UŞAKTA


Aybey mahallesi,
Duman sokakta otururduk .
Gelince sokağın başına,
Çimildeklerin kuyusu karşılardı .


Kapıları kapalıysa,
Yoktur komşular.
Bir ip bağlı olurdu halkalarında .

Yukarıda şapkacı Hamit'in evi.
Evin yanında ;
Buz gibi suyu olan kuyu,
Kuyuyu bekler gibi,
Büyük iki ağaç vardı .

Postacıyı beklerdim,
Perşembe öğleden sonraları.
Şiir dostumdan mektup gelirdi,
İple çekerdim o günleri.


Topal Emine teyze,
Karşı komşumuzdu .
Arkasında tatarlar otururdu.
Nazife teyzenin,
Değirmenciydi kocası .
Pamuk gibi sakalları vardı .


Evimizin yan tarafında,
Gücelerin Osman'ın evi .
Hacı amca abdest alırdı,
Köfeki taşında,
Duyardık dualarını da .

Çöpcülerin Ahmet'in evi,
Görünürdü bahçe penceresinden .
Bir balkon yapmışlardı kendilerine göre,
Çıkarlardı oturmak için ara sıra .


İreme ebe alt komşumuzdu.
Bağbaşı köyünden gelme.
Ekmek koyardı tavan arasına,
Fareler aç kalmasın diye .

İşleri olmazsa komşuların,
Kapı önlerinde otururlardı.
Tatlıydı demek ki sohbetleri,
Akşama kadar kalkmazlardı.

Kuzine fırınında pişen kurabiye,
Çayın yanında iyi giderdi .
Paşa çayıydı hep içtiğimiz,
Koyusu sinir yapar derlerdi ablalar...


( Uşakta başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 25.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.