Anadolu'dan geldim, Rumeli kızı,
Günübirlik sevdalar bende ne gezer.
Birlikte tuttuğumuz dilek yıldızı,
Kirpiğin ucundaki damlaya benzer!
Aşkın rengi pembeyse, bende kırmızı...
Anadolu'dan geldim, Rumeli kızı.

Gizli bakış gücüyle bozma ezberi,
Kaç kurban daha ister sunağa yurdun?
İmtihanım ateşle değilse peri,
Niçin kader çizgimin üstünde durdun?
Firari bir kıvılcım alır zemheri,
Gizli bakış gücüyle bozma ezberi.

Aşkın kezzaptan beter kâlbi yakışı,
Rahmet okutur zehre; duysun duymayan.
Ruhuma ışık saçan kutlu bakışı,
Ay gizli kıskanacak, yıldızlar ayan...
Mahya Dağı'nı aşar korlu akışı,
Aşkın kezzaptan beter kâlbi yakışı.

Niçin çektin yüzünden ipek örtüyü?
Ben âdemim, sen peri... Çelişki yaman.
Göz göze geldiğimiz andaki büyü,
Bir ömür bozulmadı, âcizdir zaman.
Şeytanlar dilenirken sendeki tüyü,
Niçin çektin yüzünden ipek örtüyü?

Kirpiğinden süzülen tek damla suyla,
Katlime ferman çıkar, yeter de artar...
Üstüne üstlük İfrit, ketum pusuyla
Sükût tutmuş namluda aşkımı tartar!
Kış sulu sepken başlar, yaz dolusuyla,
Kirpiğinden süzülen tek damla suyla.

Peri şahı kızının bulunmaz dengi,
Gamzesi şöyle dursun, bakışı yeter.
Layığına düşmeyen perinin rengi,
Güz kırağı vurgunu yapraktan beter...
Sen benimle güzelsin aşkın mihengi,
Peri şahı kızının bulunmaz dengi.

Bakışınla yeşersin Yıldız Dağları,
Mevsim bahara dönsün zamansa engel.
Alın yazısı demek, kader bağları;
Ne okuyan göz olur, ne de çözen el...
Efsanen aratmasın eski çağları,
Bakışınla yeşersin Yıldız Dağları.

Kılıç yarası bende, bıçak bileme,
Yüzüne gölge düşse, kahrımdır resen.
Kabahatinden büyük özür dileme,
Ölmem için yetecek: ''Üzüldüm!'' dersen.
Ergene taşkınları benzer çileme,
Kılıç yarası bende, bıçak bileme.

Beşinci dedikleri o mevsim hani...
Zemheriye koşarken yıl apar topar.
Turnaların göç vakti yakılan mani,
Dilden değil sevgili, gönülden kopar!
Âdemoğlu dünyevi, peri ruhani;
Beşinci dedikleri o mevsim hani...

Rumeli'nde vurulmak varmış kaderde,
Aşkın afet yazılmış silemiyorum.
Ateşi ölene dek sürüp gider de,
Öldükten sonrasını bilemiyorum!
Gizli sevda okunun insafı nerde,
Rumeli'nde vurulmak varmış kaderde!

Anadolu'dan geldim, Rumeli kızı;
Sanma ki kâlpten seven sözünden cayar.
Rumeli şivesiyle gönül hırsızı:
''Tak bi nişan be kızan, yirmi dört ayar...''
De ki, bülbüller çalsın aşk şarkımızı;
Anadolu'dan geldim, Rumeli kızı...

( Rumeli Perisi başlıklı yazı İrfan Yılmaz tarafından 15.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.