Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 20.09.2017
Okunma Sayısı : 1511
Yorum Sayısı : 0



Şaşırdınız  sanırım  başlıktaki  soruyu  görünce.  İşin  doğrusu  ben  de  şaşırdım. Ancak  maalesef  böyle  bir  iddia var. Hatta  o  iddiayı  aynen  kopyalıyorum.  Sorunun  net  cevabını  ise daha  sonra  vereceğim.

İşte  o  iddia: 

''Çocuklarımızı bu Pazartesi günü okula göndermeye hazırlanıyorsunuz... Geç kaldınız!.. Hem de tam tamına 1 hafta... "Ama bize, Eğitim Bakanlığı okulların açılış tarihini 18 Eylül olarak bildirdi" diye boşuna ağlamayın. Sizler, ders kitaplarında kutup ayısını ararken Bakanlık hepimize ters köşe yaptı...Aydın ilimize bağlı Eşek Adası'nda yeni eğitim öğretim yılı 11 Eylül Pazartesi günü başladı. Aydın Eşek Adası'nda, R. Erdoğan, Binali Yıldırım ve İsmet Yılmaz'ın himayelerinde (!) inşa edilen Yunan İlkokulu ve Lisesi'nde, yeni eğitim yılı törenle açıldı. Hem de papaz efendinin yaptığı ayinle.Yunanistan işgal ettiği Aydın ilimizin Eşek Adası'na oldukça modern bir ilkokul ve lise binası inşa etti. Basketbol sahasının da olduğu okul bahçesine Yunanistan bayrağını da dikti.Kaynak: Türkiye'de yeni öğretim yılı papaz ayiniyle 1 hafta önce başladı!.. - Ahmet TAKAN - Yeniçağ  Gazetesi ''

Şimdi  hemen  bu  iddiaya  cevap  verelim.

Herşeyden  önce  iddiada  adı  geçen  ada  her  ne  kadar  bizim  için  Eşek  Adası  ise  de  resmi  ve  uluslarası  platformdaki  adı  Agathonisi'dir.  1913  Yılından  beri  bir  Türk  adası  filan  değildir.  Dolayısıyla  da  Aydın  iline  bağlı  olması  asla  söz  konusu  değildir.  Peki  hangi  ülkeye  bağlıdır  bu  ada?  Bu ada  Yunanistan'a  bağlı  bir  adadır.  1923  Tarihli  Lozan  Antlaşmasından  bu  yana  adada  hiç  bir  zaman  Türk  Bayrağı  dalgalanmamıştır. 

Peki  bu  ada  23 Temmuz  1924  Tarihli  Lozan  Antlaşmasıyla  mı  Yunanistan'a  bırakıldı?

O  zaman  konuyu  açalım  biraz  daha  ve  Lozan  Antlaşmasının   bu konu  ile  ilgili  maddelerine bakalım.

LOZAN  ANTLAŞMASININ  12.  MADDESİ:  

İmroz (İmbros) adası ile Bozcaada (Tenedos) ve Tavşan adaları (İles aux' Lapins) dışında, Doğu Akdeniz adaları ve özellikle Limni (Lemnos), Semadirek (Semendirek, Samothrace), Midilli (Mitylene), Sakız (Chio), Sisam (Samos) ve Nikarya (Nicaria) adaları üzerinde Yunan egemenliği konusunda 17/30 Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşmasının 5 nci ve 1/14 Kasım 1913 tarihli Atina Antlaşmasının 15 nci maddeleri hükümleri uyarınca alınan ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunan Hükümetine bildirilen karar, bu Antlaşmanın İtalyan egemenliği altına konulan ve 15'nci maddede belirtilen adalara ilişkin hükümleri saklı kalmak üzere, doğrulanmıştır.
İşbu antlaşmada aykırı bir hüküm bulunmadıkça, Asya kıyısından 3 milden az bir uzaklıkta bulunan adalar Türk egemenliği altında kalacaktır.

Bu  maddede  özetle  ne  diyor:  '' İmroz( Gökçe Ada),  Bozcaada ve Tavşan Adası  dışında  Türkiye'nin  Akdeniz  ve  Ege'de  adası  filan  yok. 

