****Siyahî Telaş****

Ele avuca sığmayan mutluluk;
Gam rıhtımına doğru yanaşırken,
Dalga dalga büyüyor yalnızlık.
Zaman hasret rüzgarları eşliğinde geçip gittiğini fısıldarken;
Yetinmeyi bilmediğimiz bir avuç harf kalıyor hafızalarda.
Ayrılıkların tozu yürekleri yaşartırken,
Dillerdeki mühür,mucizeleri yasaklıyor.
Sevgi bölgesine yağan sağanak u/mutsuzluk;
Kışların bahara çelme takmasıyla,
Karanlık gölgelerin güneşi perdelemesiyle başlıyor.

Artık bilmediğimiz birşey değil
çaresizlik...
Sureti korkuyu andırıyor.
Sürekli aklımızı çalan,
Ruhumuzun kalıcı misafiri olan,
Adını siyahi bir telaştan alan...

Suskun bakışların dilsizliği,
Duyuların duygularını kısırlaştırırken;
Sinsi bir avcı gibi,
Kalbi kemiren şüphe kuzgunları,
Delik deşik ediyor güven damarlarını.
Arta kalan sağlam parçalara,
Dört duvar endişe arasında,
Sabır hücresi tahsis ediliyor.
Sonra,
Özlüyorsun...
Üzülüyorsun...
Öğreniyorsun...
Bir nefeslik sevdayı göğsünde tutmayı,
Bir ömürlük acıyı genzinde yakmayı.
Çünkü biliyorsunki;
Hayat birgün son bulacak.
Ölüm hep yalnız yaşanacak.
Ve,
Aşk her zaman ıssız kalacak...

Nehir Derya Gökkaya
3/11/17
( Siyahi Telaş başlıklı yazı Nehir Derya tarafından 4.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.