Sis çökmüş şehrin üzerine
Binaları yutmuş
Yokluğunda karamsarlık da
Beni benden alıyor
Doğmuyor güneş
Gökyüzü bana mı düşman yoksa koca şehre mi?
Geceler desen zaten zifiri karanlık
Sensiz bu şehir ıssız, bom boş,
Ay da doğmaz geceme
*
Güneşi örnek aldım kendime
Her gün onunla batıyor
Tanyerinde yeniden doğuyorum sensiz güne
Hissediyorum yokluğunu her an
Çaresizim
Ölüm ile yaşam cenderesinde
İki direk arasına gerilmiş ip gibi gerginim
Bir yanımda günahlarım
Diğer bir yanımda sensiz anlamı olmayan yüreğim
*
Kaderin masasına yatırılmış hayatım
Yapayalnızım
Bilir misin?
Yalnızlık, gece ayazında
Isınmak için güneşin doğmasını beklemektir
Ama o güneş hiç bir zaman doğmaz.
Yalnızlık
Özlediğin sevgilinin hayaliyle yastığa sarılmak gibidir.
Ne yaparsan yap onun yerini doldurmaz
Ama yinede sımsıkı sarılırsın
Vazgeçemezsin
Bıraktığı boşluğu hayaliyle doldurmaya çalışırsın
*
Kahredersin gecenin karanlığına
Doğmayan güneşe
Onunla başlamayan her yeni güne
Yalnızlık
Aynı gök kubbe altında olup
Aynı havayı soluyup da yan yana gelememektir
Esen her meltemde kokusunu almak istersin
Derin bir nefes alırsın
Aldığın her nefes ciğerini acıtır
 
Mustafa KARAAHMETOĞLU
24.01.2017

( Bu Şehirde Yalnızlık başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 14.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.