Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 26.09.2017
Okunma Sayısı : 1697
Yorum Sayısı : 3



Siz  hayatınızda  hiç  tavşan  falı  baktırdınız  mı?''  Diye  bir  soru  sorsam  özellikle  benim  gibi  yaşı altmışın  üzerinde  olanlar,  hatta  kırklı  yaşlarda  olanlar  bile  mutlaka  ''  evet''  Diyeceklerdir. Dahası  tavşan  falcılığı her  ne  kadar  günümüzde  o  kadar  yaygın  olmasa  da  halen var  olan  ve  hayvanseverlerin  hışmından  korkulmasa   daha  da  yaygın  olabilecek  bir  meslektir.

Efendim,  tavşan  falı  ya da  tavşan  falcılığını  hiç  duymamış,  görmemiş  olanlar  yukarıdaki  resme  bakabilirler. Aç  bırakılmış  bir  tavşanın  önünde  bir  kutu  vardır, kutunun içinde  de  çeşitli  fallar  yazan  bir  sürü  kağıt...  Falcıya  belirli  bir  ücret  ödersiniz (  Bizim  çocukluğumuzda  25  kuruş )  falcı  kutuyu tavşanın  önüne  sürer;  tavşan  o  dürülü  kağıtlardan  birini dişlerinin  arasına  alır;  tavşanın  seçtiği  kağıt  sizin  falınızdır. Genelde  de  bu  fallarda  güzel  şeyler  yazar. Mesela:

 “Karlı dağdan aşan var,
Seller gibi coşan var,
Müjdeler olsun sana:
Çok yakında nişan var…”

Gibi...

Bu  işi  daha  sonra   dişimize  de  falımıza da  bakan  bir  sakız  firmasının  üstlendiğini  de  sanırım  pek çok  kişi  bilir.  O  sakız  sanırım  halen  piyadadır  meşhur  fallarıyla.

Peki  tavşan  falı veya fal  sakızlarının  bu  yazının başlığı  ile  ilgisi  ne?

Aslında  çok  ilgili.  Çünkü  Türklere  ait  olan  ve  tarihi  taaa  17  Mart  930  a  uzanan,  yani  1087  sene  önceye  ait  bir kitabın  hemen  girişinde  yazılmaktadır  o  ifade '' HİÇ  ENDİŞE  ETMEYİN  BU  KİTAP  İYİDİR''

Hiç  endişe  etmememiz  gereken  bu  iyi  kitap  neyle  ilgilidir  peki?  Evet,  anladınız  sanırım.  Bu  kitap  bir  fal  kitabıdır.  Adı  da  IRK  BİTİG  dir.

Irk  Bitig'i  kim  yazmıştır  peki?  

Bu  sorunun  cevabı  kitabın ketebe  kaydında  şöyle  geçiyor :  ''Bars yıl ekinti ay biş yigirmike taygüntan manıstandakı kiçig dı[n]tar burua guruşd içimiz isig sañun itaçuk üçün bitidim ''

Yani:  ''“Kaplan yılının ikinci ayının on beşinde, Taygüntan manastırından (ben) hakir dindar Murwa Hurşid (bunu) ağabeylerim Đsig Sañun (ve) İt Açuk için yazdım.”

Göktürk  Devleti  çoktan  tarih  sahnesine  karışmış  olmakla  birlikte  kitap  Göktürkçedir  ve runik  yazı  ile  yazılmıştır. (Runik yazı İlk Çağ Orta Asya toplumları, Etrüskler, Macarlar ve vaktiyle Kuzey Avrupa ülkelerinde (İsveç, Norveç, Finlandiya, Almanya vs.) yaşayanlar tarafından kullanılmış bir yazı sistemidir.)

Peki  nerede  bu  kitap?

Nerede  olabilir  ki?  Türkiye'de  olacak  hali  yok.  Elbette British  Museum'da.  Bize  ait  pek çok  şey  gibi  IRK  BİTİG  de  British  Museumdadır.  (British Museum- doğu yazmaları
bölümü-8212 numara ) 

Irk Bitig metnini ihtiva eden yazma, bu yüzyılın başında Doğu Türkistan'a yaptığı araştırma gezilerinin birinde A. Stein tarafından Dun huang (Kuzeybatı Çin) yakınlarındaki Kansu bölgesinde bulunmuştu ve  tabii  ki  kitapta  ne  yazdığını  okuyan  da  maalesef  bir  Türk değil,  bizim  Orhun  Yazıtlarını  da  okuyan  V.  Thomsen  idi. 

