Yakıcı bir yaz geride kaldı,

Her hazan biraz hüzün taşısa da

İşbaşı zamanı geldi,

Dingin olmak gerekir.

Bu yorgunluk da neyin nesi?

Duyulur rüzgârın sesi,

Sararan yapraklar uçuyor,

Göçmen kuşlar göçüyor.

Yağmur düştü-düşecek,

Minikler okula koşacak,

Kurumuş ırmaklar coşacak…

 

Yine de adını koyamadığım,

İçimde tarifsiz bir hüzün var.

Yaşanmışlıklar üstüme çöküyor,

Dallar yaprak değil,

Sessizlik, sensizlik döküyor.

Yaz yorgunu, sevda yorgunuyum;

Temmuz ateşi, Ağustos güneşi

Gözlerinin vurgunuyum yâr…

 

03.09.2017

Muhittin Alaca

( Yaz Yorgunu başlıklı yazı Alaca tarafından 3.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.