Bir güle düşer gönül,zülf-i yâre dokunur Kaç fırtına bağrında sükun bulur bilinmez. Mecnuni kitaplarda menkıbesi okunur Bin yıl geçse aradan esamesi silinmez
Bir güle düşer gönül,düşünmeden el ne der Yârden bihaber geçmiş,bunca yıl olmuş heder Aşığa haz verirken elem,çile,dert,keder Bilinmezki kaç semâh,dergâhında aşk eder...
Bir güle düşer gönül, incitmeden hârını Akıl firâr eylerken yağmalatır varını. Beden mesken tutunca şol hasret diyarını Yokluğa elenirde duyan olmaz zârını
Bir güle düşer gönül,son sefere çıkmadan Sabır kulelerini isyân seli yıkmadan Kaşlarını çatmadan dişlerini sıkmadan Eyvallahı hazırdır tesbih eder bıkmadan
Bir güle düşer gönül,bahta yazılmış yazı Mevsim nevbahar olur biter dünya ayazı Hüzün kuyularında demlenirken niyazı En büyük pâyesidir ,yârin sitemi,nazı
Bir Gül’e düşer gönül,sızı artar demadem. Hançer olur saplanır gözünde gördüğün nem. Bigâne gibi durur sürmez yareye merhem. Medet Şah-ı gülistan,can erir dirhem dirhem
( .....düşmüş başlıklı yazı günahii tarafından 12.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.