Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 28.09.2017
Okunma Sayısı : 8751
Yorum Sayısı : 3

Eylül  ayı  ile  birlikte  hazan  mevsimi  başlar  bilindiği  gibi.  Ancak  ülkemizde  bir  başka  mevsim  daha  vardır  ki  onun  ayı,  günü,  saati  yoktur.  İşte o  mevsimin  adı  da  sazan  mevsimidir. Yok  yok  bildiğimiz  sazan balığı  mevsimi  değil.  Bu  sazan  başka  sazan...

Efendim,  biliyorsunuz Kuzey  Irak'taki  referandum   dolayısıyla  oldukça  hassas  bir  dönemdeyiz.  Her  hassas  dönemde  olduğu gibi  bu  dönemde  de  sosyal  medya'da  bizlere  ''Aaaa  kuşa  bak ''  Diyen  birileri  çıkar  ve  maalesef  bazılarımız  sazan misali  atılan  bu  oltaya  gelir.

Şimdi  1.  Resimden  başlayalım.  O  resimde  birilerinin  bir  şeyler  yazmış  olduğunu  görüyoruz.

Neler  yazılmış  önce  ona bakalım:

''Türk  gençleri  karı kız  peşinde  koşarken,  Suriyeli  gençler  Türkiye'nin lokomatifi  olmuştur.15-20  yıl  içerisinde  en  büyük şirketlerin  sahipleri  Suriyeliler  olacağı  gibi  yönetim  de  Suriyelilerin  elinde  olacaktır.Bu  bizim  şiarımızdır,  varımızla  yoğumuzla  çalışacağız. ''

''  Biz  bu  topraklarda  TC  nin  hegemonyasını  yıkmak  için  bulunmaktayız.Bizi  Allah  gönderdi.Bu  gün  5,  yarın  10  milyon  Suriyeli...TC bu  gerçeği  er  ya  da geç kabullenmek  durumundadır.''

Kim  diyor bunu  peki?  

Suriye  Vatandaşlık  Bürosu  Başkanı Ahmed-i  Şerifi

Bu  hain  köpek  aynı  zamanda  Teali-i Suriye  Cemiyetinin  başkanıymış.

Haliyle  biraz  araştırmak  gerekiyor  bu  adamı.  Araştırdığımızda  karşımıza  bir  face  book  sayfası  çıkıyor.  Bu  sayfanın  adı ''  Suriye  Vatandaşlık  Bürosu''  İşte  bu  sayfada  Türkiye  aleyhine pek  çok  paylaşım  var.  Buna  karşılık  Suriye  yüceltiliyor.

Ahmed-i  Şerifi  bu  sayfada  admin  görünüyor.  Zaman  zaman  bazı  paylaşımlara  yorumları  var.  Zaman  zaman  kendisi  de  birşeyler  yazıyor.

Ancak  ortada  ilginç  ve  komik  durumlar var:

Bakıyorsunuz  Teali-i  Suriye  Cemiyetinin  başkanı  bir  paylaşımda  Ahmed-i Şerifi,  bir  başka  paylaşımda Riyad  Hajib  diye biri. Böyle  bir  cemiyet  var  m?  Orası  belli  değil.'' Suriye  vatandaşlık  Bürosu''  olarak  da  bu  face  book  sayfasından  başka  bir  şey yok. 

Sonra   araştırıyorsunuz  bu  Ahmed-i Şerifi'yi.  O  da  ne?  Böyle  biri  yok.  Resimdeki  adam  evet  bir  Suriyeli  ama  adı  Ahmed-i Şerifi  değil. Gerçek  adı  Rahmi  Abdurrahman. ( 2. Resim )  Bir  iş adamı...  Suriye'de  herşeyini  kaybedince  İngiltere'ye  sığınmış ve  orada  yaşıyor.  Teali-i  Suriye  ya  da  Suriye  Vatandaşlık  Bürosu  diye  bir  kuruluşla  alakası  yok.  İngiltere'de ''Suriye  İnsan  Hakları  Gözlemevi''  adıyla  bir  kuruluş  kurmuş  ve  başkanlığını  yürütüyor.

Peki  bu  Rahmi  Abdurrahman,  Ahmed-i Şerifi  adını  kullanarak  böyle  bir  face book  sayfası  açıp  buradan Türk  düşmanlığı  kusuyor olamaz  mı?

Sayfadaki  bazı  paylaşımlardan  örnekler  verdiğimde  1.  Resimdeki  paylaşımın  ne  kadar  ciddiye  alınması  gerektiğini  sizler  de  anlayacaksınız.