Hâla  tavşan  falı  ile  ilgisini  tam  olarak  izah  etmedim  değil  mi?  Şimdi  oraya  geliyorum.

Bu  kitap  toplam  57 sayfadır. Sayfaların  her  iki  yüzü  de  yazılıdır. Sayfalarının  her  birinde  altı  ile  on  arasında  değişen  satır  bulunan  bu  kitapta  toplam  65  tane  faldan 4 ü  çok  iyidir. 35  i  iyidir.  17  si   kötüdür.  2  tanesi  çok  kötüdür.  7  durum  hakkında  bir  yorum  yoktur.

Biraz  kafalar  karıştı  sanırım.  Zira  kitaptaki  fallara  nasıl  bakıldığını  anlatmadım.

Kitaptaki  fallara bakmak  için  falına  bakılacak  kişi,  dört  yüzü  olan  bir  nesne (  diyelim ki  bir  kemik  parçası  ya  dikdörtgen  prizma  şeklinde  bir  madde)  eline  alıyor.  Bu  maddenin  her  yüzünde  1-2-3  veya  4  rakamı  yazılı.  İşte  bu  (  kemik  diyelim)  kemiği  üç  kez  atıyor  ve  şansına  gelen  yüzdeki  rakamı  aklında  tutuyor.  Daha  sonra  bu  rakamlarla  kodlanmış  olan  falı  kendisine  okunuyor.

Ancak  tabii  ki  1-2-3-4   rakamlarının üçünü  kullanarak  oluşturulabilecek  rakam  sayısı  65  değil.  Yani  bazı  rakamlar  ya  da  kombinasyonlar  atlanmış.  Bu  durumda  ne  oluyor  peki?  İşin  doğrusu  onu  bilemiyoruz.  Falına  bakılana ya  ''senin  fal  yatmış  hemşerim''  deniliyordu  ya  da  kitaptaki  kombinasyonlarla  uygunluk  sağlanana  kadar  kemik attırılıyordu  vatandaşa.  O  kısmı  bilmiyoruz.

Şimdi  gelelim  üç kez  atılan  kemikten  sonra  gelen  sayıların  karşılığı  olan  durumlara.

Eğer  1-1-1 atmış  iseniz sizin  için  1  no  lu  fal  geçerli.  Ancak  1  no  lu  falda  iyi  ya  da  kötü  diye  bir  yorum  yok

2-2-2  Atmışsanız:  2  No lu  fal  okunuyor:  İyi
3-3-3 Atmışsanız  3  No  lu  Fal  okunuyor:  iyi
4-4-4 Atmışsanız  4  No lu  fal  okunuyor:  iyi
2-4-2 Atmışsanız 5 No  lu  fal  okunuyor:  Çok  iyi
1-2-2 Atmışsanız  6 No  lu  fal  okunuyor: Kötü.
2-1-2 Atmışsanız  7 No  lu  fal  okunuyor: İyi
1-2-3 Atmışsanız 8  No  lu  fal  okunuyor: Kötü
3-2-1 Atmışsanız  9 No  lu  fal  okunuyor-  Kötü
2-4-3 Atmışsanız  10  No  lu  fal  okunuyor-  Yorum  yok.

Bu  böyle  devam  edip  gidiyor. (  Tamamını görmek  isteyen  şu  linke  bakabilir:  http://www.cevalkaya.com/yazilar/ck_07_05.pdf

Görüldüğü  gibi  bir  sistem  yok. 

65  ayrı  falın  her  biri  için hangi  rakamları  atmanız  gerektiği  biliniyor.

Şimdi  de  bu  fallarda  neler  yazdığına  bir bakalım.