Hemen  araya  sıkıştırayım:  Bu  maddeden  de  anlaşılacağı  üzere  bahsi  geçen  adalar  1913  tarihli  Londra  Antlaşmasıyla  İtalya'ya  (  geçici  olarak )  verilmiştir.  Yani ilk  elden  çıkışı  Lozan Antlaşması  yüzünden  değildir.  Ancak  Lozanda'da  Türk  tarafına  verilmemiş, Türkiye  bu  adaların üçü  dışında (  Bozcaada,  Gökçeada, Tavşan  Adası )  hiç  bir  adayı  geri  alamadığı  gibi deniz  sınırlarının  sadece  3  Mil olduğunu  da kabullenmiştir. 

Peki  antlaşma  hükmünde  sayılan adalar  içinde  Eşek  Adası  ya  da  Agathonisi  diye  bir  ada  ismi  geçiyor  mu?  Hayır.  

O  halde  Eşek Adası  bize  ait  bir  ada  olamaz  mı?  

Hayır  olamaz.  Çünkü  Türkiye  ancak  kıyılarından  üç  mil  uzaklığa  kadar  olan  sulardaki  ada  ya  da  kaya parçalarına  sahiptir.  Bu  mesafenin  üstündeki  uzaklılardaki  ada  ve  kayalıkların sahibi  değildir.  

Peki  Eşek  Adasının  kıyılarımıza  en  yakın  olduğu  nokta  ile  arası  kaç  mildir?  Dokuz  mil.

Yani?  Yani  Eşek adası  Bir  Türk  adası  değildir.  Bir  Yunan  adasında  da okulların  papaz  ayiniyle  mi  yoksa   kendilerinin  belirlediği  bir  antla  mı  açılacağına  kendileri  karar  verirler.

Evet,  devam  edelim  Lozan  Antlaşmasına   

LOZAN  ANTLAŞMASININ  15.  MADDESİ:

Türkiye, aşağıda sayılan adalar üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından İtalya yararına vazgeçer : Bugünkü durumda İtalya'nın işgali altında bulunan Stampalia (Astropalia), Rodos (Rhodes, Rhodos), Kalki (Calki, Khalki), Skarpanto (Scarpanto), Kazos (Casos, Casso), Piskopis (Piscopis, Tilos), Miziros (Misiros, Nisyros), Kalimnos (Calimnos, Kalymnos), Leros, Patmos, Lipsos (Lipso), Simi (Symi) ve İstanköy (Cos, Kos) adaları ile, bunlara bağlı adacıklar ve Meis (Castellorizo) adası ...

Hay  Allah...Eşek  ya  da  Agathonisi Adası  diye  bir  isim  bu  maddede  geçmiyor. 

Evet  geçmiyor  ama  12. Maddedeki 3  Mil  kuralı zaten  yeterli. Ayrıca  bakın 16.  Madde  ne diyor:

LOZAN ANTLAŞMASININ  16.  MADDESİ:

Türkiye, işbu antlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan topraklar üzerindeki ya da bu topraklara ilişkin olarak, her türlü haklarıyla sıfatlarından ve egemenliği işbu antlaşmada tanınmış adalardan başka bütün öteki adalar üzerindeki her türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş olduğunu bildirir; bu toprakların ve adaların geleceği (kaderi), ilgililerce düzenlenmiştir ya da düzenlenecektir.

Şimdi  tabii  ki  ortalık  karıştı  biraz  değil mi?  Çünkü  Türkiye  bu  adalar  üzerindeki  haklarından  İtalya  lehine  feragat  ediyor  ama  adalar  bu  gün  Yunan  adaları.  

Aslında  bilmiyorum  adaların Yunan  ya da  İtalya  elinde  olması  bizim  için  farkeder  miydi?  Öyle  ya  bizim  olmadıktan  sonra  ha  Yunan,  ha  İtalyan.  Ama  yine  de  neden  Yunanistan?

