"Eline silahı alanın "Adaleti ben sağlarım!" demediği bir dünyayı özlüyorum."


Bir gazete haberine göre, evli bir adam, eşinin sevgilisi olduğuna inandığı adamı bıçaklayarak öldürüyor. Bıçakladığı adam ölüyor, kendi de hapishaneye gidiyor. Kadının başına bir şey gelmiyor, gelsin mi gelmesin elbette!  Anlayamadığım, eğer kadın başkasıyla olmak istiyorsa, Ahmet olmazsa Mehmet olur, öldürsen de, başkasını bulur. Sen hapishanedeyken, hadi bakalım, eşinin yeni beraber olduğunu sevgilisini, ey cahil, öldürebilirsen, öldür bakalım! Seni istemeyini bırak özgür ya, ısrar etme, ne olur! 

 

Adam onlarca silahı eline alıyor, konsere gelenlere rastgele ateş ederek, yüzlerce insanı ya yaralıyor ya da öldürüyor… Sonra kendisi de ölüyor. Bu yaptığının kime faydası var ki… Bunun daha büyük çaplısı Suriye’de oynandı. Adam uçağına biniyor, nereye rast gelirse gelsin bombaları bırakıyor. Binlerce kişi ya ölüyor ya da yaralanıyor. Hayatta kalanların ise, bir daha ki bombardımanda ölmeyeceği kesin değil. Ölen/öldüren adeta iki perdelik bir oyun gibi! Kim güçlüyse senaryo yazıyor ve uyguluyor. Sahne öylesi bir yer, sıradan. O anda kim varsa ona denk geliyor. Kan gölü oluk, oluk akıyor, çığlıklarda bir anda!

 

Bu dünyayı insanlığa sunan kim, Allah…

Herkese yetecek kadar rızkı veren kim, yine Allah!

Doğumu-ölümü yazan kim, Allah…

Tüm dünyada ki var olan varlıkların, insan dâhil, her şeyin sahibi kim, Allah!

Peki, bu biliniyor mu? Bunun manası nedir?

 

Eğer Allah’ın izni olmadan, yaşayana müdahale ediyorsan; evinden bir şey çalınmış gibi girip çıkana hırsız dediğinden senin farkın olur mu? Her canlının, bu senaryoyu yaşaması için nefes alıp verdiği yer kadar hareket sahası mevcuttur. Kimse başkasının malına, canına, ahına-vahına tecavüz edebilir mi? Edemez. Ederse ne olur, Onun sahibiymişsin gibi bir durum ortaya çıkar. Tövbe haşa! Allah’ım dersin bu davranışınla, Allah’a iftira atarsın, şirke girersin! Belanı da bulursun…

 

Sen böyle davrandığında bir ödül almayacaksın. Hatta öldürdüğün adamı gördüğün ilk anda hemen pişman da olacaksın. Ben bir adamı öldürdüğümü, elime silahı aldığımı hayal bile edemezken; nasıl bu duruma dönüşüyor insanların kinle kalpleri… Bunların ruhu olamaz. Belki robot diyebilirim. Robot kurguları bile, bu kadar vahşi ve keyfi yapılmıyor ya…

 

Petrol zengini Suudiler, düğünlerinde şeker yerine oldukça pahalı cep telefonu dağıtıyormuş. İki gün önce okumuştum bir gazetenin haberinde, Ne oldu? Neleri varsa ellerinden alındı. Ülkelerindeki yasaklara teğet geçerek her türlü rezilliği başka ülkelerde yaşayan, komedi filmlerine konu olan bu şahıslar, öldürene gözlerini kapatmışlardı, zalimin yanında yer almışlardı, peki şimdi ne yapıyorlar, ölüm kalım savaşı veriyorlar. Kaldıkları otelden kaçmak istediklerinde, öldürmeye bahane otel çevresinde ajanlar cirit atıyorlar. Kaçamazlar, kaçsalar ajanlar öldürür! Modern hapishanede kalmak zorundalar… Onlara kim yardım eder ki, kim ki dostları? Dost dedikleri zaten bunları yapıyor!    Ha öldüren, ha öldürmeye teşvik eden insanlar, eğitim sistemini bozarak veya yönetim şekliyle böyle canavarlar üretenler, o öldüren ruhtan farkları yok, yok… Bunların ikisi de yapılan yanlışın parçası olmuşlar!

 

Din öğrenilmeli,

Kimse kendisini bilerek ya da bilmeyerek Rab gibi görmemeli!

Duygudaşlık yapmayı ve saygı göstermeyi, birbirimize katlanmayı sağlamalıyız!

İster şiir, ister roman, ister makale yazın, isterseniz de bunları okuyun… Yaratılanı keşfedin ki, öldürülmeyecek kadar kutsal olduğunu anlayasınız! Tabloya verdiğiniz yüksek meblağ tutan değeri, nefes alan canlıya verin. Onu yaşatın, onu toplum hayatına katın!

 

Kimse ölmesin, öldürülmesin… Onu emanet olarak bu dünyaya gönderen Rabbim bir gün nasılsa çağıracak yanına… İçinizde kardeşliği, paylaşmayı, duygudaşlığı, hakkı yaşatın. Bu dünyada herkese yetecek kadar yenecek, içilecek, barınacak, gezilecek, binilecek… Her şey var, var!  Allah’ın verdiğine isyan etmeyin, şükredin ve cahillerden olmayın! Kâinat kitabını okuyun ve sınırlarınızın var olduğunu kabul edin ve bu duyguyla yaşayın!

 

Hapishaneler olmasın, yapılmasın… Dağlarda terör yuvalanmasın… Savaşlar olmasın! Allah için sevin, sevilin…

 

Saffet KURAMAZ

( Herkese Eşit Yaşama Hakkı Verin Ya başlıklı yazı safdeha tarafından 8.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.