Bir  zamanlar  bizler  de  çocuk  denen  beşerdik.
Koçero'yduk  Killing'dik,  bilmezsiniz  ne  şerdik [*]

Başlardı  okul  sonu,bütün  şehri  turlama
Herkes  ayrı  alemdi,  herkes  tam  bir  fırlama.

Elimizde  bir  çember,  cepte  misket  ve  topaç.
Gezerdik  sokaklarda,  köpeklerden  daha  aç.

Toz toprakla  yaşardık,  caddelere  işerdik.
Gah  bir  ağaç  dalından,  gah bir  damdan  düşerdik.

Her  bi  haltı  bilirdik, bilinmeyen  namazdı.
Onu da  bilirdik  ya  lakin  şeytan  komazdı.

Beş  kişi  toplandık  mı  bir çete  oluşurdu.
Her  türlü  şeytanlığa  kafamız  çalışırdı

Üç  numara  tıraşlı  keli  az  mı  kaşıdık.
Dul  Madam  Eleni'ye  az  mı mektup  taşıdık.

Bitmezdi  hiç  oyunlar,  hele  başlamışsa maç.
Saat  yoktu  kimsede,  soramazdık  saat  kaç.

Kızların  oyununu   biteviye  bozardık
Haylazlık kitabını biz  okur biz  yazardık

Her  gün  bir  başka  yara,  ya  kafa  ya  dizlerde
Türlü  türlü numara,  ne  ararsan  bizlerde.

Gah komşu  bahçesinden elma,  armut  çalardık
Gah  donsuz,   çırılçıplak  derelere  dalardık.

Baba,  işten  gelmeden  asla  eve  girmezdik.
Oyuna  bir  dalınca  dersmiş  filan  görmezdik

Özellikle  analar  az  mı  çekti  bizlerden.
Nasihat  kâr  etmezdi,  anlamazdık  sözlerden.

Kabımıza  sığmazdık,  adeta  fokurdardık.
Beş  posta  dayak  yerdik,  yine  de  kıkırdardık.

Alışmıştık  bir  kere,  okşanırdık  muttasıl
Eve  girdiğimiz  an  başlardı  ince  fasıl.

Süpürge  hazretleri  kafamıza  inerdi
Maşa,  rast  makamıyla  sırtımıza binerdi

''Yandım  anam'' sesleri  doluşurdu  haneye
Son  fasılda  terlik  de  çıkar  idi  sahneye.

'' Tövbe  ana''  Dedikçe  analar  tırlatırdı.
''Kaçıncı  tövbe?'' deyip   terliği  fırlatırdı.

İster  şişman  olsunlar,  isterse  zayıf,  sıska
O  mübarek  analar  asla  geçmezdi  ıska.

Baba  eve gelmeden  hepimiz  mum  olurduk.
Hazret  eve  gelince  aferini  alırdık.

Okuyup  olacaktık  ya  mühendis  ya  paşa (!)
Onca  terlik,  süpürge,  boşa  değildi  boşa.

Babanın  demli  çayı  kaynarken  çaydanlıkta
Güya  ders  çalışırdık,  aklımız  şeytanlıkta.

Kitabın  arasında  okurduk  çizgi  roman.
Eğer  yakalanırsak  Aman Allahım  aman.

Maşa,  terlik,  neydi  ki öpüp  de koy  başına
Peder,  kemik  kırardı,  bakmazdı  göz  yaşına.

Bizler  böyle  büyüdük, bilmem  adam  olduk  mu?
Maşa, terlik, sopayla  doğru  yolu  bulduk  mu?

Yine  de  ''Öf''  demedik,  ne  ana  ne  babaya
Sonra  yeni usüller  geldi  bizim obaya.

Şimdi  artık  müzede  süpürge,  maşa,  terlik.
Ondan  mıdır  acaba  ne  ar  kaldı  ne  erlik.

Ondan  mıdır  acaba  anaya  kalkan  eller.
Ondan  mıdır  acaba  hep acı  söyler  diller.

Sami  iki  arada,  kaldı  iki  derede.
Bir  hata  var  elbette  ama  acep  nerede?

-------------------------------------------------------------------
RESİMLER

1- Bizim  zamanımızda  annelerimizin  en  etkili  terbiye araçları  olan   maşa, süpürge,  terlik.

2- [*]  Koçero:  Bizim  çocukluk  zamanlarımızın  meşhur  eşkiyası.  Filmlere  bile  konu  olmuştu.  Her  nedense  oldukça  fazla  sevilmişti. ( 2  No  lu  Resim)

3- Killing: Yine  bizim  çocukluk dönemlerimizde  önce  fotoroman  kahramanı  olarak  ortaya  çıktı.  Daha  sonra  o  da  film  kahramanı  oldu.  Hatta  öyle  ki  Türk  Killingler  bile  yapıldı  sinema  filmi  olarak. ( 3 No lu Resim. )

4- Biz  fotoyu  başka  türlü  çeksek  de  kılık  kıyafetimiz  aynen fotoğraftaki  gibiydi.

5- İnternete  de  düşen  bir haber:  Annesini  60  yerinden  bıçakladı,  karşısına  geçip  sigara  içti.

( Maşa, Süpürge Ve Terlik. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 25.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.