O  zaman  biraz  daha  devam  edelim:  

1947  yılına  kadar  Akdeniz  ve  Ege  adaları  ile  ilgili  1932  yılında  yapılan  bir  düzenleme  vardır  ama  bu  düzenlemde de  geri  alınan  bir  ada  ya  da  kayalık  yok. Bu  sözleşmenin  başlıca  hükümleri  de  şunlardır: ( 4  Ocak 1932   Türk-  İtalyan  Sözleşmesi/  Ankara  Sözleşmesi ) 

Bu Sözleşmenin 1. Maddesi hükmüne göre; "İtalya Hükümeti aşağıda yazılı adacıklar üzerinde Türkiye'nin egemenliğini tanır:
Volo (Çatal Ada), Ochendra (Uvendire), Fournachia (Furmakya), Kato Volo (Katovolo), Prasouid (Praşudi), (Katavolo Adasının Güney Doğusunda) ve Tchallota, Pighi, Nissi - Tis Pighi, Recif Agrecelia, Proussecllisse (Kaya), pano Makri, Kato Makri (Kayalıklarla birlikte) Marthi, Roccie Voutzaky (Rocci Vutchaki) Dacia (Dasya), Nissi-Tis-Dacia, Prassoudi (Dasyanın Kuzeyinde) Alimenterya (Alimentaria), Caravola (Karavola) Adacıkları"
Sözleşmenin 2. Maddesine göre "Bodrum Körfezindeki Kara Ada da Türkiye'nin olacaktır."
Madde 3; "Buna karşılık, Türkiye Hükümeti, merkezi Castellerizo Kenti kilisesinin kubbesi ve yarı kutru ve bu merkez ile San Stephano Burnu  (Pointe du Vent) arasındaki uzaklık olan bir daire ile çevrilecek bölge içinde bulunan Psoradia, Polyphados, St. Georges (Güneyde St. Georges, Kuzeyde Agrielaia diye adlandırılan ve 236 sayılı İngiliz haritasında gösterilen iki ada), Psomi (Strongyle, 236 sayılı İngiliz haritası), Cutsumbora (Kutsumboras), (Kayalıklar), Mavro Poinaki (Mavro Poinchi), Mavro Poinis (Mavro Poini) adacıkları üzerinde İtalya egemenliğini tanır.''

Ancak  1939  da  patlak  veren  2.  Dünya  Savaşı  ve  bu savaşa  Almanya'nın  karşıtı  olarak  girmiş  olan  Yunanistan'ın  İtalya  karşısındaki  hezimeti  ve  nihayet  1945  de  savaşın  sona  ermesi  üzerine 10  Şubat  1947  de  yapılan  Paris  Barış  Antlaşmasıyla  İtalya'nın  uhdesinde  olan Menteşe  Adaları,  yani  12 Ada,  savaş  tazminatı  olarak  Yunanistan'a  verilir  ve  biz  bu  oldu bitti  karşısında susarız maalesef.

Peki  bu  gün  sık  sık  gündeme  gelen  Ege'de  on  altı  tane  adanın Yunanistan  tarafından  ilhak  edildiği konusu  nedir.  Neden  bu  mesele  sık  sık  gündeme  getirilir?

Bunun  tek  sebebi  vardır:  Gerek  Lozan  gerekse  Ankara sözleşmesinde  bazı  adaların  isimleri  tek  tek  belirtilerek  hangi  devlete  ait  olacağı  bildirilmişken  bahsi  geçen  on  altı  adanın  isimleri  antlaşma  metinlerinde  geçmez.  Antlaşma  metinlerinde  geçmediğine göre  de  bize  aittir (!)  Hatta  koca  koca  yazarlarımız   tutar  Aydın İline  bağlı  bir  Eşek  adasından bahsederler  ki  bu  adanın  bir  belediye  başkanı  bile  vardır  ve  adı  da Evangelos  Kottoros'tur(!)  .  Dahası  Adanın  Milli  Eğitim  Müdürü  de  Rumdur  ve  adı  Nikolas  Raptis'dir(!)  Fakat  işin  ilginç  tarafı  Aydın  ilinde  ne  Evangelos Kottoros  adlı  bir  Belediye  başkanı  ne  de  Nikolas Raptis adında  bir  Milli  Eğitim  Müdürü  görev  yapmaktadır.

