Ey sevgili, gel senle pazarlık masasına oturalım!

Oturalım ki, aşk ve sevdamız yeniden filizlensin!

Eskiden olduğu gibi, kumrular gibi koklaşalım!

Sevdanın meşakkatli yollarında, el ele kol kola dolaşalım!

Visal özlemiyle dolup taştığımızda, sevgi ve muhabbetle kucaklaşalım!

Kucaklaşalım ki, her sevdalı bize gıpta etsin!

Sevda meclislerinde eskisi gibi aşk ve sevdamız konuşulsun!

Konuşulsun ki, en manidar visaller yaşansın.

Bazen bir anlık visal, insanı güvercin misali özgürlük abidesi eder.

Visaller varken, firakların ne anlamı var?

Rahmani visaller, insanı cennetlik etmez mi?

Firaklar ancak, zalim kör şeytanın ekmeğine yağ sürer.

Sevdalılara firaklar hiç yakışır mı?

Firaklar sevdaları bitirmez mi, insanı yaşarken öldürmez mi?

Varlıklar içinde yoklukları çektirmez mi?

Elinden, ekmeği alınmış çocuklar gibi, için için ağlatmaz mı?

Analı babalı yetim etmez mi?

Bir anlık visal ise, insanın sevdalı gönlünü sevinç ve sürur ile doldurmaz mı?

Dilden dile dolaşan mutlukları yaşatmaz mı?

Sevda kitaplarının sayfalarına, altın harflerle yazılmaz mı?

Gel ey sevgili, bana tarifsiz azapları yaşatmaktan vaz geç!

Benim yufka yürekli olduğumu bilirsin.

Firakları yaşatma konusunda üzerime fazla gelme ne olur!

Kendimi bildim bileli firakları sevmem.

Zira firaklar seveni sevdiğine hasret bırakır.

Yirmi dört ayar altını eder bakır.

Birbirini deliler gibi sevmek varken,

Aşkın gül bahçelerinde aşk ve şevkle dolaşmak varken,

Firaklar kimin hoşuna gider?

En kısa firaklar bile, işin kolayına kaçmadan sevenleri, karanlık çıkmazlara sokmaz mı?

Kızgın kum çöllerinde, bineğini kaybetmiş seyyah misali, çarnaçar etmez mi?

Seven, sevdiğinin yokluğunda, kıblesini şaşırmaz mı?

Bu emanet can bu tende oldukça, yar firakını şanı yüce Rabbim bana yaşatmasın!

Ben her şeye dayanabilirim ama yar firakına asla dayanamam.

Dua ve niyazım odur ki Allah, firak gömleğini hiçbir sevene giydirmesin

Firakın her türlüsü, ateşten gömlektir.

En uzak gurbettir.

Yar firakı, şifası olmayan en müzmin illettir.

Cehennem kapılarının miftahıdır.

Henüz yaşanmamış sıkıntı ve kederlerin en manidar siftahıdır.

Kimsesiz dul ve yetimlerin gözyaşlarıdır.

Mazlumların vebal ile ahıdır.

Firakları yaşatanların bir adı da zalimdir 

Zalimlerin iki yakaları bir araya gelmez!

Her iki cihanda da iflah olmazlar!

Cehennem zebanilerine konuk olurlar!

Firakların yaşanmasına, vesile olanlara, yazıklar olsun!

Firaklar, didelerden yaş getirir,

Seveni, hayatından bezdirir,

Firaklar, seherlerde yapılan en içten bedduadır.

Aklıselim düşünen, firakların yaşanmasında çorbada tuzu olmaz.

Zira firaklar İblisi sevindirir,

Benim ben diyen babayiğitleri mezara gönderir.

En keskin bilenmiş hayat kılıçlarını paslandırır köreltir.

Ben, visallerden yanayım.

Ben, gül sevdalısı bülbüller gibi sevdiği için şakımaktan yanayım!

Ben, Güllerin şahı Muhammedi gül olup, sevdiği için çok güzel kokmaktan yanayım!

Ben, sevdiği için, anne gibi, şefkat ve merhamet abidesi olmaktan yanayım!

Ve ben, aşk ve şevkle sevgi ve muhabbetle kucaklaşmaktan yanayım!

Zira firaklar karın doyurmaz, Dipsiz boz bulanık sulara daldırır!

Firaklar, seven gönüllere sıkıntı gam ve kasavet doldurur

Zalim felek fırsatın bulur ha bire şamarını vurdurur.

Gönül küser herkese, kaşların çatar, celalli ve haşin bakar,

Her yar akla geldikçe, nur cemali yar meftunu yüreği yakar.

Hiçbir insana menzil murat aldırmaz!

İçtimai hayatta meltemleri estirmez!

Gönül bahçelerinde zemherileri eksiltmez!

İlle de Visal ille de visal ille de visal…

01/Kasım/2017

( Firaklar Karın Doyurmaz Ki... başlıklı yazı sadeceo tarafından 5.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.