Turna
(Kendi) yuvasına konmuş,
Fark etmemiş, akağaca dolaşmış.
Uçacak halde değil, oturur, derler.
Böylece biliniz, kötüdür bu  (  347-351.  satırlar ) 

Kaplan av peşine düşmüş.
Yol ortasında yılanla karşılaşmış.
Alaca yılan dik bir kayaya çıkmış.
(Kaplan) ölümden kurtulmuş, kurtulduğu için
Sevinçli (ve) memnun gidiyor, derler.
Böylece biliniz, iyidir bu ( 272-277. Satırlar )  

Yoksul bir adamın oğlu
Para kazanmaya gitmiş.
Bu yolda başarılı olmuş.
Sevinçli ve memnun geri döner, derler.
Böylece biliniz, iyidir bu ( 169-171. Satırlar ) 

Gri bulutlar hareket etti,
Yağmur halkın üstüne yağdı.
Siyah bulutlar geçti,
Yağmur her şeyin üstüne yağdı.
Ekinler oldu,
Yeşil otlar yetişti.
Hayvan için de, insan için de iyi oldu, derler.
Böylece biliniz, iyidir bu (294- 302. Satırlar ) 

Görüldüğü  gibi  fallar   hep  ''  Böylece  biliniz  iyidir  bu''  veya '' Böylece  biliniz  kötüdür  bu''  Cümleleriyle  biterken  alışageldiğimiz  o  meşhur  '' Kısmetin  var,  bol  kazanç  geliyor,  Düğün  görüyorum  senin  için,  Sana  bir  yol  görünüyor  veya  bir  sıkıntın  var  ondan  kurtulacaksın ''  gibi  ifadelere  Irk  Bitig  adlı  bu  kitapta  rastlamıyoruz. Ancak  gerek  Maniehizmde  gerek  Zerdüştlükte  ve  aslına  bakacak  olursanız  tüm  dinlerde  var olan  iyi  ve  kötü  kavramlarının  Irk  Bitigde  de yer  aldığını  görmekteyiz.

Bu  gün  neden  bu  kitabı  ele  aldığıma  gelince:

İnsanları  çıldırtan  Necromicon,  veya - yanlış  kişiler eline geçtiğinde  ve  yanlış  kullanıldığı  takdirde insanların  başlarına  olmadık  belalar  getirebileceğine  inanılan  Kenz-ül  Havas,  yahut  da Kara  Büyü  kitabı  Grimoire  yanında  ''  Hiç  endişe  etmeyin.  Bu  kitap  iyidir.''  Cümleleriyle  başlayan  ve  gerçekten  de bazı  fallarının  sonunda  ''  Bu  kötüdür''  dese  de  insanlar  ve  hatta  hayvanlar  için  hiç  bir  kötü  niyet  beslemeyen,  hiç  bir  kötü  ifadesi olmayan Irk  Bitig,  tarih  boyunca  biz  Türklerdeki  zarafeti, nezaheti göstermesi  bakımından  çok  değerli  bir  kitap değil  midir  sizce  de?  

RESİMLER: 

1- Bizim  falcı  tavşanlarımız
2- Irk  Bitig  Kitabı  (  Bu  aslında  ciltli  bir  kitap  olmayıp  sayfalar halinde  yazılmış  ve  sayfalar  yapıştırcı  bir  maddeeyle  birbirine  yapıştırılarak  kitap  haline  getirilmiş  bir  eserdir. )
3- Kenz-ül  Havastan  bir  sayfa:  Şimdi  bir  Irk  Bitigdeki  zerafete  bir  de  bu  kitaptaki  ürkütücülüğe  bakın.
4- Bunu  söylemeye  gerek  yok.  Kara  Büyü  kitabı  Grimoire

NOT: Çıldırtan  kitap  Necromicon'un  orijinal  nüshasının  olmadığı,  veya dünya   kitap  arşivinin  bu kitaba  karşı  ortak  bir  tavır  alarak  onu  sakladıkları  söylentileri  hayli  yaygındır.  Son  söylenti  ise British Museum'daki 1940 yılında kataloglardan silinip yeraltı depolarına kaldırıldığı, daha sonraları kraliyet mücevherleriyle beraber Galler'de özel bir şatoda saklandığı  şeklindedir.

( Hiç Endişe Etmeyin Bu Kitap İyidir ! başlıklı yazı Sami Biber tarafından 26.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.