Meyhane köşelerinde sarhoş olamam
İçip, içip bağırıp, solamam!
İçeceksem aşk şarabı olmalı
Ne zaman doldursam bardağı
Aynı tat dilimde kalmalı…
Çöl kumalarına uzanmalı, sımsıcak
Nereye dönsem görmeliyim aynı kucak!
Yuvarlanmalı,
Dönmeli
Bakınca herkes sanmalı ben kumum!
Güneş yaktıkça
Ay serinletmeli…
Aynı dozda içime akmalı, huyum, suyum
Bağırmalıyım işte o zaman, “Ben buyum!”
…/
Dinlemekte neyin nesiymiş, taverna müziği
Sürekli ağlayan
Ağladıkça yalvaran
En sonunda başını masaya vurup
Sızan!
Böyle meyhane köşelerinde sarhoş olamam!
Varsın mecnun desinler
Geride bıraktığım malımı, mülkümü yesinler
Helal olsun, derim
Derim Allah Kerim!
Çölde gezerim Peygamber gibi yetim…
Güneş yaktıkça
Ay serinletmeli…
Aynı dozda içime akmalı, huyum, suyum
Bağırmalıyım işte o zaman, “Ben buyum!”
…/
Aşk zaten yalnızlık değil mi?
Kim kavuşmuş ki ben kavuşurum, Allah aşkına!
Dert desem dert
Kış gibi geçer sert
Bana ne faydası olur ki, herkese şikâyet edip anlatsam!
Hem ağlayıp hem de kahredip neden içeyim ki?
Meyhane yollarını seçeyim ki?
Elbette namertse namert
Ne kadar içsem eksilmiyor tart tart
Üstelik kalbim hala aynı, aşksız kalıyor kart…
Öyleyse,
Alkolü dost edinip, neden bağından geçeyim ki
Pekmez içmek varken şarap içeyim ki
Niçin olmayan kumaştan elbise dikeyim ki?
…/
Simsar çölden aşkı alıp sattıkça
Çalıntı malları tezgâhına kattıkça
Alan memnun, satan sahte mecnun olmuşsa
Uyumak bile angarya olur onu yiyip, içip yattıkça
İçinde ezberi yaşatandır bu,
Aşk dilencisinin alıntı duygusu!
Hareket ettikçe içine çeker, bataklıkta battıkça
Kahpe der, kahpe felek der
Dilinde küfür, bitmez şer!
Ben böyle olamam
İçkiye müptela, tezgâhın başında dolanamam!
Ne satarım ne de satın alırım
Çamaşır yıkanır gibi kolalanamam!
İçkileri toprağa döker
Kaçarım o diyardan, Yunus gibi…
Yine çöllere koşarım!
Güneş yaktıkça
Ay serinletmeli…
Aynı dozda içime akmalı, huyum, suyum
Bağırmalıyım işte o zaman, “Ben buyum!”
Saffet KURAMAZ