Gözyaşının rengi yoktur;
Nerede akarsa aksın,
İster Filistin'de, ister Çeçenistan'da, ister Irak'da,
İsterse arkandan yüzbinler baksın.
Acının miladı Habil'le başlar,
Artık yerine otursun taşlar,
İnsanların yürekleri de, ülkeleri kadar büyük...

Gözyaşının rengi yoktur;
O nu akıtan mazlumlar olsa da,
Islattığı yerlere acılar dolsada,
Bazen ellerinle, bazen mendille silersin;
Bazen de yüreğinle...

Gözyaşının rengi yoktur;
Sildiğin zaman mendille onu,
Her gecenin sabahı da olduğunu,
Anlarsın kimse anlatmadan,
Bilirsin ki;
Cehennem de ateşler sönüyordur o anda...

Gözyaşının rengi yoktur;
Yüreğini titretenler akıtmıştır,
Gözlerinden damlaları...
Kemikleri kırılan bir çocuk,
Alçaltılmaya çalışılan bir kadın,
Hainlerden kaçmaya çalışan bir masum; koşar adım...

Gözyaşının rengi yoktur;
Bir Türk'de de aynıdır, bir Japon'da da,
Bir Filistinli'de de, bir Iraklı'da da...
Sevinçten ağlayanları bir kenara bırak,
Acıdan ağlayanların ki,
Yoksulluktan, zulümden ağlayanların ki,
İnsanın bağrını delen bir oktur...

( Gözyaşının Rengi Yoktur başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 8.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.