Özellikle 85 li yıllardan itibaren hızla göç alan , adeta mega kentten gece kondu kentlerine dönüşen büyük şehirlerimizde , her geçen yıl hızla artan yapılaşma , pekçok sorunları da beraberinde getirmiştir . 

Birçok ülkeden daha fazla nüfusa sahip olan İstanbul' umuz bu durumdan olumsuz etkilenen başlıca şehirlerimizden biridir . İstihdam , üretim yerleşim ve ulaşım olarak yaşanması güç bir megakent haline gelmiştir . Beraberinde sosya ekonomik  göstergeler de bir okadar olumsuzlaşmıştır . 

Düzensiz imar uygulamaları , çarpık şehirleşme İstanbul ' umuzun siluetini de değiştirmiş , toprak parçasına hasret hale gelinmiştir . İki parsel arasında dahi birbirine benzerlik göstermeyen yapılaşma , imar yasalarının yetersizliği ile keyfi uygulamalar sonucu gökdelenler , yaşamı göğe doğru çekmiştir . En etkili ve yetkili ağızlardan dahi ''traşlanması'' öngörülen yapılara dokunulmadığı gibi halen de emsal olarak devam etmektedir . 

Özellikle devletin desteklediği kredilerle ; konut sayılarında ve taşıtlarda büyük artışlar olmuş , hemen her apartman dairesine ait birer araba mevcut hale gelmiştir . Oysa bu araçların park alanları yoktur . 

Bizler ; bağ , bahçe toprak alanı gördük . Oralarda oturup , oyunlar da oynadık , pikniğimizi de yaptık . Ancak ; yeni nesil toprağa hasret . Tıpkı yağmurlar gibi . O yağmurlar ki eskiden yağdığında burnumuza toprak kokusu gelirdi . Şimdi yüzde kaçımız o kokuya aşina . Normal bir yağmurda dahi sel baskınları ve caddelerin konumu belli . Toprak yok ki yağmuru emsin .

Deprem kuşağında olduğumuz ve bunun acı bilançosunu yaşamış bireyler olarak ; olası depremlerde açık alan olarak toplanma yerlerimiz mevcuttu . Belki harita üzerinde yine var . Ama gerçek öyle değil ...O yerlerde devasa binalar ... Oturduğumuz , barındığımız dairelerimiz de adeta sığınağımız konumunda .

Kentsel dönüşüm teorik olarak mükemmel gibi görünse de uygulamada pekçok sorunları beraberinde getirdiği gerçektir . Aynı sokak iki arsa . Birisi kentsel dönüşüm 10 kat . Diğeri kentsel dönüşüm harici 4 kat . Anlamak ve izah etmek zor .

Düşünülmesi gereken diğer bir hususta ; modern şehircilik ve yaşam adına aynı kişilerin tek yetkili ve sorumlu olarak görevlerine yıllarca devam etmeleri . Hem de iftihar vesilesi olarak . Şimdi ne ve nasıl değişti ki bu görevlerinden ayrılıyorlar . Biraz geç değil mi ...


Refik
20 . 10 . 2017
İstanbul
( Biraz Geç Değil Mi başlıklı yazı keskin2011 tarafından 20.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.