþýlmaz problemi bulup onu çözmeye çalýþýn, kimselerden yardým almadan. Yine de çözemezseniz matematik kitabýnýn yazarýna sakýn sunturlu bir þekilde laflar giydirmeyin, hem giydirseniz de sizi duyamayacaðý için, sadece deþarj olursunuz, baþka da bir þey olmaz...


Popüler gazetelerden birisinin, adýný vermeyeyim de þimdi reklam olmasýn, çok zor bir bulmacasý var. Alýn o gazeteyi bulun ve bulmacasýný oturun çözmeye çalýþýn. Ben ki bulmaca çözmeyi çok seven bir adamým, ancak o gazeteninkine takýldým mý sinirlerim geriliyor, hafakanlar basýyor. Hayýr sonunda sözlüðe bakýp hallediyorum ama o da olmuyor. Týrnaklarýmý kemirmeye baþlýyorum. Bunalýmdan çýkmanýn en kolay yolu da o bulmacayý býrakýp baþka kolay bir bulmacaya geçmek...


Saçma sapan kanallarýn, saçma sapan evlilik programlarýný, magazin programlarýný izleyin, hem de televizyonunuzun baþýndan hiç kalkmadan. Sonra da ''Memlekette bu kadar ekonomik ve sosyal sorunlar varken bu geri zekalýlar yok bilmem hangi sanatçý kim ile büyük aþk yaþýyor, kim köpeðine hangi marka mama yediriyormuþ, kimin evi saray yavrusuymuþ.'' Onlarý izleyin anacým. Daha ne diyeyim ben size... Psikologlar ve psikiyatristler de evine ekmek götürecek deðil mi ama? Sen bunalýma girme, o girmesin, ben mi gireyim arkadaþým bu yaþýmda? Öptüm hepinizi...