Şimdi  3.  Resime  geçelim:

Sözde  Adnan  el  Rafizi  adlı  bir  Suriyeli  Şeyh  bakın  ne  diyormuş:

''Arapça; Allah'ın ve İslamın dilidir. Türkçe diye bir dil uyduran Türkiler Allah'a şirk koşarak isyan etmişlerdir. Allah'a isyan edenlerin vay haline, şüphesiz ki onlar yanılgıdadırlar.''

Adnan  el  Rafizi  adlı  bir  şeyh  var  mı  peki?  Yok...

4.  Resme geçelim:

O  resmin  altında  şunlar  yazıyor:

''İstanbul'un Fatih ilçesi encümeninde yapılan oylama ile Arapça ilçe resmi dili olarak kabul edildi. Kaymakamlıkta, muhtarlıklarda ve resmi kurumlarda sadece Arapça tabelalar yer alacak. Dün itibariyle Türkçe tabelaların sökümüne başlandı. Bu tarihi anlara şahit olan katılımcılara, muvafakatname verildi''

İstanbul'un  Fatih  ilçesinde  Arapça'nın  resmi  dil  ilan edilmesi  gibi  bir  durum  var  mı?  Daha  doğrusu böyle  bir  saçmalık  olabilir  mi?  Yoktur  ve  olamaz  zaten. 

Sonra resimsiz bir  paylaşım : 

''1. Dünya Savaşında Suriyeliler kanal cephesinde büyük başarılar kazanmış ve düşman ordusunu tarumar etmişlerdi. Bir gece, Suriyeliler cephenin gerisinde istirahata çekilmişlerdi ki ansızın Türkilerin baskınına maruz kaldılar ve büyük kayıp verdiler. Suriyeliler o zamandan beridir, Türkilerin arkadan vurma ihanetini unutmamışlardır.''

Görüldüğü  gibi  paylaşımların  tümü  Türkleri Suriyelilere  karşı  kışkırtmak  amacını  taşımaktadır  şu kritik  dönemde.  

Ancak,  henüz  sayfanın  neden  ciddiye  alınmamaması  gerektiğini  tam  olarak  izah  etmedim.  O  halde  5.  Resme  geçelim.  Bu  resim  ile  Suriyeli  bir  genç  övülüyor (!)

''160 IQ puanı ile dünyanın en zeki kişisi seçilen ve su ile giden araba icat eden Suriyeli Haydar El-Rubi, TC'deki ailesine ziyaret için geldiği havalimanında hayranları tarafından karşılandı. Türki kızların yoğun ilgisine maruz kalan El-Rubi hayranlarıyla objektiflere poz verdi''

Size de  üstün zekalı  bir  gencin   havalimanında  ve  de  hayranlarıyla  çektirdiği  fotoğraf  gibi  gelmedi  değil mi?

6.  Resme  geçelim.  O da  ne?  Aynı  genç  ama  bu  sefer  bir  futbolcu.  Resmin  altında  şunlar  yazıyor:

''Grupta birinci olarak FIFA Dünya Kupası'na katılma hakkı kazanan Suriye Milli Takımı'nın genç yıldızı 21 yaşındaki Haydar El-Rubi, BizdenKaçmaz ekibinden Banu Çekici'ye konuştu. Başarının tesadüf olmadığını belirten yıldız orta saha oyuncusu El-Rubi, arkadaşlarının kendisine reyiz diye hitap ettiğini belirtti.''

Bu  Haydar  el  Rubi  denen  Suriyeli(!)  on  parmağında  on  marifet  olan  biri.  Ama  durun  asıl  marifetine  gelmedim.

Efendim  ''  Suriye  Bürosu ''  adlı  face  book  sayfasında  Ahmed-i  Şerifi'nin ''Haydar El-Rubi, genç Suriyelilere örnek olmuş bir kahramandır. Bu evladımızla her manada gurur duymaktayız'' Diye  övdüğü  bu  delikanlı  bakın  aslında  kim:

Bu  kişi  aslında  bir  porno  yıldızı...  Porno  filmlerde  oynayan  21  yaşındaki  bir  genç.  Asıl  uyruğu Portekiz,  adı  ise  Jordi el Nino Polla...

Velhasılıkelam  yine  birileri  sazan  avına  çıkmış  ve  maalesef  bayağı da  sazan  avlamış.  

( Kim Bu Ahmed-i Şerifi Denen Şerefsiz ? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 28.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.