la dedi biri;
ağızlarını buruşturdu papatyalar
soğuk canhıraş gölgelerden sızıyordu
seviyor sevmiyor sesleri büzüşmüştü
ellerinde yaseminin/

peki sen!
oğul otu huysuz virjin
saçlarına hangi rüzgar renkleri
gözlerine hangi yaban tavşanı
saklan yamaçlarına
sazlıklarına
gözelerine/

artık bil ki;
kazan kaldırdı karıncalar
bal dokundu ayaklarına
kışlık doldu ağızları
erzakları...

şimdi!
serçelerin kanatları üşüyor
uğur böcekleri uğursuz artık
ciğerlerine çeke çeke 
yaz güneşini/
erimiştir avazları
dilleri...

geriye yazdan kalan bir sanduka
doldur çiçeklerini,sevgilerini,telaşlarını
doldur da öyle gel yamacıma/

korkma kimse duymaz yaz kalıntılarını
sırlarını,gizlerini,günahlarını/

lala düşsün dilin
la eylül/
ketum yalnızlığında...



( La Eylül başlıklı yazı prens tarafından 4.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.