İşin  garibi  bu  iki  isim ( Kottoros  ve  Raptis )  Çok  ünlü  ve  bilinen  bir  gazeteci  olan  Saygı  Öztürk'ün  de  bir  yazısında  Aydın  İli  Eşek  Adası  Belediye  Başkanı  ve  Eşek  adası  Milli  Eğitim  Müdürü  olarak  geçer (  Yazının  linki: http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/saygi-ozturk/iste-komsunun-bize-yaptigi-isgal-sonra-ilhak-734605/ )  Ancak  ne  var  ki  Eşek  Adasının  İzmir'in  Seferihisar  İlçesine  bağlı  bir  ada  olduğunu  da  söyleyenler  vardır.  Dahası,  İstanbul'un  Şile  ilçesinde  de  Eşek  adası  denen  bir  kayalık  vardır. Evet  her  bir  halt  vardır  da  mesela  Saygı  Öztürk'ün  bahsettiği  olayla  ilgili  tek  fotoğraf  yoktur.  Düşünün  bir  kere:  Yunan  Başbakanı  Türkiyeye  gelecek.( 2009  Yılında )  Aydın ilimize  bağlı  bir  adaya  törenle  Yunan  bayrağı  çekilecek,  Türk  adası  olan  Eşek  Adasının  Belediye Binasının  girişinde  Yunanca  ''  Yunanistan  Cumhuriyeti,  Güney  Ege  Bölgesi  12  Ada İli Eşek  Adası  Nahiyesi  Toplumu''  Yazacak  ama  bununla  ilgili tek  bir  fotoğraf ,  video  görüntüsü olmayacak  Sözcü  Gazetesinde ve  onun  internet  sitesinde(!)  Böyle  bir  şey  sice  mümkün  mü?  

 Bu  güne  geldiğimizde  bence  sayın  yazar  Ahmet  Takan, sınırlarımızdan  9  Mil  yani  9 x 1,906 =  Yaklaşık 17  Kilometre  uzaklıkta  bulunan  Eşek  Adasında  2017-2018  Öğretim  yılının papaz  ayini  ile  başlamasını  yazacağına  sınırlarımızdan  7,1  Km  uzaklıkta  olan  Meis  Adasında 1923 den  beri okulların papaz  ayiniyle  açıldığından  bahsetseydi   ve  ''  Ulan  burnumuzun  dibinde  değil  ta  içindeki  adada  okullar  papaz  ayiniyle  başladı.  Yuh  olsun''  Deseydi  sanırım  daha  anlaşılır  olacaktı. 

Sonuç  olarak  ne  Türkiye'de  herhangi  bir  okul  papaz  ayiniyle  öğretime  başladı  ne  de  Yunanistan'da  bir  okul  İstiklal  Marşıyla...

Son  olarak:

Şu meşhuuur  Eşek  Adamız...Yahu  bir  karar  verin  Aydın  İlimize  mi  bağlı  yoksa  İzmir  İlimizin  Seferihisar  ilçesine  mi  yahut da  İstanbul'un  Şile  İlçesine  mi?  

Ha  bir  de  Fethiye  ilçemizden  yatlarla  yaptığınız  12 Adalar  turu  ile  gezip  dolaştığınız  adaların  bu  yazıda  bahsi  geçen  12  Ada  ile  bir  alakası  yoktur.   Fethiye'nin  12  Adaları  tamamen  başka  adalardır ve hamdolsun  bizim  adacıklarımızdır.( Şovalye Adası, Kızılada,  Deliklitaş  Adası, Yassıca  Adalar, Zeytin  Ada,  Tersane  Adası, Domuz  Adası ( Ya  da  Prenses  Adası ) Bazılarının  adı  bile  yoktur. 


RESİMLER:

1- Eşek  Adasının  Haritadaki  yeri
2-  Meis  Adasının  Haritadaki  yeri
3- Sözde  Aydın  İlimizin  Eşek  Adasındaki  bir  Rum  okulunun  2017-  2018  Öğretim  Yılına  başlama  töreni:  Türkiye'de böyle  bir  açılış  töreni  olabilir  mi?  Haydi  diyelim  geleneksel  Türk  hoşgörüsü..Olur  diyelim.
4- Peki  Türkiye  sınırları  içinde  bu  şekilde  döşenmiş  bir  azınlık   okulu müdür odası  ya  da  milli  eğitim  müdürü odası olabilir  mi?  Olamaz.

( Türkiye'de Yeni Öğretim Yılı Papaz Ayiniyle Mi Başladı? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.